İnsanın “kör çıkmazlar, karanlık tüneller bizim kaderimiz mi? diyeceği geliyor. Neden sorunları alt alta sıraladığımızda umutsuzluklar listesi uzadıkça uzuyor. Pazar yazılarında şırınga edilen mutluluk reçeteleri de dindirmiyor içimizdeki sızıyı. Belki de bunun, Batı’nın asırlar boyu gerçekleştirdiklerini, bizim çok daha kısa bir sürede gerçekleştirme çabamızla bir ilgisi var. Devleti turşu ve ayakkabı üretiminden kurtarırsak, acaba tüm sorunlarımız halledilebilir mi?

Kötü bir yıl geçirdik bilcümle. Her gün kaldırılan cenazeler kin duvarlarına bir yenisini daha ekledi. Öldürülen bebeklerin ve kadınların görüntüsüyle sessiz çığlıklar attık. Her şeyi yaktık; evleri, köyleri, ormanları, kitapları, otelleri ve insanları. Onlarla birlikte yandık. Yakanları, hukuku ayaklar altına alarak affettik.

Milletvekillerini yaka paça, enselerinden tuttuğumuz gibi cezaevlerine tıktık. Düşünenleri ve düşündüklerini yazma “gafletinde” bulunanları da. Bununla yetinmedik, yaptığımız işle övündük. Avrupa kapılarında merhamet dilenen ise, yine bizdik. Standartlarımız ikiden de çoktu. Türki cumhuriyetlerde tam demokrasi istedik ama Türkiye’de demokrasi için bir türlü karar veremedik. Yunanistan’daki, Balkanlardaki Müslümanlar için canımız yandı. Oysa ülkemizdeki azınlıklara hadlerini bildirdik.

1995-yilinda-turkiye-tansu-ciller-dogru-yol-partisi-nokta-dergisi-arsivleri (1)
Tansu Çiller, kıratın dizginlerine asılıyor. (1995, Nokta Dergisi)

Biz kimdik? Kara bıyıklı, kara kafalı Türkler mi yalnızca? Özelliklerimiz daha ne kadar bu fiziksel yanımızla sınırlı kalacaktı? Düşünceye ve bilgiye değer veren, üretimle övünen, doya doya seven, ağlamaktan korkmayan bir toplum olmayı becerebilecek miydik?

1994 sicilimiz, çok ama çok zayıf: Ekonomi, politika, insan hakları, hoşgörü, çevre, sosyal güvenlik, adli sistem, terörle mücadele, Kürt sorunu, parlamento, trafik.

Olumlu olarak yaptığımız tek bir şey vardı: Tartışmak. O da özel televizyonlarımız sayesinde oldu. Sivil bir başkaldırıydı bu. Milletvekilleri, bakanlar bile parlamentoda söyleyemediklerini Siyaset Meydanı’nda, 360 Derece’de, Kırmızı Dosya’da ve Objektifte dile getirme imkanını buldular. Geçmişte örnekleri görülmüştü çünkü. Düşüncelerini Meclis’te açıklayanlar DYP’li kabadayılar tarafından sille tokat kürsüden aşağı alınmıştı.

Başbakan Kırat’ın Dizginlerine Asılıyor
Tansu Çiller, Nokta’yı yanıltmadı. Geçen hafta Çiller’in parti grubunu kontrol altına almak için yaptığı manevralardan bahsetmiş ve bu çabaların nasıl bir sonuç vereceğini ise bekleyip görelim demiştik. DYP’lilerin tamamına yakını il/ilçe kongrelerinin yapılmasını ve büyük kongreye gidilip teşkilatların canlanmasını istiyor. Rıfat Serdaroğlu ve Ertekin Durutürk durumu Çiller’e iletti. Ancak daha sonra ne olduysa oldu Çiller tam tersini söylemeye başladı. İddialara göre bazı bakan ve danışmanlar:
— Sizi tuzağa düşürmek istiyorlar. Önce kongre kararı aldırıp, ardından genel başkanlık mücadelesini ısıtmaya çalışıyorlar, demişlerdi.

1995-yilinda-turkiye-tansu-ciller-dogru-yol-partisi-nokta-dergisi-arsivleri (4)
Korel Göymen, Yavuz Önen, Doğu Perinçek ve İshak Alaton 1995 yılı için ne dediler?

Eşim hakkında ileri geri konuşma
İstanbul operasyonu, Çiller-Serdaroğlu diyaloguna adeta son dinamitti. Çünkü Çiller uzun süredir Rıfat Serdaroğlu’nu görmezden geliyordu. Tansu Çiller, Serdaroğlu’na eşi Özer Çiller hakkında ileri-geri konuşmayı yasaklamıştı. Serdaroğlu ise bu sözlere karşılık, “Ben sadece teşkilat ve gruptaki Özer Bey’e ilişkin sıkıntıları dile getiriyorum” dediyse de ikinci plana atılmaktan kurtulamadı.

Türkiye İktisadi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Genel Sekreteri Yurdakul Fincancı’ya “1995 yılında Türkiye’de neler olacak?” diye sorduğumuzda:
— Değil 1995, daha sonraki yıllardan bile umutlu değilim. Dişini sıkan iyi bir 2000 yılı görebiliriz belki, diyor.

