Yıl 1919. Mayıs’ın ondokuzu. Saatler, sabahın altısını gösteriyordu. Mor dağların ardından doğan güneş, kıyıda toplanıp bir bayram sevinci yaşayan Samsunlulara bir başka sevinci müjdeliyordu. Batıdansa bir başka güneş doğdu. Köhne Bandırma Vapuru, Cumhuriyetin temelini Samsun’da atacak olan Mustafa Kemal Paşa ile beraberindekileri getiriyordu. Ve yıllarca ezilmiş, yenik düşmüş, özgürlüğü elinden alınmış halkın yüzü, ilk kez o gün, 19 Mayıs 1919 sabahı gülüyordu. Bir ana-baba gününü andıran Samsun kıyılarındaki o sevinç, o coşku görülmeye değerdi.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (2)
19 Mayıs’ın 62’inci Yıldönümü | Hayat Dergisi (1981)

Bandırma Vapuru limana girmişti ve işte Anadolu ile Mustafa Kemal Paşa yan yanaydı artık. Üç gün önce İstanbul’dan yola çıkan, İsmail Hakkı Kaptan’ın yönetimindeki vapurun bu tarihi seferinde, Türk’ün kaderini değiştirmek üzere Anadolu’ya geçen 18 kişi vardı, başlarında da Mustafa Kemal Paşa.

0750-evlere-kurulan-salincak-seksenlerde-salincakta-sallanmak
SALINCAK — Takıldığı yeri hiç zedelemeden, kapı aralığına kolayca kurulur. Kolayca sökülür. Sağlamdır.

İskele olmadığı için Bandırma Vapuru açıkta demirlemiş, bir motor, Paşa ile beraberindekileri kıyıya çıkarmıştı. Paşanın ilk elini sıkan Samsun’un ilk milletvekili Boşnakzade Süleyman Bey olmuştu. Büyük kurtarıcı ile beraberindeki 18 kişi, şimdi «Gazi Müzesi» olan 12 odalı metruk bir otelde konaklamışlardı.

CUMHURİYETİN TEMELİNİ ATAN YOLCULUK
Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atan bu yolculuk, 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan başlamıştı. Bu tarihten birkaç ay önce Osmanlı Devleti, müttefikleri ile beraber savaştan yenik çıkmış, ülkenin birçok yeri işgal edilmişti. Bu durumda Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya gönderilmesi çeşitli tefsirlere zemin hazırlamıştı.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (3)
Kaynak: 1981, Hayat Dergisi

Paşa, İstanbul’dan hareketinden önce çok yakın bazı arkadaşlarına fikirlerini söylemişti. Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’da bir şeyler yapmak istediği takdirde psikolojik vasatı müsait bulacaktı. Tüm vatan, böylesine bir yenilgi ve hele İzmir’in işgaliyle kahrolmuş, Türk’ün son sabır damlası da taşmıştı. Anadolu’daki kumandanlar, bir önder bulunabildiği takdirde, vatanı müdafaaya hazır durumdaydılar.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (4)
Vatan kurtarmak için bir şeyler yapmak gerekiyordu. Bunun için ilk etapta Anadolu’ya geçmek ve mücadeleyi burada başlatmak gerekiyordu. Bu işte öncü gerekiyordu ve öncü Mustafa Kemal’di. Hareket Samsun’dan başlayacak, dalga dalga bütün Anadolu’ya yayılacaktı. Hareket 16 Mayıs 1919 sabahıydı.

0750-sezak-hali-reklami-osman-sezik-kimdir-sezak-guzel-sezak-sicak-sezak-parlak
SEZAK — Ömür boyu sizin olacak.

SAMSUN CEHENNEMİNE GİRİŞ
Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a gitmek üzere İstanbul’dan hareketinden bir gün önce, İzmir’in uğursuz işgal gününde yani 15 Mayıs 1919’da Sultan Vahdeddin tarafından Yıldız Sarayı’nda kabul edilmişti. Paşa bu veda konuşmasını yakınlarına şöyle aktarmıştı:
— Yıldız Sarayı’nın küçük bir salonunda Sultan Vahdeddin’le adeta diz dize denecek kadar yakın oturduk. Sağında dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde de bir kitap vardı. Salonun Boğaziçi’ne açılan pencerelerinden gördüğümüz manzara şu; birbirine paralel hatlar üzerinde düşman zırhlıları! Bordalarında toplar sanki Yıldız Saray’ına doğrulmuş. Manzarayı görmek için oturduğumuz yerlerden başlarımızı sağa, sola çevirmek yeterliydi. Sultan Vahdeddin hiç unutamayacağım şu sözlerle konuşmasına başladı:
— Paşa, Paşa. Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların artık hepsi tarihe geçmiştir. Bunları unut.
Hakkımdaki teveccüh ve itimada arz-ı teşekkür ederim diye cevap verdim.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (5)
Kaynak: 1981, Hayat Dergisi

Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine tayin edilen Mustafa Kemal Paşa, 16 Mayıs 1919 günü Türk ulusunun kaderini değiştirecek olan tarihi yolculuğa çıkıyordu. Mustafa Kemal Paşa, bu yolculuğun ve bu tarihi kararın olumlu bir sonuca bağlanacağından öylesine umutlu, öylesine kesin kararlıydı ki, hareketinden bir gece önce Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın konağından çıktıktan sonra Nişantaşı’ndan Teşvikiye’ye doğru kolkola giderlerken Cevat Paşa ile aralarında şöyle bir konuşma geçmişti:
+ Bir şey mi yapacaksın Kemal?
— Evet Paşam, bir şey yapacağım.
+ Allah muvaffak etsin.
— Mutlaka muvaffak olacağım.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (6)
ATATÜRK — ve annesi Zübeyde Hanım ile birlikte (1981, Hayat Dergisi)

Parçalanmış bir ülke, işgalciler Avrupa’nın kötü niyetiyle beslenen düşmanlıklar ve savaştan çökmüş, bitkin, yorgun, yoksul düşmüş bir ülke. Ama umutlar tükenmemişti. Bu umudu bayrak yapacak ve vatanı kurtaracak biri gerekliydi. Ve işte o kurtarıcı 19 Mayıs 1919’da ortaya çıktı. Mustafa Kemal Paşa’ydı bu.

0750-turkiye-imar-bankasi-daima-evet-demeye-hazirdir
İMAR BANKASI — Daima evet demeye hazır olan banka.

Atatürk ile birlikte 19 Mayıs 1919 günü Bandırma vapuru ile Samsun’a giden 16 milliyetçinin arasında Hikmet Gerçekçi de vardı. Bu tarihi kararı ve İstanbul’dan Samsun’a cehennemi 215 saatlik heyecanlı yolculuk öncesini şöyle anlatıyor:
— 12 Mayıs günü Mustafa Kemal Paşa’nın Şişli’deki evine gittim. Beni her zamanki nezaketi ile karşıladı. Heyecan içindeydim. Paşam, memleketin halini gördükçe içim kan ağlıyor. Sizin müfettiş olarak Anadolu’ya gideceğinizi öğrendim. Ben de sizinle beraber gelmek istiyorum. Müsaadelerinizi istirham edeceğim.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (7)
MUSTAFA KEMAL — Yusuf Kemal, bunlarla anlaşabilmek için askerî zafer şarttır. Bunu bil!

Paşa bir an durdu ve sonra dedi ki:
— Maksadımızın millet ve memleketi esaretten kurtarmak olduğunu biliyorsun. Yapmak istediğimiz işin zorluğunu bile bile böyle konuşman beni memnun etti. Ama iyi düşün Hikmet. Bu çok büyük, fakat çok da tehlikeli bir iştir. Bu işin ucunda muvaffak olmak kadar ölmek de vardır.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (1)
NOTA — Paris’te Fransız Hükûmeti’nin tasvibi ile faaliyetini yürüten Ermeni kurucu meclis reisinin tarih ve coğrafya hakikatlerini ihtiva eden izahatı tatminkâr görülmüştür. Bu neticeye Fransa ve İngiltere de aynen iştirak etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atmak üzere Samsun’a gidecek olan Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığındaki 18 kişilik heyet, 16 Mayıs 1919 sabahı rıhtımdan ayrı ayrı sandallara binerek açıkta demirlemiş bulunan Bandırma vapuruna çıkmışlardı. Ve daha sonra gemi ağır ağır demir aldı, tarihi yolculuk başlıyordu. Gemi biraz açıldıktan sonra Kızkulesi açıklarında tekrar demirledi. Çok geçmeden bir İngiliz heyeti kontrole geldi. İngilizler, Anadolu’ya silah ve malzeme kaçırılmasını önlemek amacıyla bir teşkilat kurmuşlardı. Bütün Türk bandralı gemiler kontrole tabi tutuluyordu.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (7)

FRANSIZLARIN ERMENİSTAN FİKRİ
Birinci Dünya Savaşı bizim de içinde bulunduğumuz merkezi devletlerin kesin yenilgisi ile sonuçlanınca, müstakil devlet olarak kalabilmenin tek ümidi, Amerikan Başkanı Wilson’un ünlü prensipleriydi. Her millete tarihsel ve doğal haklarını inancı altına alan milletlerarası sistem.

