Hem fiziğine hem de vücuduna güvenen Türk sinemasının genç aktörlerinden Bulut Aras, 1976 yılında bir gazetenin açtığı fotoroman yarışmasında birinci olmuştu. Böylece sinema yaşamı başlamış ve ilk filmi “Lanet”i Müjde Ar ile çevirmişti. Ardından Türkan Şoray ile “Sultan”, “Kanlı Nigar” filmlerini çevirmiş; Sezen Aksu ile “Minik Serçe” filminde rol almıştı. Ayrıca bir de televizyon için film yapmıştı: “Denizin Kanı.”
+ Bulut Bey, bir süredir film çevirmiyordunuz galiba.
— Aslında film dünyasından uzak değilim. Sadece istediğim çıkışı yapamadım. Denizin Kanı filminden sonra yaptığım çıkışı sürdüremedim. Bundan yararlanamadım.
+ Peki neden?
— Benim şanssızlığım. O dönemde Türk sinemasında seks furyası başladı. Bu ortamda iyi film yapılmıyordu ve ben de film çevirmedim. Birkaç filmim oldu o kadar, “Toprağın Teri”, “Derya Gülü”. Seks filmlerinden sonra şarkıcı-türkücü filmleri moda oldu. İşte bu yüzden uzak kaldım biraz sinema dünyasından.
+ Şimdi iddialı bir şekilde geri dönüyorsunuz galiba?
— Evet. Öncelikle türümü değiştirdim. Şimdiye kadar yapmam gereken şeyler vardı. Bunları yapamamıştım bir türlü.
+ Neydi bunlar?
— Fiziğimi yenilemek. Kendime çok iyi bir vücut hocası buldum. Eski vücut geliştirme hocalarından Bülent Seraktaş ve Recep Bey. Aksaray’da bir spor salonunda çalışıyoruz. Body çalışıyorum, yani vücut güzelleştirme.
+ Kaç aydır çalışıyorsunuz?
— Yaklaşık altı aydır.
+ Bir yararını gördünüz mü?
— Elbette. Kol ölçülerim normalde 34 santim idi, şimdi 44 santim oldu. Belim 100 santime yakındı, şimdi 78 santime kadar düştüm. Omuzlarım 110 santim iken 130 santime çıktı. Ayrıca tüm hatlarımda belirli bir gelişme var.
+ Neden buna gerek duydunuz? Yani vücudunuzu geliştirmeye?
— Olmam gereken yerde değilim. Daha iyi bir yerde olmam gerektiğini düşündüm. Bunun için de ne yapmam gerekir dedim kendime. Türk sinemasında halen güzel fizikli aktör geçerli. Hele benim alanımda. Yani dram-avantür dalında.
+ Dram-avantür ne tür filmler oluyor?
— Vurdulu kırdılı macera filmleri. Tabii içinde aşk da var. Bu tür filmlerde aktörün vücut yapısı çok güzel olmalı. Hatta en iyisi olmalı. İşte ben de en iyisini yapmak için bu işe başladım.
+ Ve hodri meydan diyorsunuz?
— Evet. Kendine güvenen varsa çıksın karşıma. Diğer arkadaşlara kastım yok, kimseye cephe almıyorum. Türk sineması bunu gerektiriyor. İşimizin gereği bu. İyinin de iyisi olmak. Ben de kendime güveniyorum bu konuda.
+ Evlilik için ne düşünüyorsunuz?
— Evlilik bence kutsal bir müessese. Buna sahip çıkmak lazım. Evlenmeden önce insanın birbirini çok iyi tanıması gerekiyor. Çok iyi düşünmek gerekiyor böyle bir kararı.
+ Nasıl bir kadın arıyorsunuz?
— Kadında aradığım özellik beni ruhuyla sarmış olması. Gece bir yerde resmimiz çekildiğinde yanımdaki kıskanmamalı. Kısacası benim kadınım olmalı.
Kaynak: 1984, Kadınca Dergisi