Sorularımızı yanıtlayan uzman, işadamı ve politikacıların hepsi Fincancı kadar umutsuz değil. Örneğin işadamı İshak Alaton. Alarko Holding’in patronu, mevcut durumu çok karanlık görüyor görmesine ama, “Gecenin en karanlık anı şafaktan önceki andır” diyerek umudunu hâlâ koruyor. İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek ise: “Bütün çıkış yolları kör çıkmazlarda bulunur” diyor.

1995 YILINDA NELER OLACAK?
✓ 1995, düşünme ve karar verme yılı olacak
✓ Kürt sorunun çözümü belirginleşmeye başlayacak
✓ Demokratikleşme için yurtdışından baskılar daha da artacak
✓ Sosyal demokrasi zayıflayacak
✓ Emekçi kesim alternatif dinamikler yaratacak
✓ RP’nin durumu değişmeyecek
✓ İşçi hareketi tırmanacak
✓ Şeriatçılar emekçi kesimin duvarına çarpacak
✓ Solda güçbirliği gerçekleşecek
✓ ABD dayatacak ve Kürt sorunu çözülecek
✓ Her konuda tartışarak çözüm üretmenin ve barışa ulaşmanın yolu bulunacak
✓ Kriz olmayacak
✓ Borç alınacak ve iç borçlar yine bu borçla ödenecek
✓ Stagflasyon tehlikesi devam edecek
✓ IMF bu kez ılımlı yaklaşacak
✓ Döviz enflasyon oranında artacak
✓ Ekonominin kırılganlığı artacak

1995-yilinda-turkiye-tansu-ciller-dogru-yol-partisi-nokta-dergisi-arsivleri (07)
Bayram Meral: “Tek isteğimiz adil vergi sistemi.” (1995, Nokta Dergisi)

✓ Özelleştirme hedefine ulaşılamayacak
✓ İstihdam daha da daralacak
✓ Kronik enflasyon sürecek
✓ Dar gelirliler iyice zorlanacak
✓ İhracat yerinde sayacak
✓ Toplumda bozulma ve yozlaşma dibe vuracak
✓ Şeriat tehditleri sürecek
✓ İslam gerçeği kendini daha çok hissettirecek
✓ Batı kapıyı aralayacak ama yine açmayacak
✓ Mezhep çatışmaları körüklenebilir
✓ Her alanda belirsizlik olacak
✓ Yoksullaşma, radikal akımlan güçlendirecek
✓ İnsan haklan konusunda yapılan hataların düzeltilmesine çalışılacak
✓ Siyasi kurum ve kadrolara güven kalmayacak
✓ Gümrük Birliği, koşullan yerine getirilemezse hayal olacak
✓ Yeni politik hareketler ortaya çıkabilir
✓ Türkiye yine de 1980 öncesi darboğaza girmeyecek
✓ Türkiye dünyanın ilk 15 ülkesi arasına girecek

1995-yilinda-turkiye-tansu-ciller-dogru-yol-partisi-nokta-dergisi-arsivleri (5)
ANAP İstanbul Milletvekili Selçuk Maruflu: “Türk ekonomisi kendini kemirecek.” (1995, Nokta Dergisi)

1995 İÇİN BEKLENTİ VE ÖNERİLER
✓ Avrupa Birliği ile olan ilişkilerdeki tıkanıklık aşılmalı
✓ Kürt ve Türkleri birleştiren politikalar canlandırılmalı
✓ Batı’daki yakın dostlarımızın demokratikleşme konusundaki ikazlarına kulak vermeliyiz
✓ Ekonomide, politikada ve demokraside evrensel değerleri ciddiye almalıyız
✓ Merkez Bankası hariç tüm bankalar özelleştirilmeli
✓ Ekonomide ve politikada radikal adımlar atabilecek siyasi kararlılık olmalı
✓ Doğru soru sorabilen yeni insan tipine ihtiyaç var. Örneğin “Terörle mücadele nasıl olmalı?” yerine ‘Terörün sebepleri nedir?” diyebilen yeni insan tipi
✓ Üretimsiz ekonomi anlayışı terkedilmeli
✓ Anayasa değiştirilmeli ve iç dinamiklere yanıt veren pozitif bir Anayasa hazırlanmalı

1995-yilinda-turkiye-tansu-ciller-dogru-yol-partisi-nokta-dergisi-arsivleri (6)
DYP Balıkesir Milletvekili Ekrem Ceyhun: “Türkiye ilk 15 ülke içine girebilir.”

1995’İN EN ÖNEMLİ SORUNLARI
• Demokratikleşme
• Ekonomide liberalleşme
• Kürt sorunu
• Parlamento
• Gümrük Birliği
• Ekonomik ve siyasal çıkmaz
• Özelleştirme
• İç borçlar
• Enflasyon
• Hava kirliliği
• Erozyon
• Avrupa Birliği
• Stagflasyon
• Dışişleri Bakanı
• 1982 Anayasası
• Üretim
• Adaletsiz gelir dağılımı
• Kargaşa
• Tansu Çiller
• Kadın hakları
• Siyasal yapı
• Terör
• Trafik canavarı
• Orman yangınları

1995 yılı Tempo Dergisi arşivleri

Kaynak: 1995, Nokta Dergisi