İstanbul’da, aralarında paşalar, nazırlar ve fikir adamları olan bir grup Wilson Prensipleri Cemiyeti’ni kurdu. Denizaltılarıyla Amerikan gemilerine Atlantik’i korkulu cehennem haline getiren o mağrur Almanya bile, adaletli barış için Wilson prensiplerine sığınmıştı! Bab-ı Âli de İsviçre aracılığıyla aynı ilgiyi istedi. Amerika’da Maliye Nazırı ve eski İstanbul büyükelçisi Morgenthau’ın başını çektiği «Anadolu içinde müstakil Ermenistan» fikri Avrupa’da müteassıb bir taraftar buldu: Fransız Başvekili Georges Clémen.

Başkan Wilson, en aşağı iki yüz senelik düzen sloganı ile hazırlanacak sulhun esaslarını tespit için Paris’e geldiğinde, Fransız Başbakanı, Anadolu topraklarında müstakil Ermenistan fikrini Başkan Wilson’a kabul ettirdi. Bir süredir Paris’te Ermeni devleti adı altında çalışan Bogos Nubar Paşa’nın kendisine sunduğu dokümanların ışığı altında.

Ve Amerikan Başkanı, 21 Ağustos 1919 tarihinde «Ermeni meselesini yerinde tetkik için emrinde kâfi miktarda kuvvet olan bir Amerikan generalinin başında bulunduğu heyetin yakında Türkiye’ye geleceğini bildirdi. NOTA’da şu cümleler ibretlidir:
— Paris’te, Fransız Hükûmetinin tasvibi ile faaliyetini yürüten Ermeni Kurucu Meclisi Reisinin tarih ve coğrafya hakikatlerini ihtiva eden izahatı tatminkâr görülmüştür. Bu neticeye Fransa ve İngiltere de aynen iştirak etmektedir.

0750-turkiye-cumhuriyetinin-temelini-atan-yolculuk-ataturk-100-yasinda-hayat-dergisi-arsivleri (1)

SAHTE FATİH!
İstanbul’un resmî işgali 19 Mart 1920’dir. Fakat daha acı bir gün yaşadı o günlerin İstanbul’u. Fotoğrafını yanda gördüğünüz Fransız Mareşali Franchet D’Esperey’in 8 Şubat 1919 cumartesi iri beyaz bir at üzerinde iki yanında Fransız bahriyelileri çevresinde Rum-Ermeni kalabalığı, Galata Köprüsü’nden sahte fatih gururuyla geçerek Beyoğlu’na girişi ve Fransız Sefaret Binası’nda Türk’ten gayrı heyetleri kabulü.

Makedonya cephesi müttefik kumandanı olan D’Esperey’e Paris Mondros Mütarekesi’ni müttefikleri İngilizleri’in kendilerinden habersiz imzalamasına mukabele olarak «Selanik’ten iki harp gemisiyle hemen İstanbul’a gitmesi ve İşgal Kumandanlığı’nı almasını» emretti. Savunmasız şehre bir zafer sahibi edasıyla giren Fransız generalinin bu küstahlığı o günlerde Hadisat gazetesinin başyazarı olan -Piyer Loti Cemiyeti Reisi- tanınmış fikir adamımız Süleyman Nazif’in çok gücüne gitti ve “Kara Bir Gün” başlığı altında nefis bir sitem yazısı çıktı. Fransız generali kendisini sahtelik ve tarih inkârcılığı ile suçlayan bu yazı sahibinin tevkif ve önüne getirilmesini emretti. Karşısında Fransızcayı kendisinden güzel konuşan ve vefanın değerini Racine’in mısralarıyla açıklayıp bir tarih dergi veren şahsiyeti görünce önce şaşırdı sonra gazaplandı ve Süleyman Nazif’i Malta adasına sürdürdü.





 

0750-ataturk-yili-olarak-kabul-edilen-1981-de-neler-oldu-hayat-dergisi-arsivleri

Kaynak: 1981, Hayat Dergisi