Sex And The City dizisi Amerika’da deli bir izleyici yakalayıp görünen her ayakkabı her elbise tüketim listesinde bir numaraya yükselirken dizinin şifreli ve paralı kanallarımızda yer almasıyla birlikte genç kadınlarımız tarafından büyük rağbet gördü. Yıl 2001’di. Biz de Cosmopolitan olarak bu modanın gerisinde kalamazdık ve bir araştırma yaptık. Bu dizinin fanatiği ve onlar gibi yaşadığını düşünen kadınlarla röportajlar yaptım. Pek çok konuda konuştuk ve çoğu o dizidekine benzer bir hayat sürdüğünü ancak o kadar özgür bir seks yaşamadıklarını ve daha Türk olduklarını söyledi özde.

0417-metropalas-kadinlari-dizisi-2004-yilinda-televizyon-dizileri
Kaynak: 2004, CosmoPolitan Dergisi

Kadın dizilerinin kanımca ilk ve en başarılı örneği “Şehnaz Tango” dizisidir. Şehnaz’ın (Perran Kutman) ve Muhsin’in (Erdal Özyağcılar) aşkına inanıyor, sevgi ile içiniz ısınıyor ve kadının tek başına ayakta durma mücadelesine şapka çıkarıyorduk. Zamanına göre oldukça cesur bir diziydi ve bu kadar yıldır ısrarla takip ettiğim tek Türk dizisiydi. Şimdi kadınlar bir hayli yol kat etti. Yıl 2004, açıyoruz televiyonu. Sokakta çok nadir olarak karşınıza çıkacak, parka bile topuklu ayakkabısıyla giden, hiçbir şekilde doğal olmayan dört manken, kariyer sahibi, yalnız yaşayan, aşkı arayan kadını canlandırıyor güya.

0417-mis-sixty-reklami-2004-yili-garanti-bankasi-reklam-arsivi-bonus-kart-reklamlari
GARANTİ — Miss Sixty (2004)

Erkeklerle olan diyalogları, Amerikan tarzı birbiriyle dalga geçme temeline dayanan sözde “espri” olan ama sadece birbirine sataşma ve kavga gürültü hali yaratan replikleri, değil 30’lu yaşları, tam lise çağı gençliğini yansıtıyor gibi. Dizideki o dört mankenin yerine dört mankenin yerine dört liseli genç kız oynasaymış diyaloglar, düştükleri durumlar, erkekleri anlayamamaları, ısrarcılıkları daha çok inandırıcı olurmuş. Diziden dikkatimi çeken bir repliği aktarmak istiyorum. Cansu Dere’nin canlandırdığı kadın, barın sahibi çocuğa aşık, daha doğrusu onun kendi ‘tarzı’ olduğunu düşünüyor. Çocuk pek oralı değil ve Cansu Dere erkeği yakalayıp bir soru soruyor. Hangi kadın erkeğe “Sence ben aptal mıyım?” diye sorar ki? Bu baştan kabul etmektir acı gerçeği. Bu dizide kadınlar niye beceriksiz, çok isteyen ama istemiyormuş gibi davranan, yılışık, salak, zavallı, kaybetmiş, içkici, kavgacı, sürekli kıyafet değiştiren ve şıklığı bıktıran, kadın-erkek ilişkisine yönelik abuk-subuk yazılar yazan ve lâflar türeten kişiler. Kadınlar dizide gösterildiği gibi mi?

0417-sony-cyber-shot-w-1-reklami-2004-yilinda-dijital-fotograf-makineleri
SONY — Kategorisinde en geniş ekrana sahip Cyber-shot W1, Carl Zeiss Vario Tessar mercek

Böyle mi görülüyor? Bir kadın düşmanlığı mı yayılmaya çalışılıyor acaba alttan alta? Televole mantığından, onun sunduğu gerçek dışı, abartılmış, yapay dünyadan hiçbir farkı yok bu dizinin. Üstelik kadınların oyunculukları feci olduğu için komik değil! Sitcom olmadığı için böyle yüzeysel bir formatı hiç kaldırmıyor dizi. Yani “biraz daha dikkat” kadınları, böyle hassas bir konuyu, aşkı, ilişkileri anlatmaya çalışırken. Orada birilerine bir hayat çiziyorsunuz, zapping hakkı olsa da. Yeni sezonla birlikte dizi çok daha bilinçli ve farklı davranacakmış, umarım, bekliyoruz.




0417-cosmopolitan-dergisi-2004-yili-arsivleri

 Kaynak: 2004, CosmoPolitan Dergisi