Son iki yıl içinde Fransız sinemasının en gözde yıldızları arasına giren Françoise Brion İstanbul’da, bir Fransız şirketi hesabına, nişanlısı Jacques Doniol Valcroze ile “Ölmez Kadın” filmini çeviriyor. Aktris “Ölmez Kadın”ın bugüne kadar rol aldığı filmler arasında en güzeli olacağına inanıyor.

0259-ses-dergisi-1962-kapak-yildizlari-tamer-ozyigitoglu-candan-keresteci-nur-insel-devlet-muhsin
1962 KAPAK YILDIZLARI — Erkekler arasında Tamer Özyiğitoğlu, kızlar arasında Candan Keresteci, Nur İnsel, Devlet Muhsin “Kapak Yıldızı” oldular.

Tarabya’nın yeşillik içinde sakin bir köşesi. Sessizliği bozan sadece kuş sesleri. İstanbul sıcaktan bunalırken orası iç açıcı bir serinlikte. Sağ kolunu bir ağacın gövdesine dayamış sarışın bir erkek, donuk hareketlerle karşısındaki cazibeli kadına bir şeyler soruyor. Sesi işitilmeyecek kadar hafif. Şaşkın, büyülenmiş bir ifade var yüzünde. Israr ediyor, onun kim olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Fransızca konuşuyorlar. Kadın nihayet dayanamıyor. “J” harfiyle Vefa, Kirazlı Mescit Sokak 59″ diyor, adresini veriyor. Kendilerini dünyadan uzak, başbaşa, yapayalnız zanneden bu çifti karşıdan elliye yakın insan seyretmektedir. Tam cephelerinde Michel markalı bir kamera var. Kadının adresini verdikten sonra söylediği birkaç cümle de tamamlanınca, kameranın yanında duran bıyıklı, esmer iri yarı adam “Tamam” diyor “Çok güzel oldu. Mükemmel.” Çimenler içindeki çiftin konuşmaları devam ederken büyük bir sessizlik içinde kameranın başında pür dikkat çalışan insanlar birden tekrar harekete geçiyorlar. Bir sahnenin çekilişi bitmiş, yeni bir sahnenin hazırlığına başlanmıştır. Beyazperdede seyredilecek birkaç saniyelik yeni bir sahne için, tekrar, saatlerce süren titiz bir hazırlık yapılacaktır.

0259-francoise-brion-istanbul-da-1962-yilinda-turkiye-ye-gelen-aktristler (1)
FOTOĞRAFLAR: Erol Dernek • Françoise Brion İstanbul’da (1962, Ses Dergisi)

Burası Tarabya’daki eski Fransız sefareti binasının bahçesi. Dışarıdan bakıldığı zaman köhne, bakımsız görünen bu kırmızı köşkün gayet romantik, hayat dolu bir bahçesi var. Çalışma yeri, içinde çeşitli sinema malzemesi bulunan sandıklarla dolu. Bir tarafta, uftak bir kara tahta duruyor. Çekilen planların numarasını tespit eden, sinemacıların “klaket” adını verdikleri kara tahtanın üzerinde beyaz yağlıboya ile “L’Immortelle” (Ölmez Kadın) yazılı. Filmin adı bu. Şu anda bir sahnesinin çekilişine şahit olduğumuz filmin adı. Prodüktörlüğünü “Sevgili Hiroşima” (Hiroshima Mon Amour filminin prodüktörü) tecrübeli, zeki sinema adamı Samy Halfon yapıyor. Rejisörlüğünü ise Alain Resnais’in “Marienbad’da Geçen Yıl” (L’Année Derniére A Marienbad) adlı filmde senaryoculuk yapmış olan genç romancı Alain Robbe Grillet. Grillet ilk defa rejisörlük fırsatını ele geçirmiş oluyor. Tamamen Fransız sermayesi ile Türkiye’de çevrilecek olan bu kordelanın iki ayda tamamlanacağı hesaplanmış. Filmin çevrilişine Türk sinema sanatçıları da katılıyor. Lütfü Akad, Robbe Grillet’in asistanlığını üzerine almış. Türk sinemasının bazı oyuncularına da küçük büyük roller verilmiş.

