Hepimizce malûm olduğu üzere Türkiye’de efemeral malzeme, kartpostal, fotoğraf koleksiyonerlerinin yoğun olduğu yer İstanbul’dur. Anadolu’da başta Ankara olmak üzere yeni yeni kıpırdanan, geçmişe özlem, ya da merak duygularıyla hareket eden araştırmacı koleksiyoncular ortaya çıkmaya başladı. Bu tür koleksiyonculara yol gösterecek, yardım edecek müesseler de peşi sıra geliyor. Bu sayımızda sizlere bu tür bir müessesede izlenime sunulan Ankara’nın dünü adlı koleksiyondan seçtiğimiz parçaları ve koleksiyon sahibi Mehmet Ali Mustanoğlu’nun kartpostallarıyla ilgili bilgileri izleyeceksiniz.

0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (2)
FOTOKARTLARDA ANKARA’NIN DÜNÜ // Mehmet Ali Mustanoğlu (1997, Tombak Dergisi)

Bir şehrin geçmişini en iyi anlatan belgeler, fotoğraflardır. İyi bir fotoğraf tüm benliğimize hitap eder, konusuyla ilgili geçmişe en doğru ışığı tutar. Tabiidir ki bu ışık yarınımızı şekillendirmede bizim en büyük yardımcımız olacaktır. Fotoğraflar zamanın dondurulduğu andır. Bu andan sonra geçmişim yanlış ve doğruları fotoğrafa bakanların yorumuna kalır. İşte Ankara’nın dününü belgeleyen fotoğraflar.

0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (3)
Zafer Abidesi, Taşhan, Zincirli Camii (1927)

TAŞHAN MEYDANI (ULUS MEYDANI)
19’uncu yüzyılın sonlarında yapılmıştır. Zemini topraktır. Hemen aşağısında şimdiki 100. Yıl Çarşısı’nın bulunduğu yerlerde mezarlıklar bulunuyordu. Mezarlık bölge 19. yüzyılın sonunda şehir bahçesi haline getirildi. Taşhan, uzun yıllar tiftik ve zahire tüccarlarının hayvanlarıyla birlikte konaklayabildikleri tipik bir Anadolu hanı olarak hizmet verdi. Demiryolları hatlarının döşendiği sırada Alman mühendis ve teknisyenler burada konaklamıştır. Bu dönemde Taşhan’ın yan duvarında Latin harfleriyle “Hotel Angora” levhası asılmıştır. Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu’dan gelen mebusları ağırlayan Taşhan, aynı dönemde cepheden gelen yaralılar için de hastane görevi görmüştür.

0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (10)
Millet Meydanı, Taşhan, Zafer Abidesi (1930)

Cumhuriyetin ilk yıllarında ise, milletvekili ve bakanların bir kısmı çevredeki bağ evlerinde, bir kısmı da Taşhan’da kalırlardı. Bağ evlerinde kalanlar Meclis’te çalışırken atlarını Taşhan’ın avlusuna bağlarlardı. Binanın önündeki meydan uzun yıllar “Hakimiyet-i Millîye Meydanı” olarak değiştirilmiştir. Buraya 1927 yılında Avusturyalı heykeltraş Heinrich Krippel tarafından o zamanki adıyla “Zafer Heykeli” (Ulus Cumhuriyet Anıtı) yapılmıştır. Anıtın yapılmasında Yenigün Gazetesi’nin sahibi ve başyazarı olan Yunus Nadi Bey’in de katkıları olmuştur. Taşhan 1928’de iyileştirilerek zamanına uygun bir otele dönüştürülmüş, meşhur Karpiç, ilk lokantasını Taşhan’ın altındaki bir dükkânda açmıştır. Sonra da bu lokantada belediye çarşısının köşe dükkânına (şimdiki 100. Yıl Çarşısı bölgesi) taşınmıştır. Taşhan 1933 yılında istimlak edilerek yıkılmış, arsası üzerine 1935’te projesi Martin Elassere ait Sümerbank binası yapılmıştır. 1959-1960 yıllarında yeniden düzenlenen Taşhan Meydanı’nda en güzel bina İş Bankası’na aittir.

0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (4)
Frigya dili ve Yunancada Ἄγκυρα (telâffuz: Anküra), gemi çapası demektir. Bazı efsanelere göre Ankara, Frig Kralı Midas’ın bir gemi çapası bulduğu yerdir. Büyük İskender’in Doğu Seferi sırasında Anküra’ya MÖ 333’te geldiği kayıtlara geçmiştir. 2. yüzyıla ait ve Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen bazı paralarda gemi çapası figürü bulunmaktadır. Frigler, Galatlar ve Romalılar tarafından Ἄγκυρα olarak bilinen şehrin adı, Latin harfleri ile Batılı kaynaklara Ankyra ve Ancyra olarak geçer. Kentin adı, Türklerin Anadolu’ya gelmesinden sonra Ankara, Engürü ve Engüriye olarak değişime uğrar. Batı dillerine de Angora olarak geçti. 16. yüzyıla ait çeşitli resmî Osmanlı evraklarında Ankara (انقره) adı geçmektedir. (Vikipedi)

BANKALAR CADDESİ
Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk Bulvarı’nın şimdiki Ulus Meydanı ile Gençlik Parkı arasında kalan bölümüne “Bankalar Caddesi” denilmiştir. Ulus’a cadde kısmından girildiğinde son kolda Abdülhamid döneminden kalma görkemli bir bina yer almaktadır. Öğretmen Okulu (dar-ûl Muallimin) olarak kullanılan bina, TBMM ilk açıldığında
yeri olmayan milletvekilerine ev sahipliği yapmıştır. Cumhuriyet ve Yenigün gazetelerinin sahibi Yunus Nadi Bey’in önderliğiyle burada bir aşevi kurulmuş ve milletvekillerine yemek de verilmiştir. Cumhuriyet döneminde okul binası Millî Eğitim Bakanlığı’na dönüştürülmüş, 1950’de tümüyle yanıp yok olan binanın arsasına bugünkü Ulus İşhanı inşa edilmiştir.

