19 Mayıs 1919 tarihi Türkiye Cumhuriyeti için bir dönüm noktasının başlangıcıydı. Türk milleti Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak basmasıyla I. Dünya Savaşı’nın getirdiği esaretten kurtuluşa doğru ilk adımı atıyordu. Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma adlı gemiyle İstanbul’dan denize açılmış ve 19 Mayıs sabahı bir güneş gibi Samsun üzerinden Anadolu’ya doğmuştu. Bu sırada 9’uncu Ordu Müfettişliği görevinde bulunan Mustafa Kemal’in yanında 19 arkadaşı daha vardı.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (4)
BOŞNAKZADE SÜLEYMAN BEY “M. Kemal’i Samsun’da karşıladı.” // MUSTAFA KARAKAŞ “Motoruyla Samsun’a çıkardı.” // KERİM REİSOĞLU İSMAİL: “Gelenleri kayığı ile taşımıştı.”

Cephane Taşıyan Türk Kadınları
Kurtuluş Savaşı’nda büyüklü küçüklü kahramanların diğer ülkelerin savaşçılarına bir üstünlükleri vardı. Silahça, sayıca değildi bu üstünlük. Kadınlarıydı. Yiğit, fedakâr, yürekli Türk kadınları. İstiklâl Savaşı’nda, erkeğin yurdunu kurtarması için omuzunda mermi taşıyan, gerektiğinde düşmana karşı teke tek döğüşen Türk kadını.

Osmanlı döneminde asker Anadolu’dan toplanırdı. Aylarca, çoğu zaman yıllarca süren savaşta analar, genç gelinler erkeklerinden tek bir haber alamazlardı. Sonra çocuklar büyür, delikanlı çağına gelir, bazen savaşa giden erkekler dönerdi. Dönmeyeni de olurdu. Ama onun dönüş sevinci, evladın savaşa gitme üzüntüsü ile karışırdı. Anadolu kadını savaşı hayatının bir parçası olarak kabul ederdi.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (6)
RESİM: Halil Dikmen // Cephane Taşıyan Türk Kadınları (1983, Hayat Dergisi)

AMASYA TAMİMİ
Mustafa Kemal, Amasya’da 22 Haziran 1919’da yayınladığı tamimde, vatanın bütünlüğünün ve milletin istiklâlinin tehlikede olduğunu belirterek milletinin istiklâlini yine milletin azmi kurtaracaktır, diyordu. Atatürk, tamimde Sivas’ta millî bir kongrenin toplanmasının gereği üzerinde durarak şunları belirtiyordu:
— Bütün Osmanlı vilayetlerinden fırka ihtilafı dikkate alınmaksızın milletin güvenine mazhar olmuş üç kadar zevatın mümkün olan en çabuk sürede hemen harekete geçmesi icap etmektedir. Her ihtimale karşı bunun bir millî sır tutulması lâzımdır.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (7)
Mustafa Kemal’in istifa mektubu: ERZURUM, 8/7/1919 Mübarek vatan ve milleti parçalamak tehlikesinden kurtarmak, Yunan ve Ermeni âmâline kurban etmemek için açılan mücadele uğrunda milletle beraber surette çalışmağa sıfatı resmiye ve askeriyem artık mani olmaya başladı. Bu mukades millet için birlikte beraber nihayete kadar çalışmaya söz vermiş olduğum cihetle pek âşıkı bulunduğum silki celili askerîye bugün veda ve istifa ettim. Bundan sonra gayei mukaddesei milliyemiz için her türlü fedakârlıkla çalışmak üzere sinei millette bir ferdi mücahit suretiyle bulunmakta olduğumu tamimen arz ve ilân eylerim. M. KEMAL
0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (8)
Mustafa Kemal ve Sivas Kongresi üyeleri toplu halde (üstte). Mustafa Kemal, kongrede her tip insanla yakın temas içindeydi. (1983, Hayat Dergisi)

ERZURUM KONGRESİ
Mustafa Kemal, 22 Haziran tarihli Amasya Tamimi’nden bir ay sonra 23 Temmuz 1919’da Erzurum kongresini toplar. Kongreye çeşitli vilayetlerden Müdafaai Hukuku Milliye ve Reddi İlhak Cemiyetleri’nden üyeler katılır. Bunların arasında Erzurum Valisi Münir Akkaya, Dr. Refik Saydam, Süreyya Yiğit ve Mazhar Müfit Kansu gibi millî mücadelenin ünlü isimleri yer alır.
7 Ağustos 1919 tarihine kadar süren kongrede şu kararlar alınmıştır:
— Millî hudutlar dahilinde bulunan vatan bir bütündür. Hiçbir parçası diğerlerinden koparılamaz.
— Her türlü yabancı işgal ve müdahaleye karşı ve de Osmanlı Hükûmeti’nin dağılması halinde millet vatanı müdafaa ve mukavemet edecektir.
— Kuvayi milliyeti âmil ve iradei milliyeyi hâkim kılmak esastır.
— Manda ve himaye kabul olunamaz.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (10)
1919 // Sivas Kongresi, Mustafa Kemal Paşa (1983, Hayat Dergisi)

