Hakkında çok şey yazılıp söylendi. Özellikle de zengin erkeklerin parasını yediği. Ama o, bunun doğru olmadığını söylüyor ve kimseye anlatmadığı pek çok şeyi anlatmakta da sakınca görmüyor. Söyledikleri arasında genç yaşta anne olmaktan nasıl vazgeçtiği de var!
Çocukluğumun en bahtsız aşk kahramanıydı Küçük Denizkızı. Onun acıklı sonuna günlerce gözyaşı döktüğümü, 20 yıl sonra bile hâlâ çok iyi hatırlıyorum. Çocuk hayallerimin fedakâr aşığı. Garip. O zaman onun fedakârlığı gözümü kamaştırırken bugün; aşka düşmüş ama aşkın içinde ayakta kalmayı becerememiş biri olduğunu düşünüp kızıyorum. Galiba artık büyüdüm ve masallara inanmıyorum. Tuhaf, ama bunu bilmek nedense içimi acıtıyor! Kim böyle bir fedakârlık yapabilir ki? Kim, kendi hayatını, bir başkasının hayatından daha değersiz bulabilir? Sırf sevdiği adamın mutluluğu için, kim kendi mutluluğunu erteleyebilir veya yok edebilir? Belki de masallara inanmayışının nedeni bu! 21’inci yüzyılda böyle aşkların yaşanmadığını bilmek yıkıyor düşlerimi.
Neyse, benim aşkım hakkında düşündüklerim veya hayal kırıklıklarım sizi ilgilendirmiyor tabii. O yüzden bunları bırakıp konu mankenimiz Gözde Tan’a dönüyorum. Rahatladınız değil mi?
Bir aralar podyumların ve magazin programlarının en popüler isimlerinden biriydi Gözde Tan. Sonra ne oldu bilmiyorum ama birden ortadan kayboldu. İngiltere’de yaşadığını biliyorduk ve Ali Karacan’la birlikte olduğunu. Gelen haberlere göre de zengin sevgilin paralarını yiyordu. Kime neyse! Sonra karar değiştirip Türkiye’ye geri döndü, (sevgilisinden ayrılarak tabii) ve yeniden dergilerde boy boy resimleri çıkmaya başladı. Peki ne oldu da Gözde Tan mesleğinin zirvesindeyken her şeyden vazgeçti? Nedeni para mıydı, aşk mı? “Aşık oldum. Ben yengeç burcuyum çok duygusalım. Yengeç burcu aynı zamanda çok evcimendir. O yüzden aşık olduğum süre boyunca evimle ilgilendim. Ali genç, yakışıklı, bekâr ve kültürlü biriydi. Evli bir adamın kapatması olmadım ki. Onu çok sevdim ve çok sevdiğim için birlikte oldum. Onunla birlikteliğimin nedeni para değildi. Ali Karacan’la birlikte olmadan önce evim, arabam, mücevherlerim de param vardı. O da zaten bazı ayılar gibi öyle beraber oldu diye hediyeler falan almaz. Birbirimizi sevdikten sonra benim için birçok şey yaptı. Ev de aldı, her şey yaptı. Ama bunlar biz birimizi sevdikten sonra oldu. Hem bunları benim diretmemle değil, kendi istediği için aldı. Ben onun ailesiyle de görüşüyordum ve benim ailem, onun ailesi cümbür cemaat tatil bile yaptık. Böyle bir ilişkimiz var, biz evlilikten döndük.”
Bir insan evliliğin eşiğine kadar gelir de neden vazgeçer? Çok önemli bir sebebi olmadıkça hatta? Aşkın bitmesi kadar önemli bir sebep yoktur herhalde! Sorum bir süre yanıtsız kaldı. “Onu söylemek istemiyorum. Belki bunu söylememi Ali de istemez” dedi, ardından karar değiştirip “Ama neyse söyleyeceğim” deyip anlatmaya başladı. “Ali çocuk istiyordu. Ben de çocukları çok severim ve bir çocuk sahibi olmak isterim. Bundan iki sene önce kadar hamile kaldım. Çok istedim o çocuğu doğurmayı. Ama yapmak istediğim çok fazla şey vardı. Bir isim olmak istiyordum sinema camiasında ve eğer bir çocuğum olursa onunla yeteri kadar ilgilenemezdim. Üstelik daha kendimi çocuk gibi görüyorum, heyecanım, coşkularım, sevgilerim hepsi çocukça. Eğer bir gün çocuk doğuracaksam, hiçbir şey içimde kalmamalı. İstediğim her şeyi yapmış olmalıyım ki çocuğumla birlikte olayım, kendimi ona adayayım. Bunları düşünerek çocuğumu aldırdım. Hamileliğime son verince Ali ile aramız bozuldu. O yüzden ayrıldık.”
İlişki öyle veya böyle, bir şekilde bitmiş. Ama ilişkinin bitmesi, aşkın bitmesi anlamına gelmiyor. Haksız mıyım? “Ona artık aşık değilim. Aşk çok farklı bir şey. Sevgiyi ömür boyu içinde taşırsın ama aşkı en fazla beş sene götürürsün. Ben galiba anlık aşklar yaşıyorum. Birini görüyorum, iki gün sürekli onu düşünüyorum, onu düşünürken veya telefonla konuşurken heyecanlanıyorum. Ama birkaç gün sonra her şey bitiyor. Ali’nin tek farkı, o benim her şeyim oldu. Abim, babam, sevgilim, aşığım. Her şeyim. Bana çok şey öğretti.”
★
Aşk bittiği için hayata geri döndü Gözde. Şimdilerde işine ağırlık verdi. En büyük hayali bir Holywood filminden küçük de olsa bir rol kapmak. Ama öyle sabun köpüğü şeyler değil, sıkı bir filmde. “Benim amacım Avrupa veya Amerika’da mankenlik yapmak değil. Zaten oralarda mankenlik yapabilmek için 16 yaşında falan olmak lâzım. Çok hırslıyım. Oyuncu olmak istiyorum. Ama göreceksiniz, bunu çok ciddi söylüyorum kesinlikle Holywood’da bir filmde oynayacağım. Ufak da olsa bir rol mutlaka alacağım. Hem de çok sıkı bir filmde. İstediğim şeyi mutlaka yaparım. Sharon Stone olacağım demiyorum ama mutlaka bir filmde oynayacağım.. “Bu ileriye dönük bir hedef tabii. Şimdilerde bir vakfın halkla ilişkilerini yürüten Gözde’nin yakın gelecekteki hedefi büyük organizasyonlara imza atmak. Niye olmasın ki, henüz 24 yaşında.
Kaynak: 1998, Tempo Dergisi
