Betûl Mardin son on-onbeÅŸ yıl içinde halkla iliÅŸkiler kavramının Türkiye’de yerleÅŸmesinde en önemli rolü üstlenenlerden. Bu iÅŸin ilklerinden olmanın tüm avantaj ve dezavantajlarını yaÅŸamış. Åžimdi geldiÄŸi nokta ise mesleÄŸinin onun için biçilmiÅŸ kaftan olduÄŸunu gösteriyor. Betûl Mardin ile bu söyleÅŸiyi Cenevre’deki IPRA 1995 töreninden sonra yaptık. Yıllardır sabırla üstüste koyduÄŸu taÅŸların dimdik durduÄŸunu görmenin keyfini yaşıyor. Mardin’in renkli ve kuvvetli bir kiÅŸiliÄŸi var. Dolayısıyla sevenleri de var sevmeyenleri de.

0695-betul-mardin-haberleri-betul-mardin-konusmalari-1995-vizyon-dergisi-mardin-ailesi-bireyleri (1)
MARDİN — İletişimi organizasyonlar değil, insanlar kurar. (1995, Vizyon Dergisi)

VİZYON: Siz artık adı halkla ilişkilerle anılan birisiniz, ama Haldun Dormen ile evli olduğunuz yıllarda tiyatro için de çok çalıştınız. O yıllarda tiyatroya gönül vermiş biri olarak niçin o camiada kalmadınız?
MARDÄ°N: BoÅŸanmak çok güç bir olay. BaÅŸka konularda da oluyor, çok sevdiÄŸim bir arkadaşım ÅŸirketimden ayrıldığında çok üzülüyorum. Bir süre o insanla konuÅŸamıyorum. Bir tür korkudan, bir ÅŸeyler söyler de kırarım diye. O iÅŸini kuruyor ya da baÅŸka bir alan geçiyor ve giderek önemini kaybediyor olay. Haldun Dormen’den ayrıldıktan sonra tiyatrodan da koptum. Ama Haldun inatçı bir adam. Telefon eder, “Ne yapıyorsun, dün meydanda yoktun, niye ÅŸuraya gelmedin. Yoksa seni çağırmadılar mı? Gösteririm onlara!” diye soruÅŸturur. Yıllardır yaptığım bir ÅŸey var mesela. Her sene önemli bir olaydan para almam, hediye olarak yaparım.

0695-bankalar-oglen-acik-midir-1995-yilinda-banka-reklamlari-garanti-bankasi-baska-bir-arzunuz
GARANTİ — Siz, böyle şubeleri olan bir bankanız olsun istemez misiniz?

VİZYON: Neye göre seçiyorsunuz o konuyu?
MARDÄ°N: Canım çok çekiyorsa o iÅŸi, para almam. Mesela geçen sene Özbekler Tekkesi’nin açılışında Kissinger’ın davetinden para almadım. Konu Türkiye ile ilgiliyse daha önemli benim için. GeçmiÅŸ yıllarda, Kalp Vakfı’nın bir iÅŸiydi, Christian Bernard geldi, onu hediye yaptım. Bu baÅŸarımdan dolayı da Sheraton Oteli müşterim oldu.

0695-betul-mardin-haberleri-betul-mardin-konusmalari-1995-vizyon-dergisi-mardin-ailesi-bireyleri (3)
MARDİN — Romantik kitap okumadım, romantik müzik dinlemedim. Evimde müzik seti bile yoktur. (1995, Vizyon)

VÄ°ZYON: Halkla Ä°liÅŸkiler ile ilgili çok net bir düşüncesi olmayan okuyucu için “yaptım” dediÄŸiniz iÅŸin ne olduÄŸunu biraz açar mısınız?
MARDÄ°N: Tanıtımına yardımcı olduk. KiÅŸinin, kurumun veya kuruluÅŸun çevresine yerleÅŸme ve saygın imaj edinebilmesi için hedef kitleler ile arasındaki iliÅŸkiyi düzenlemektir halkla iliÅŸkiler. Bunu yapmak çeÅŸitli olaylar sonucu olur. Ne kadar basit anlatsam, çok kolay bir meslek deÄŸil. Önce araÅŸtırıyorsunuz, onun netincesinde de bu söylediklerim ortaya çıkıyor. Müşterinle konuÅŸurken öyle bir ÅŸeye söz vereceksin ki altından kalkabileceksin. “Ben sana ÅŸu kadar broşür yollayacağım” dediÄŸin zaman nedeni olmalı. Yoksa günlerden bir gün yanlış bir kapı açarsan üzerine 3000 broşür devrilebilir!