SİVAS KONGRESİ
Anadolu’da millî bütünlüğü sağlamak için 4 Eylül 1919 tarihinde Sivas Kongresi için toplanılır. Vatanın çeşitli illerinden gelen güvenilir 25 üyesinden oluşan kongre üyeleri lise binasında çalışmaya başlar. Mustafa Kemal açılış nutkunda Erzurum Kongresi’nin küçük kapsamlı olarak düzenlediği Sivas Kongresi’nin ise genel bir kongre olduğunu ifade ederek, «Vatanın bütünlüğü, milletimizin beraber olduğunu gereği gibi ifade ve ispat edecek esaslar kurulacaktır» dedi.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (12)

MUSTAFA KEMAL ANKARA’DA!
Erzurum ve Sivas Kongreleri’nin başarıyla yapılıp millî mücadele bayrağının açılmasından sonra Mustafa Kemal, Heyet-i Temsiliyle azalarıyla birlikte Ankara’ya yola çıktı. Ata’nın Ankara’ya dönüşü çok heyecanlı oldu. 27 Aralık 1919 Cumartesi günü Ata, Ankara’da coşkunlukla karşılandı. Karşılamaya gelenler onun mavi gözlerine umutla bakıyorlardı. Cumartesi sabahının erken saatlerinde bütün Ankara davuli zurna sesleriyle uyanıyordu. Ankaralılar ulu önderi karşılamak için yola koyulmuşlardı. Mustafa Kemal ve arkadaşlarını getiren otomobiller göründüğünde ortalık bayram yerine dönmüştü.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (15)
İÇ AYAKLANMALAR: 1919 yılında: Şeyh Eşref Ayaklanması (Hart Bucağı/ Bayburt), Birinci Bozkır Ayaklanması, İkinci Bozkır Ayaklanması, Birinci Anzavur Ayaklanması (Marmara), Ali Batı Olayı (Güneydoğu Bölgesi) // 1920 yılında: İkinci Anzavur Ayaklanması (Marmara), Birinci Düzce Ayaklanması, Kuvayı İnzibatiye (Hilafet Ordusu), İkinci Düzce Ayaklanması, Birinci Yozgat Ayaklanması, İkinci Yozgat Ayaklanması, Zile Ayaklanması, İnegöl Olayı, Konya Ayaklanması (Delibaş), Millî Aşiret Olayı (Güneydoğu), Cemil Çeto Olayı (Güneydoğu) // 1921 yılında: Koçkiri Aşireti Ayaklanması (Doğu) // 1918-1922 yıllarında: Pontus (Rum) Hareketleri, Demirci Efe Olayı (1920), Çerkez Ethem Ayaklanması (1920-1921)

BÜYÜK TAARRUZ
Mustafa Kemal, 24 Ağustos’ta karargâhını Akşehir’den Şuhut’a nakletmişti. Ertesi gün de taarruzun idare edileceği yer olan Kocatepe güneyine giderek çadırlı ordugâha yerleşti. 26 Ağustos 1922 sabahı güneş doğarken saat dört sıralarında Kocatepe’den başkomutanlık topçu grubuna «ATEŞ!» emri verildi. Topçularımızın ateşi Yunan cephelerini bir anda cehenneme çevirdi. Yunan ordusu için tarihlerindeki en korkunç dakikalar başlamıştı. 29 Ağustos’a kadar Yunanlıların elinde bulunan bütün mevkiiler kurtarılmış ve düşman ordular Dumlupınar mevzilerine çekilmişti.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (18)
Başkomutan Mustafa Kemal ve Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Süvari Kolordusu’nun tefiş ediyorlar. (üstte)

