Arzum Onan’ın naifliğini sanırız bilmeyeniniz yok. Son zamanlarda çıkan dedikodular yüzünden biraz kırgın basına. Bu nedenle her söylediğini tekrar tekrar tartıp konuşmaya dikkat ediyor. Okan Şenozan, Neslihan Yeldan’ın yanı sıra Anthony Delon’un da rol aldığı yeni dizisi için sette ziyaret ettiğimiz Onan, dizi hakkında konuşurken bile ürkek. Ama görünen o ki ‘Sahra’ çok iyi bir motivasyon olmuş güzel oyuncuya.

0480-arzum-onan-roportaji-2004-tempo-dergisi-keske-kotu-kadini-da-oynayabilsem (1)
HABER: Pınar Denizer • “Keşke kötü kadını da oynayabilsem” • FOTOĞRAF: Ergun Candemir (2004, Tempo)

Sahra dizisi hayatınıza nasıl girdi?
Çok tesadüf eseri girdi. Med Yapım bana teklif getirdiğinde her şey hazırlanmıştı ve çekimlere başlamak için gün sayıyorlardı. Teklif geldikten sonra yönetmenin daha önce ‘Sıcak Saatler’de çalıştığım Volkan Kocatürk olduğunu öğrendim. Ayrıca Nuran Devres’in kalemine güveniyorum. Senaryodan da çok etkilendim. Çünkü bu bir oyuncu için çok önemli. Hatta işi kabul etmesinin yegâne sebebidir. Bir de çok keyif alacağım bir ekip vardı karşımda.

0480-ibm-thinkpad-reklami-siyah-guven-verir-2004-index-akora-reklami
IBM — Siyah güven verir. (2004, AKORA • INDEX)

Sahra’da sizi çeken neydi?
Sahra çok özel biri. Hikâyeye bakacak olursak, çok zengin, evli ve çocuklu bir kadın. Ona komplo hazırlayan bir kız kardeşi var. Kardeşinin komplosundan tesadüfen kurtuluyor ve değişim süreci başlıyor. Bu değişim hem karakterine hem fiziğine yansıyor. Kocasının ve kız kardeşinin onu öldürmeye çalıştığına inandığı için intikam hırsıyla doluyor. Bir oyuncu olarak ayrı kişi oynamak beni çok etkiledi. Sahra’da sanki insanların her zaman gördükleri Arzum Onan’ın dışında şeyler var.

Yabancı dizinin Türk edisyonunda oynamak nasıl?
Ben bunu avantaj ya da dezavantaj gibi değerlendirmiyorum. ‘Bir İstanbul Masalı’ için de aynı şey söylendi ve bu bir kayıp olmadı. İnanılmaz bir izleyici kitlesi var. Bunun bir dezavantaj olduğuna inanmıyorum. Çünkü bir filmden esinlenilmiş olsa bile dizi ve film çok farklı şeyler. Dört bölümlük bir dizi de film gibidir çünkü. Çok farklı karakterler girip çıkacaktır, farklı reklanleri olacaktır. Şöyle bir lâf vardır: “Güneş altında yaşanan tüm hikâyeler birbirinin aynısı veya benzeridir.”

0480-beymen-2004-yilli-kreasyonlari-kadin-giyim-posteri
BEYMEN — Türkiye’de “tüketiciyi koruma” olgusuna öncülük eden işletmelerden biridir. Kendi bünyesinde 1987 yılında başlattığı “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” uygulaması Türkiye’de tüketici adına yeni bir dönem başlatmıştır.

Gülben Ergen mi Arzum Onan mı?
Bir rolün bir sürü talibi olur ama bir kişi oynar. Gülben Ergen, Hande Ataizi, Nurgül Yeşilçay veya benim için dde öyle. Benden önce kimlere teklif götürüldüğü ile ilgilenmiyorum. Bildiğim tek bir şey var, o da proje için başından beri düşünülen bir isim olduğum. Mehmet’le (Aslantuğ) yapacağımız bir projenin hazırlıkları yüzünden başta teklif edilmediğini biliyorum. Gülben Ergen’e mi teklif edildi, yoksa Ergen projeye talip mi oldu herhangi bir fikrim yok. Gazetelerde aksi çıkmış olsa da asla rol kapmak gibi bir telaşım olmadı. Beş yıl iş yapmasam da umurumda olmaz. Çünkü gündemde kalmak gibi mefhumum yok. Kamerasız yaşamayanlardan olmadım hiçbir zaman. Benim için önemli olan işin mahiyetidir.

0480-ilk-ozel-sektor-rakisi-efe-raki-2004-elda-icecek-reklami
ELDA — İlk özel sektör rakısı EFE, ilkleri gerçekleştirmiştir. Bilyeli kapak, 20 cl ambalaj, yaş üzüm ve beş yıllık limited edition gibi yenilikler EFE imzası ile piyasaya sürülmüştür.

Sıcak Saatler’den bu yana gelişiminiz ne durumda?
Çok bilinçli attığım adımlar var. Sabah gözümü açıp da inanılmaz bir başarının ortasında bulmuş değilim kendimi. Sıcak Saatler’in yaklaşık üç buçuk yıl hazırlık aşaması vardı. Benim için okul gibiydi. Bu süreçte kamera arkasında da oldum, masa başında da. Asla oynayayım gideyim gibi bir durum olmadı. Hatta beni setten zorla gönderirlerdi. Bu yüzden özel bir yeri vardır bende. Arada ‘Merdoğlu’ oldu. En son iki sene önce de ‘Zeybek Ateşi’ni yaptık.

0480-arzum-onan-roportaji-2004-tempo-dergisi-keske-kotu-kadini-da-oynayabilsem (2)
DEDİKODULAR BENİ ÇOK ÜZDÜ — “Bir röportajda aşk bitti” dedim. Ama bunu Mehmet ile aramızdaki aşk bitmiş gibi yazmışlar. Oysaki aramızdaki bağ yerini çok daha kuvvetli bir şeye bıraktı. (2004, Tempo Dergisi)

Uzun ara vermek formdan düşürmüyor mu?
Eskitebilirsiniz de aynı zamanda. Beş tane arka arkaya yanlış işte olduğunuzda altıncı şansınız olmaz. Önemli olan doğru işte olup, tadında bırakmak. Bir veya iki sene, ama asla üç değil. BİZİMKİLER dizisi gibi 10 yıl boyunca aynı dizide olmak istemem. Antrenmansız kalmak gibi bir şey yok. Belki ilk birkaç sahnede olabilir. Ama o da sete ve ritme alışmanızla çok ilgili. Bir de her sedferinde farklı karakterler canlandırıyorsunuz. Devamlılık getiren bir şey yok.

0480-ipod-ne-zaman-satisa-cikti-2004-ipod-modelleri-teknosa-reklamlari
APPLE — Mp3 çalarlar ortaya çıkana dek, mp3 formatındaki şarkılar sadece bilgisayardan dinlenebiliyordu. Şimdi kibrit kutusundan biraz daha büyük gövdesi olan bu cihazlarla, binlerce şarkıyı yanınızda taşıyabiliyor, istediğiniz zaman istediğiniz yerde üstelik üstün ses kalitesiyle dinleyebiliyorsunuz. (2004, Hürriyet)





0480-zina-suc-mu-2004-yilinda-akp-zina-suc-sayilacak-mi-tempo-dergisi-kapagi

Kaynak: 2004, Tempo Dergisi