ATATÜRK GÖRSE BEĞENMEZDİ!
Türkiye’de 100 binden fazla Atatürk heykeli var ama bu ilgi, heykellerin estetiğine olumlu yansımıyor. Ünlü heykeltıraşlar Türkiye’deki Atatürk heykellerinin çoğunu beğenmiyor! Heykeltıraş Ferit Özşen’e göre, bu yüzden halk tüm heykellerin Ulu Önder’e ait olduğunu sanıyor. En çok heykel ise darbe dönemlerinde ve sağ partilerin iktidarı sırasında yapılıyor.
FERHAT ÜNLÜ / Fotoğraflar: TİJEN BURULTAY

Manisa Valisi Muzaffer Ecemiş, 1999’da kente dev bir Atatürk anıtı yaptırmaya karar verdiğinde bu iş için en uygun heykeltıraşın Tankut Öktem olduğunu henüz bilmiyordu. Vali, kısa bir piyasa araştırmasından sonra en çok Atatürk heykeli yapan kişi olan Öktem’le anlaştı.

Türkiye’de her ay onlarca devlet yetkilisi Atatürk heykeli projeleri için bu tür anlaşmalar yapıyor. Böylelikle ortaya, fabrikasyon üretimle milyonlarca dolarlık bir sektör ve dolayısıyla sanatsal bir felaket çıkıyor. Ayrıca Atatürk heykellerinin çoğu da Atatürk’e pek benzemiyor. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğretim üyesi Prof. Ferit Özşen’e göre örnekler o kadar kötü ki, Atatürk heykeli olsa da olmasa da halk, yapılan tüm heykellerin Ulu Öndere ait olduğunu zannediyor. Özşen, heykellerin yüzde 50’den fazlasının “kötü örnek” sınıfına girdiğini söylüyor. Bir başka heykeltıraş Mehmet Aksoy ise bu oranı yüzde 95 olarak veriyor.

ÇALIŞMAK EN BÜYÜK İBADETTİR.
1940’lardan beri başta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), emniyet, valilikler, belediyeler, eğitim kuramları olmak üzere devletin tüm kurumları belli heykeltıraşlardan Atatürk heykeli sipariş ediyor. Bu işi babadan devralanlar, aynı kalıptan seri üretim yapanlar, Atatürk heykelciliği için şirket kuranlar, devlet kuramlarının siparişlerine yetişemeyenler ve hatta heykel müteahhitleri bile türedi zamanla.

Manisa Atatürk Anıtı, bugün sayılarını akademisyenlerin bile bilmediği Atatürk heykelleri arasında boyutları itibarıyla birinci sırada. Ne var ki, projeyi hayata geçiren Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tankut Öktem, anıttan hiç para kazanmadığı gibi kendi cebinden 360 bin YTL harcadığını savunuyor. Öktem’in iddiası bir yana Cumhuriyet tarihi, Atatürk heykeli yaparak zengin olmuş isimlerle dolu. Ancak Atatürk heykelleri, öncelikle Türk heykeltıraşların değil, Avrupalı sanatçıların elinden çıktı. Türkiye’de ilk Atatürk heykellerini’ Heinrich Krippel, Josef Thorak, Anton Hanak ve Pietro Canonica gibi Batılı heykeltıraşlar yaptı. Zamanla Türkiye’nin en ücra köşeleri de Atatürk heykelleriyle tanıştı. Yazar Oğuz Atay, “Tutunamayanlar” romanındaki “İthaf ve Mukaddime”de halkın Atatürk heykelleriyle tanışmasını şu sözlerle anlatmıştı: “Mermerin üstüne çıkmış atıyla / Böylece tanışmış oldum heykel sanatıyla.”