0259-hayat-ansiklopedisi-dorduncu-cilt-1962-alti-bin-konu
HAYAT ANSİKLOPEDİSİ — En son sistem baskı tekniğiyle en yeni bilgiler. Her ayın ilk günü 100 büyük sayfalık fasiküller halinde yalnız 5 lira.

Az önce seyrettiğimiz sahnenin kahramanları Jacques Doniol Valcroze ve Françoise Brion idi. Filmin başrollerini onlar paylaşıyor. Valcroze Fransız sinemasında “Yeni Dalga” akımını temsil eden en ilgi çekici rejisörlerden. Bugüne kadar birkaç kısa metrajlı ve üç uzun metrajlı film çevirmiş. Bu üç kordelanın da baş kadın rolünü Françoise Brion temsil etmiş. Daha önce üç filmde ufak tefek rollerde görülen Valcroze’in ilk önemli aktörlük tecrübesi bu kordeladaki rolü olacak.

0259-francoise-brion-istanbul-da-1962-yilinda-turkiye-ye-gelen-aktristler (2)

İlk izdivacını yakışıklı aktör Paul Guers ile yapan, fakat mesut olmadan boşanmak zorunda kalan Françoise Brion, gene bir sinema yıldızının meslekten biriyle evlenmesi gerektiği fikrinde. İkinci izdivacını bir rejisörle “Ölmez Kadın” filmindeki partneri Valcroze ile yapacak. Önümüzdeki eylül ayında evlenecek olan çift, Paris’ten gelir gelmez daha seyahat yorgunluğunu üzerinden atmadan çalışmalara başlamışlar. Çalışmaları başbaşa kalıp İstanbul’u gezebilmelerine imkân verecek gibi değil. Brion; “İstanbul’a gelmeden önce dostlarım Boğaz’ın Tuna nehri gibi pis olduğunu söylemişlerdi. Fakat ben hiç böyle bulmadım. Şahane bir yer burası” diyor. Donio Valcroze da başından geçen garip bir tesadüfü şöyle anlatıyor: “Birinci eşimin babası Osmanlı Devleti zamanında İstanbul’da sefirlik yapmış. Bir zamanlar sık sık İstanbul’dan ve sefaretin bulunduğu Tarabyada’daki kırmızı köşkten bahsederdi. Bu binanın fotoğraflarını da görmüştüm. İstanbul hakkında başka bir bilgim yoktu. Tesadüfe bakın ki, seneler sonra İstanbul’a geliyorum ve ilk gördüğüm bu köşk oluyor.

0259-birsen-altinok-1962-ses-dergisi-italya-gezisi-engin-dirikal

15 BİN ZARF
Okuyucularımız, “İtalya Gezisi”ne büyük ilgi göstermişlerdi. İki çuval dolusu 15 bin mektup, bu ilginin en belirli deliliydi. Bu arada, bazı okuyucularımız şans yüzdelerini artırmak dileğiyle, 18 veya 24 kupon gönderdiler. Ayrıca, 6 kuponun çıkmasını bekleyemeyen bazı sabırsız okuyucularımız da aynı sayıdan kestikleri 6 kuponla bu müsabakaya katıldılar. Sonunda kuraların çekileceği gün geldi. O günlerde, Ses Mecmuası’nın 1962 Kapak Yıldızları da seçilmişti. Bu kurayı binlerce güzel ve yakışıklı gencin arasından seçilen, kapak yıldızlarımıza çektirmeyi uygun bulduk. Candan Keresteci, Nur İnsel ve Devlet Muhsin’i çağırdık. Üç kapak kızımız bütün zarfları hepsine aynı şansı verebilmek için dakikalarca karıştırdılar. Sonra da birer mektup seçtiler. Zarfların açılması heyecanlı oldu. Şans 7500’de birdi. Adlar okundu: Birsen Altınoluk ve Engin Dirikal! Bu iki oyuncumuzun İzmir ve Ankara’dan İstanbul’a geliş masraflarımızı da müessesemiz karşılayacaktı. Fotoğraflarda, kapak yıldızlarımız, “İtalya Gezisi” mektupları arasında görülüyor.




0259-haftalik-aktualite-sinema-tiyatro-mecmuasi-1962-ses-dergisi-arsivi

 Kaynak: 1962, Ses Dergisi