Öldürülmesinden önceki gece sabaha kadar başbaşa eğlenmiştik. Her haftasonu mangal muhabbetimiz olurdu. Birkaç kadeh içer, müzik dinler, şarkılara eşlik ederdik. O gece de sabaha kadar oturduk, şarkı söyledik, dans ettik. Özel bir sebep yoktu. İçimizden öyle gelmişti işte. Bir şarkıya takılmıştı o gece: “Allahım neydi günahım.” Defalarca söyletti o şarkıyı bana. Sesimi, hoşuna giden şarkıları benden dinlemeyi çok severdi.

FLAŞ PORTRE — “Kumkapı Dulu Medyaya Hazır!” (1998, Aktüel)

Böyle hatırlıyordu Gülten Kızılkaya eşi İsmail ile geçirdiği son geceyi, 6-7 ay önce. Aktüel’de Gülten Hanım’ı kamuoyunun önünde “daha önce hiç çıkmadığı biçimde” fotoğraflamıştık. O güne kadar hep başı örtülü, çatık kaşlı, öfkeli, suçlayıcı halleriyle görülnen Gülten Kızılkaya’nın cazibeli bir kadın olduğunu hatırlatmıştık. Bu yönünü sergileyen fotoğrafları çekilse, bir “kurban” olarak medyaya uygun biçimde “stillize” edilse, Kumkapı cinayeti sonrası gelişmelerin seyrini, hatta belki davanın sonucunun çok daha farklı olabileceğini vurgulamıştık.

Bugün, Kumkapı olayının üzerinden 2 buçuk yıl geçmişken, Gülten Kızılkaya, işte tam da bunu yapmaya karar vermiş durumda. Bir zamanlar mutlu saatlerinde eşi İsmail’in keyfine keyif katan sesini kullanmak, bir “kaset yapmak” üzere harekete geçti. Henüz ortada kesin bir şey yok. Büyük ihtimalle “Türk Sanat Müziği” okuyacak. İdil Çeliker’in de aralarında bulunduğu destekçileriyle birlikte böyle bir karara varılmış. Hazırladığı demo kaset Unkapanı’nda birçok yapımcının dikkatine sunuldu, ilgi gördü. Şu günlerde işin ayrıntıları görüşülüp karara bağlanıyor. Kesin olan, “Kumkapı Dulu” Türk müziği yorumcuları yelpazesinde Bergen’den beri boş duran “Acıların Kadını” mevkiini doldurmaya aday.

25 Temmuz 1995’te Kumkapı meyhanelerinden birinde cinsel taciz yüzünden çıkan tartışmadan sonra İsmail Kızılkaya bicaklanarak öldürülmüştü. Cinayet zanlısı olarak tutuklanan Zeynep Uludağ’ın cezası 16.12.1997’de kesinleşti. İlk davada Uludağ’a, kasten adam öldürmekten 6 yıl, 8 ay hapis cezası verildi. Yargıtay, bu kararı bozarak cezayı 2 yıl, 2 ay, 20 gune indirdi. Uludag, hapisten çıktıktan sonra dizi filmlerde oynamaya başlamış, maktülün karısı da şarkıcılığa soyunmuştur. (1998, Hürriyet)

GÜLTEN KIZILKAYA KİMDİR?
Henüz 31 yaşında. 16 Eylül 1966 doğumlu (Başak burcu), güzelce bir kadın. Koyu esmer, diri, pürüzsüz bir ten. İnce hatlı, ufak bir yüz, kocaman kara gözler. Biçimli “yay gibi” kaşlar. Sık, uzun ve kara kirpikler. Muhafazakârlığın katı bir kuralcılığa dökülmediği, çocukların “dışarıdan” aldığı etkilere göre biçimlenmesine de izin verildiği bir aile ortamında büyümüş. Kocasıyla çocuk yaşta, 15’indeyken tanışmış. Üç dört yıl süren bir flört devresinden sonra evlenmişler ve on yıl evli kalmışlar. Mutlu, rahat bir evliliği olan, hiç kuşkuya kapılmadan “kocam beni böyle de beğeniyor” diyebilen Türk kadınları gibi şişmanlamış zamanla. Eşi hayattayken hiç çalışmamış. Sadece bugün artık 7 yaşındaki kızı Burcu ve 12 yaşındaki oğlu Tolga’nın bakımıyla uğraşıyor.