Atatürk’ün teşviki istismar edildi
Atatürk kendi heykellerini, milletin plastik sanatlarla tanışmasını sağlamak ve böylelikle “estetik duygusunu geliştirmek” niyetiyle yaptırmaya başlamıştı. Ulu Önder, yüzyıllarca yasak addedilen heykelciliği muhtemelen “yobazlıkla” mücadelenin bir unsuru olarak da görüyordu. Nitekim Tankut Öktem’in aktardığı bir anekdot bunu doğruluyor. Mustafa Kemal, bir mecliste “Sayın Cumhurbaşkanım yeni Türk heykeltıraşları size benzemeyen heykeller yapmaya başladılar” denince, “Bırakınız yapsınlar. Yapılan her heykel yobazın kafasına inen bir yumruktur”
yanıtını vermiş. Ancak bu teşvik, Ulu Önder’in ölümünden sonra hem Atatürkçülüğü, hem heykel sanatını istismar eden bir fırsatçılığın önünü açmış gibi.

100 binden fazla heykel var
Türkiye’deki Atatürk heykellerinin henüz envanteri yapılmamış. Yapılırsa Tankut Öktem’in Atatürk heykelciliğinde ilk sıraları işgal edeceği muhakkak. Kesin rakamlar olmasa da Atatürk heykellerinin toplam sayısını tahmin etmek zor değil. Her okulda Atatürk büstünün olduğu biliniyor. Türkiye’deki okulların toplam sayısı 60 bin kadar. Şehir meydanlarında, ilçelerde, nahiyelerde, hatta köylerde 10 binlerce Atatürk heykelinin bulunduğu da hesaba katılırsa ortaya 100 binin üzerinde bir rakam çıkıyor.

Türkiye’de “fabrikasyon Atatürk heykelciliği” denince akla ilk gelen isimlerden biri Mehmet İnci idi. İnci, 1981 yılında vefat etmeden önce oğluna yontu işini öğretti ve günümüzde devletin birçok kurumuna ürün veren mütevazı bir “heykel imparatorluğunun temellerini attı. Oğul Necati İnci, babasının mirasını hakkıyla taşıdı ve yurdun dört bir yanında 500’e yakın anıt yaptı. Necati İnci, biri İstanbul Ticaret Odası’na (İnci Heykelcilik), diğeri de Adana Ticaret Odası’na kayıtlı olmak üzere (Ata Heykelcilik) iki şirket kurdu. Seri Atatürk heykeli üretimi haliyle “işçi” ihtiyacı da doğurdu. Necati İnci bu yüzden yanında, aralarında kaportacıdan yetişme çırakların da bulunduğu kişileri çalıştırıyor.

Necati İnci bugüne dek yüzlerce Atatürk anıtı ve on binlerce büst yaptığını söylüyor; TSK, ‘kaymakamlıklar, emniyet, hatta MİT’in bir binası için bile sipariş almış. Bununla birlikte kendisine “devlet heykelcisi” değil, sanatkâr denmesini istiyor.


Atatürk’ün naaşından mask alan heykeltıraş
Atatürk’ün heykellerini yapan ilk Türk heykeltıraş Kenan Yontunç’tu. 1940’larda Anadolu’nun ücra bölgelerinde, tozlu köy yollarında bir kamyonun kasasına doldurduğu Atatürk büstlerini “mülki erkân”a satan Yontuç, bu yolla epey para kazandı. Sosyetenin gözde güzeli Eda Taşpınar’ın büyük dedesi olan Yontuç, Atatürk’ün yakın bir dostunun oğluydu. Heykel yapmaya çocukluğunda merak salan Yontunç, Soyadı Kanunu çıkınca plastik sanatlara olan tutkusu nedeniyle ‘Yontunç’ soyadını aldı. Prof. Ferit Özşen’in verdiği bilgilere göre Yontunç büstlerini satarken, gittiği bölgelerin yetkililerine “Ankara’dan siyasetçiler gelecek, sizin bir Atatürk’ünüz yok mu” diye soruyor ve “Hayır” cevabını alınca da “Arkadan kamyon geliyor, bir tane büst alın” diyordu.
Atatürk ise Kenan Yontuç’un heykeltıraşlığa merakını öğrenince çocukluğundan itibaren onu teşvik etmişti. Ulu Önder’in teşviki nedeniyle Yontuç’un Atatürk’ün naaşından mask almasına da izin verildi. Bu mask, Türk usulü Atatürk heykelciliğinin prototiplerinde model olarak kullanıldı.
Milli Güvenlik Konseyi’ne yakın durarak Atatürk heykeli siparişleri alan heykeltıraşlar olduğunu öne süren İnci’ye göre 12 Eylül’de öne çıkan bu heykeltıraşların başında Tankut Öktem geliyor. İnci, “Tankut Öktem Konsey’e yanaştı, öyle Tankut Öktem oldu” diyor. Öktem ise Necati İnci’nin, Türkiye’nin dört bir yanındaki en az 50 heykelini kaldırıp yerine yenilerini yaptığını söylüyor.