BAŞKOMUTAN MEYDAN MUHAREBESİ
Yunanlılar, beş tümenlik kuvvetleriyle Trikopis’in komutası altında Dumlupınar mevzilerinden Murad Dağı’nın kuzeyindeki Kızıltaş Deresi yönüne çekiliyordu. Nureddin (Sakallı) Paşa komutasındaki birlikler, Yunanlıları kuşattı. Yunan ordusu çember içinde kaldı. Bu duruma iki buçuk saat dayanabildiler ve gecenin ilerleyen saatlerinde telef oldular.
Atatürk bu savaşla ilgili olarak şunları söylemiştir:
«Vatanın bütünlüğü, milletimizin beraber olduğunu gereği gibi ifade ve ispat edecek esaslar kurulacaktır»
— Ben harp cephesini ertesi gün gezdiğim zaman üzüntüden kendimi alamadım. Bir asker için bu durumu görmek üzüntü vericidir. Allah’ın bunlara mukadder olmasına rağmen burada bu vaziyete girenler asker değildir. Cani ve katillerdir.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (21) ATATÜRK DİYOR Kİ: Her safhasıyla düşünülmüş, ihzar, idare ve zaferle intaç edilmiş olan bu harekât, Türk Ordusu’nun, Türk zabitan ve kumanda heyetinin, yüksek kudret ve kahramanlığını tarihte bir kez daha tespit eden muazzam bir eserdir. (NUTUK)

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (24)
— TBMM Orduları; Afyonkarahisar, Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde zalim ve mağrur bir ordunun anasırı asliyesini inanılmayacak kadar az bir zamanda imha ettiniz. Büyük ve necip milletimizin fedakârlıklarına layık olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk Milleti, istikbâlinden emin olmaya haklıdır. Muharebe meydanındaki maharet ve fedakârlıklarınızı yakından müşahade ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdiratını delalet etmek vazifemi mütevaliyen ve mütemadiyen ifa edeceğim. Başkumandanlığa tekfilatta bulunulmasını Cephe Kumandanlığı’na emrettim. Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muhabereleri verileceğini nazarı dikkate alınarak ilerlenmesini ve herkesin kuvayı akliyesini ve memabii celâdet ve hamiyetini müsabaja ile ibzale devam eylemesini talep ederim. Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!  ★ MUSTAFA KEMAL
0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (3)
14 Eylül 1922 günü İzmir-Kordon 1922 İzmir Yangını veya, yabancı kaynaklarda kullanılan terimle, Büyük İzmir Yangını (Great Fire of Smyrna) -İzmir geçmişte başka büyük yangınlar da geçirmiş olduğu için bu terimin ne derece yerinde olduğu tartışmaya açıktır-, 13 Eylül 1922 günü Basmane’de başlayan ve dört gün sürerek İzmir şehir merkezini (özellikle o dönemdeki merkezi ve bugünkü İzmir Enternasyonal Fuarı alanını) geniş ölçüde tahrip eden yangın hadisesidir. (Vikipedi)

İZMİR’İN KURTULUŞU
Türk Ordusu Afyon’dan İzmir’e kadar olan 400 kilometreden fazla yolu onbeş günden az bir zamanda katederek Ege’ye vardı. Yunan birlikleri büyük taarruzdan sonra İzmir’e doğru kaçmaktaydı. Atatürk, 1 Eylül günü Uşak’a geldi. Yunanlılar her yeri ateşe vererek ve halkı süngüleyerek kaçıyordu. Trikopis çareyi teslim olmakta buldu.
2 Eylül 1922 günü Yunan Ordusu’nun komutanı ve diğer generalleri toplu halde teslim oldular. Yunanlıların yaptığı vahşet Trikopis’e gösterildiği vakit komutan ter dökmüş ve utancından başını kaldıramamıştı. Atatürk büyüklük göstererek Trikopis’e esareti nedeniyle üzülmemesini, birçok büyük komutanın başına böyle bir olayın gelmiş olduğunu söyleyerek bir isteği olup olmadığını sordu.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (28)
Düşmanlar Türk’ün kazanacağına inanmıyordu. Kadın, erkek, çocuk birleşince ülkenin kaderi değişti. Düşmanın geçilemez dediği savunma hattı beş gün dayanabildi. (1983, Hayat Dergisi, İstiklal Savaşı ekleri)

3 Eylül’de birliklerimiz alevler içerisindeki Alaşehir ve Kula’yı, 5 Eylül’de ise Salihli’yi kurtardı. Yunanlıların son bir umutla savunmaya kalkışması onları yine kurtaramadı ve birliklerimiz 9 Eylül öğlene doğru saat 10’da İzmir’e girdiler.

İzmir’e ilk giren Dördüncü Alay Komutanı muavini Yüzbaşı Şerafeddin Bey’in süvari müfrezesiydi. 10 Eylül sabahı Atatürk, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü halkın sevinç gözyaşları arasında İzmir’e geldiler.

ataturk-izmir-gunleri-mustafa-kemal-pasa-izmirde-1922
Atatürk’ün İzmir Günleri konulu fotoğraflar web sitemizde mevcuttur.