0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (5)
Napolyon Bonapart, Austerlitz savaşında galip gelen fransız askerlerine seslenmiş ve “Evinize zafer taklarının altından geçerek döneceksiniz.” demiştir. 18 Şubat 1806 tarihinde Zafer Takı’nın inşa edilmesini istemiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul, İzmir ve Ankara’da bulunan büyük caddelerin girişinde zafer takları bulunuyordu.
(PTT Başmüdürüğü inşa halindeyken çekilmiş bir fotoğraf., 1928)

Bankalar Caddesi’nde Millî Eğitim Bakanlığı’ndan sonraki bina “Lozan Oteli”dir. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan bina bir dönem önemli şahsiyetleri konuk etmiş, birçok tarihi olaya sahne olmuştur. Mükemmel teras ve balkon işlemeleri olan Lozan Oteli zamana yeniş düşmüş, aslına uymayan revizyonlarla kimliği değiştirilmiştir. Bina şu anda Akbank olarak hizmet vermektedir.

0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (6)
Bankalar Caddesi ve PTT Başmüdürlüğü. (yaklaşık 1928)

Lozan Oteli’nden sonra Bankalar Caddesi’ni kesen Posta Caddesi’nin köşesinde PTT Başmüdürlük binası vardı. Bugün artık yalnızca eski fotoğraflarda görebileceğimiz bu bina artık yok. Bu binaya “Yeni Postahane” denmesinin sebebi Hükûmet Meydanı’ndakine “Eski Postahane” denilmesindendir. Prof. Clemens Holzmeister tarafından 1934 yılında yapılmıştır.

0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (7)
Türkiye Cumhuriyeti devleti, 28 Mart 1930’da yabancı ülkelerden Türk şehirleri için Türkçe adların kullanılmasını resmen talep etti. Bu tarihten sonra posta idaresi Angora olarak adreslenmiş mektupları Ankara’ya ulaştırmadı. Böylece zamanla Ankara adı evrenselleşmiştir. (Vikipedi)

Bankalar Caddesi’nde şu an 100. Yıl Çarşısı’nın bulunduğu arazi, bilinen en eski resim ve yazılı belgelere göre mezarlıktır. 19’uncu yüzyılın sonunda buradaki taşlar toplanmış ve “Şehir Bahçesi” olarak düzenlenmiştir. Sonradan bahçenin yola cephe olan kenarlı dükkânlarlar çevrilerek “Belediye Çarşısı” adını almıştır. Çarşının köşe dükkânına ise Karpic Lokantası taşınmış ve uzun yıllar boyunca dönemin misafir ağırlama ve toplanma yeri olmuştur. Hacı Bekir, Osman Nuri, Haset, Berkalp, Akba gibi ünlü isimler bu çarşıda yer almıştır. Daha sonra burada inşa edilen “Yüzüncü Yıl Çarşısı”nın teras katında halen Karpiç ismiyle bir lokanta hizmet vermektedir. Aynı sıradaki Ziraat Bankası caddeyi süsleyen en güzel binalardan biridir. 1929 yılında bitirilen bine G. Mongeri tarafından inşa edilmiştir. Bahçesinde kurucusu Mithat Paşa’nın heykeli vardır. Bankalar Caddesi ile Evkaf Oteli’nin önünden gelen İstiklâl Caddesi’nin kesiştiği üçgen arazide ise Osmanlı Bankası yer alır. 1926 yılında Giulio Mongeri tarafından yapılan bu güzel bina 1’inci Ulusal Mimarlık Akımı’nın örneğidir.

0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (9)
Anafartalar Caddesi, Eski Adliye Sarayı Önü (1940)

BALIK PAZARI CADDESİ VE TAHTAKALE ÇARŞISI
Balıkpazarı Caddesi, Cumhuriyet’ten önce 1900’lerin ilk yıllarında daha çok gayrimüslim esnafın yoğunlaştığı en işlek cadde idi. Cumhuriyetin ilk yıllarında “Anafartalar Caddesi” olarak adı değişen bölge hızlı bir gelişme geçirerek Ankara’nın en önemli ticaret merkezi olmuştur. 1924 yılında Ankara Şehremaneti Kanunu’nun çıkmasından sonra kurulan Şehremaneti (Belediye Başkanlığı) bu caddede yer aldı. Dönemin ünlü valisi Nevzat Tandoğan da bu caddedeki iki katlı eski binada çalışmıştır. Ankara’nın üçüncü büyük yangını 1927 yılında burada meydana gelmiş ve Tahtakale Çarşısı tümüyle yanarak yok olmuştur.



0293-cumhuriyet-doneminde-ankara-fotograflari-1997-tombak-dergisi-30-lu-yillarda-ankara-nasildi (1)

 Kaynak: 1997, Tombak Dergisi