0695-turgut-ozalin-anilari-sabah-kitaplari-mehmet-barlas-kalkinmada-yeni-gorusun-esaslari
SABAH KÄ°TAPLARI — Turgut Özal, “Ben öldükten sonra yayınlarsın demiÅŸti Mehmet Barlas’a”

VİZYON: Müşterilerle anlaşmanın en zor olduğu nokta herhalde bütçe.
MARDÄ°N: “Bu iÅŸin karşılığı 500 milyondur” diyorsun. Karşındaki, “hayır, ben bunu veremem” diyor. Oysa sen doÄŸru dürüst bir program yapıp vermiÅŸsin o fiyatı. Nihayet, “Peki” diyorsun. Bu sene ÅŸunu ÅŸunu yapmayalım ama bunlar bunlar olmazsa da bu iÅŸi boÅŸuna yapıyoruz. Neticede el sıkışıyorsunuz. Takvimini yapıyor, uyguluyor, sonra tekrar baÅŸa dönüp deÄŸerlendiriyorsun. Fevkalade ortaklarım var. Ben otokritiÄŸimi yaparım, fakat konuÅŸarak yaparım.

0695-betul-mardin-haberleri-betul-mardin-konusmalari-1995-vizyon-dergisi-mardin-ailesi-bireyleri (2)
MARDİN — Bazen gece uyanıyorum. Diyorum ki, tamam artık mücadele bitti, bir yere geldin.. (1995, Vizyon)

VİZYON: Halkla ilişkilerin en iyi yapıldığı ülke Amerika mı?
MARDİN: Evet. Çünkü orada bu iş pazarlama ile birlikte yapılıyor, tüketiciye hitap edilen bir reklam gibi. Kuruluşun imajı saygınsa, çıkardığı ürün de ilginç olur fikrinden yola çıkıyoruz. Onlar ürün üzerinde duruyorlar.
VÄ°ZYON: IPRA’nın (International Public Relations Association) 1995 baÅŸkanı seçilmek kendiliÄŸinden, örneÄŸin sıranız geldiÄŸi için gerçekleÅŸmiÅŸ bir durum muydu? Yoksa bunun için özel bir çaba harcadınız mı?
MARDÄ°N: Hem de ne kadar çok uÄŸraÅŸtım! Bir defa Ä°ngilizce konuÅŸan ülkelerin üyelerinden oluÅŸan belirli bir grubun tekelindeydi. Onu kırmaya uÄŸraÅŸtım. Mesela bir projesi vardı IPRA’nın. Ä°ngiliz, Avustralyalı, Amerikalı, Ä°sviçre’de oturan bir Ä°ngiliz ve bir Belçikalı üye aralarında konuÅŸmuÅŸlar, bir de coÄŸrafi konumu ilginç birini alalım demiÅŸler. Bana bir faks geldi, bir iÅŸ için uygun adam bulunacak, bunu seçecek kurula sizi de aldık diye. Bir süre birtakım dokümanlar yolladılar, sonra arkası kesildi. Aralarında biri arkadaşımdı, telefon ettim. 8-10 tane aday var, onlara ait bilgileri yolladı. Serhan Ergezer bizimle çalışıyordu. Bir hafta sonunda onunla tüm adayların benzerlik ve ayrılıklarını konu alan bir liste yaptık. Listeyi alıp Nairobi’deki toplantıya gittim. BaÅŸkan vekili “Dışarıda bekleyin, çağırırız” dedi. Çıktılar ve ardından, “Ne zaman toplanıyoruz?” diye sordum. “Biz onu hallettik içeride “dediler. Düşünebiliyor musun, bu iÅŸte benim de olduÄŸumu unuttular.

0695-simtel-tam-otomatik-camasir-makinesi-wm-8800-simsel-yaparsa-mukemmelini-yapar
SİMTEL — Sektörün en eskisinden teknolojinin en yenisi. Simtel tam otomatik çamaşır makinesi WM8800.

VİZYON: Çok öfkelenmediniz mi?
MARDÄ°N: Öfke bana iyi gelir. Benim kamçım öfkedir. Kendi kendime, “Gösteririm size” diye yemin ettim. O toplantıdan sonraki seçimlerde beni aday gösterdiler, fena oy almadım, ama kazanamadım. Çok uÄŸraÅŸtık, olmadı.
VİZYON: Reklam şirketleri yabancı kuruluşlarla birleşerek çalışıyorlar. Öyle bir uygulama halkla ilişkiler şirketleri için de söz konusu değil mi?
MARDÄ°N: Dünyada üç büyük ÅŸirket var. Shandwick, Burson-Marsteller ve Hill&Knowlton. Shandwick’in diÄŸer ÅŸirketimiz ile stratejik baÄŸlantıları var. Burson-Marsteller da benim iyi arkadaşım olduÄŸu için Türkiye ile iyi geçiniyor.
VİZYON: En çok hangi ülkelerin üyeleriyle anlaşıyorsunuz?
MARDÄ°N: Amerikalılarla iyi anlaşırım. Londra’da çok oturdum, Ä°ngilizleri çok severim, bir de Japon var. Çok ilginç bir adam, hediyeler gönderiyor bana. Kobe depreminde bütün Japon üyelerine geçmiÅŸ olsun mesajı gönderdim. Ertesi sabah hepsinden cevap aldım! Ä°ÅŸte Japon bu. Ben çok beÄŸenirim onları.