MUDANYA KONFERANSI
11 Ekim 1922 tarihinde imza edilen mütarekenin koşulları şöyleydi.
1. Doğu Trakya on beş gün içinde Yunanlılar tarafından boşaltılacaktır.
2. Trakya boşaltıldıktan sonra otuz gün içinde Türk yönetimine teslim edilecektir.
3. Lozan konferansı sonuna kadar Türkler Trakya’da 8 bin jandarmadan başka bir kuvvet bulundurmayacaktır.
4. İstanbul ve Boğazlar Türk yönetimine bırakılacak, itilaf kuvvetleri barışın imzasına dek İstanbul’da kalacaktır.







0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (23)
Asker ressamlarımızdan Şükrü Erdiren’in fırçasından büyük zaferin temsili resimleri. (1983, Hayat Dergisi)

İSTANBUL MİLLET MECLİSİNE GEÇİYOR
1 Kasım 1922 günü saltanatın kaldırılması üzerine 4 Kasım 1922’de İstanbul’da Tevfik Paşa kabinesi istifasını verdi. Ekim ayı ortalarında İstanbul’a gelen TBMM hükûmet temsilcisi Rafet Paşa, aynı gün İstanbul hükûmetince alıkonulduğunu Ankara’ya bildirdi. Böylece büyük bir sorun ortadan kalkarak, Türkiye toprakları içinde tek bir idare organı kalmış oldu.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (14)
Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye üyeleri Vilayet binası önünde. (1922, Ankara)

LOZAN BARIŞ KONFERANSI
Konferansa katılan ülkeler: Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devletleri, ABD, SSCB, Bulgaristan, İspanya, İsveç, Norveç, Hollanda ve Türkiye.
Antlaşma metninin imza töreni 24 Temmuz 1923 tarihinde yapıldı. İsmet Paşa, Atatürk’ün verdiği altın bir kalemle saat 15.09’da antlaşmayı imzaladı. Önemli maddeler aşağıdaki gibidir:
1. Türkiye’nin HATAY dışındaki bugünkü sınırları kabul edildi.
2. Ermenistan ve Kürdistan devleti kurulması sözkonusu değildir.
3. Mübadele yapılabilecektir.
4. Yunanlılar savaş tazminatı olarak Kırkağaç kasabasını Türkiye’ye devredecekler.
5. Kapitülasyonlar tamamen kaldırılacak.
6. Boğazlar savaş tehlikesinde silahsızlandırılacaktır. Boğazlar Komisyonu’nun başkanlığını Türkiye yapacaktır.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (32)
Atatürk, Ankara’nın başkent oluşunu şöyle anlatır: — Hariciye vekili İsmet Paşa, 8 Ekim 1923 tarihli bir maddei kanuniyeyi Meclis’e teklif etti. Zirinde daha on dört kadar zatın imzası olan bu teklifi kanuni 13 Ekim 1923 tarihinde uzun müzakere ve münakaşalardan sonra ekseriyeti azime ile kabûl edildi. Maddei kanuniye şudur: «Türkiye Devleti’nin makarrı idaresi, Ankara şehridir.»

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (31)

TÜRK BİRLİKLERİ İSTANBUL’DA
Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında 1. Dünya Savaşı’na girdikten sonra Almanların yenilmesiyle yenik sayılması sonucunda İstanbul, «İtilaf Devletleri» tarafından işgal edilmiş, yabancı savaş gemileri Boğaz’a demirlemişti. Osmanlı Devleti’nin başkenti uzun bir süre düşman çizmesi altında kaldı. Türk Milleti, İstanbul’da şehri terkeden işgalci kuvvetler tarafından saygıyla selamlandı ve Boğaz’ın manzarasını bozan savaş gemileri de bayrağımızı selamlayarak geldikleri gibi gitti. Düşmanın terk edip gitmesinden sonra 6 Ekim 1923 günü kahraman Türk birlikleri büyük bir coşkuyla İstanbul’a girdiler. Bütün şehir halkı sokaklara dökülmüş askerleri çiçek yağmuruna tutuyordu.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (33)
Cumhuriyet’in ilan edildiği gün Taksim’e kurulan Zafer Takı ve haberi veren Resimli Gazete. (1983, Hayat Dergisi)

CUMHURİYET İLAN EDİLİYOR
Gazi Mustafa Kemal Paşa, Cumhurbaşkanı seçildiği 29 Ekim 1923 günü TBMM’de şöyle diyordu:
— Daima, muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir surette yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile müstağni görmeyerek çalışacağım. Milletin teveccühünü daima noktai istinat telakki ederek hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mes’ut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.

0650-mustafa-kemal-ataturk-istiklal-savasi-fotograflari-cumhuriyet-ilani-buyuk-taarruz-1983-hayat-dergisi-ozel-ekleri (FB)

Kaynak: 1983, Hayat Dergisi