Düşmanlık arttıkça heykel yapılıyor!
Heykeltıraş Mehmet Aksoy’un ise Türkiye’de Atatürk düşmanlığının en yoğun olduğu dönemlerde en çok Atatürk heykeli yapıldığı yönünde ilginç bir tespiti var. Kendisini 12 Eylül mağduru bir heykeltıraş olarak nitelendiren Aksoy, darbe yüzünden akademideki görevini bırakmak zorunda kaldığını ve yurtdışına gittiğini söylüyor.

12 Eylül darbesinden sonra Atatürk heykeli sayısında gözle görülür bir artış var
Heykeltıraş Prof. Ferit Özşen, kurumların Atatürk heykeli yaptırmayı kendiliğinden vazife edindiğini söylüyor. Özşen, diğer heykeltıraşlara göre epey sınırlı sayıda Atatürk heykeli yapmış. Bugüne kadar 10’un üzerinde anıt yaptığını söyleyen Özşen heykelde bronzu tercih edenlerden. Genel fiyat aralığı göz önüne alındığında eserlerini pahalı satanlar arasında. Özşen, normal boyutlarda atlı bir figürün 60 bin YTL’ye mal olacağını, bunun en az üç katı fiyatına da bronz döküm yapılabileceğini söylüyor. Atatürk heykellerinde istikrarlı bir fiyat politikası yok. Deyim yerindeyse herkes kafasına göre fiyat biçiyor. Kültür Bakanlığı’nın tarifesinde büstler 5 bin YTL, üç metrelik figürler 20 bin YTL. Ancak bunun çok altında ve üstünde fiyatlara Atatürk heykeli yapanlar var. Örneğin çok ucuza heykel yaptığını söyleyen Tankut Öktem küçük bir anıt için 8 bin lira ücret aldığını belirterek “Bu fiyata yapan kimse de yok” diyor. Necati İnci ise fiyat vermekten kaçınıyor, ancak hazır kalıptan döktüğü zaman fiyatın ucuzladığını kabul ediyor. Görüştüğümüz tüm heykeltıraşlar büyük paralar döndüğünden söz ediyor ama kendilerinin ücretsiz ya da maliyeti fiyatına heykeller yaptıklarını öne sürüyorlar. Mesela Öktem ordu ve polisin işlerini ücretsiz yaptığını söylüyor.

“İhaleler kapalı kapılar ardında bağlanıyor” iddiası
Atatürk heykelleri, genellikle devlet kuramlarınca açılan ihalelerle yaptırılıyor. Ancak çok rağbet gören Tankut Öktem ve seri üretimci Necati İnci gibi isimler siparişle çalışıyor. Ancak Aksoy, Öktem, Özşen ve İnci, üç beş kişiyle yapılan ihalelerin ahbap-çavuş ilişkisiyle belirli müteahhitlere verildiğini düşünüyor.

Türkiye’de sağ ya da sol, her partinin iktidarı döneminde Atatürk heykeli yapılmış. Menderes, Özal, Demirel, Erbakan ve Erdoğan hükümetleri dönemindeyse sıçrama olduğunu söylemek hata olmaz. Taleplerin çoğu, hükümetle doğrudan ilişkisi olmayan kuramlardan gelse de valiliklerin ve belediyelerin bu iktidarlar döneminde çok sayıda Atatürk heykeli sipariş ettiği söyleniyor. Tankut Öktem, bu bilgiyi, “Bana en çok AKP’li belediyeler geliyor” diyerek doğruluyor. Ancak üretimdeki berekete rağmen devlet eliyle heykelcilik başarıya ulaşamıyor.
Kaynak: 2007, Yeni Aktüel