0695-becel-yag-reklami-1995-yilinda-margarin-reklamlari-becel-kalbiniz-degerlidir
BECEL — Açtığınız sadece bir kapak değil. Sağlıklı bir kalbin kapıları. Kalbiniz değerlidir.

VÄ°ZYON: Televizyon seyreder misiniz?
MARDİN: Geceleri çok yorgun geliyorum eve. 67 yaşındayım. İnsanlarla konuşmak istemiyorum. Televizyon karşısına geçip çekirdek yiyor, Coca-Cola içiyorum.
VİZYON: Saçlarınız o saatte de topuz mudur?
MARDÄ°N: Evet. Yatarken de.
VİZYON: Hiç içinizden gelmez mi kendinizi değişik bir saçla görmek?
MARDİN: 17 senedir topuzluyum. Bazı konularda yasaklar koydum kendime. Evde hayvan istemem. Köpek alsan bir yere gittiğin zaman problem oluyor. Evde adam istemem. Üst katta annemin üç adamı var, onlar bana yetiyor. Problemleri en aza indirme çabasındayım senelerdir. Rahat çalışmanın bir yolu da bu. Aşk konusu da öyle. Adam beni aradı, aramadı. Geçen gün yemek yemiş, yanında güzel bir kadın varmış. Benden gençmiş, güzelmiş, alımlıymış. Aşk da büyük problem.
VİZYON: Siz hayatı besleyen musluklardan birini kapatmışsınız.
MARDİN: Evet. Önce güç oldu ama sonra bitti. Onun yerine işimi, çocuklarımı, hayatımı geçirdim. Yaşamımı işle doldurdum.
VİZYON: Kardeşiniz Arif Mardin spagetti sosu vermişti röportaj sırasında. Siz neyin tarifini vermek isteriniz?
MARDİN: Çok beğenilerek yenilen bir yoğurtlu kebabım vardır. Bir de kıymalı pilav yapıyorum, çok seviliyor. Onu tarif edeyim. Kıymayı kavuruyorsun soğanla. İçine domates, çok küçük kesilmiş havuçlar, bezelye koyuyorsun. Tercihen bir gün evvelden kalmış olan pilavı ve bu malzemeyi kat kat döşüyor, üzerine de biraz peynir rendeleyio fırında beş dakika pişiriyorsun. Çok lezzetli oluyor.

0695-betul-mardin-haberleri-betul-mardin-konusmalari-1995-vizyon-dergisi-mardin-ailesi-bireyleri (4)
MARDİN: İş yerinde yasaklarım var. Etekler kısa olmayacak, saçlar derli toplu olacak. İnsana saygı ve güven hissi vereceksin. (1995, Vizyon)

VİZYON: Hayatta yaptığınız en büyük çılgınlık olarak neyi görüyorsunuz?
MARDÄ°N: Evli bir adamla seviÅŸtim. Hiçbir zaman anlayamadım nasıl yaptığımı. Ä°zmir’deydim, adam telefon etti. “Ankara’ya geliyorum, iki gün kalıp Amerika’ya döneceÄŸim” diye. Son sürat otomobil ile Ankara’ya geldim. Adamla iki gün beraber oldum. AÄŸlaya aÄŸlalya uÄŸurladım Amerika’ya. Sanıyorum ki hanımını boÅŸayıp benimle evlenecek. Ama tabii boÅŸanamadı. Ya adamı bıracaksın ya da gözünü kapatıp devam edeceksin. Biraz devam ettik. Sonra gittim Amerika’da ziyaret ettim onu. Evin içinde kafese girmiÅŸ aslan gibi bir aÅŸağı bir yukarı yürüyorum. Arif dedi ki, “Seni aramasını istiyorsan sen aramayacaksın, ona göre”. Ben de aramadım. Demek ki hâlâ aramasını istiyordum. Ä°stanbul’a geldim aradı. Bir zaman daha geçti. Bir gün bana hiç hak etmediÄŸim bir ÅŸey söyledi. Çok dokundu ve o gün mesele benim için sona erdi.




 

0695-betul-mardin-roportaji-1995-vizyon-dergisi-arsivleri-betul-mardin-kimdir

 Kaynak: 1995, VİZYON Dergisi