Eşi öldükten sonraki dönemde kendini çabuk toparladığını söyleyen Kızılkaya, üç ay kadar kısmî felç geçirdiğini, sinir krizleri yüzünden birkaç kez tıbbî müdahaleye gerek duyduğu bir dönemde. Yeni hayatıyla başa çıkmak üzere ayağa kalkarak:
— Oğlum sürekli ağlıyordu. Neden kendi evimize gitmiyoruz diye. Sultançiftliği’ne, İsmail ile birlikte yaşadığımız evimize döndüm. Fakat anıların ağırlığına dayanamadım. Bir hafta olmadan taşınamadık oradan.

0239-kumkapi-cinayeti-1998-aktuel-dergisi-gulten-kizilkaya-kumkapi-dulu-kimdir (2)
Şarkıcılık Türkiye’de ciddi anlamda bir “gariban umudu”. Güzel, güçlü bir ses doğuştan ya da sonradan edinilen toplumsal avantajlarla donatılmış insanların her zaman devreye sokabileceklerini umdukları doğal bir avantaj. Bu umudun efsanesi olarak gelişen inşaat amelesi İbrahim Tatlı(ses)’nın hikâyesini düşünün. Kibariye’yi, Ebru Gündeş’i, kenar mahallenin daraşıklığını, kısıtlayıcı duvarlarını sesleriyle yıkıp geçtiklerini.

GEÇİMİMİ SAĞLAMAK İÇİN PAZARLAMACI OLDUM
Gün boyu çalışmak çok iyi geliyor, biraz rahatlatıyor ve unutmamı sağlıyordu. En zor olan geceleriydi, anılarla yalnız başına uykuya dalmaya çabalamaktı diye hatırlıyor Kızılkaya o günleri. Önce kapı kapı dolaşarak tencere pazarlamaya başladım. Satış yaptığım evlerde tanıyorlardı beni. Birçok kişi acıdığı için bir şeyler alıyordu. Ardından tekstil şirketinde sekreterlik yapmaya başladım. Yavaş yavaş vasıfsız eleman olmanın ve mesleksizliğin hayatı ne denli güçleştirdiği dank etmeye başladı beynimde. Telefon hattım borcumu ödeyemediğim için kesildi. Uzak-yakın tüm çevreme, bakkala ve çakkala borç içindeydim o zamanlar.

0239-kumkapi-cinayeti-1998-aktuel-dergisi-gulten-kizilkaya-kumkapi-dulu-kimdir (WW2W)
Kumkapı cinayeti sanığı ile Zeynep Uludağ ile cezaevinde ilk özel söyleşi. (1995, Pazartesi Dergisi)

ARTIK ŞARKICIYIM
Çocuklarımın hayatını garanti almak ve daha iyi bir gelecek sağlamak için şarkıcı olmaya karar verdim. Kınama ölçüsüne varmasa da “teessüf” bildiren “Ne gerek vardı canım şimdi” tepkiler aldım. Köktenci bir bakış açısını yansıtıyor bu tepkiler. Şöyle akıl yürütülüyor genellikle. Kumkapı cinayeti, insanı kör bir kadere inanmaya yatkın kılan bir dramdı. Ancak medyatik işlenişi “kötü” bir şeydi. Kumkapı katilinin (Zeynep Uludağ) medya kuruluşlarınca adeta kapışılması toplumsal çürüme ve değer yitimine işaretti. Buna karşılık şimdi Kumkapı maktülünn eşinin, dul Gülten Kızılkaya’nın da bu medyatik furyadan nasiplenmeye kalkışması en hafif bir deyişle “hiç hoş değil”dir.

0239-kumkapi-cinayeti-1998-aktuel-dergisi-gulten-kizilkaya-kumkapi-dulu-kimdir (WWW)
Cinayetten birkaç saat önce. // 25 Temmuz 1995 (Pazartesi Dergisi)

Gülten Kızılkaya’nın kasetini inşallah dinleyeceğiz. O zaman bu tartışmanın büyük bir kısmı zaten lüzumsuz olacak. Çünkü tıpkı Zeynep Uludağ’ın İsmail Kızılkaya’yı öldürmesi onu iyi bir oyuncu yapmadığı ve büyük bir olasılıkla birkaç yıla kadar unutulanlar arasına karışacağı gibi, eğer Gülten Hanım da ses ve sahne gösterilerine yatkınlık yoksa proje fos çıkacak, sanatçılık ömrü bir kaset prodüksiyonu kadar süreye ve en fazlasından ucuz gece kulüplerinde geçecek uzun bir can çekişmeye sığacak.



0239-kumkapi-cinayeti-1998-aktuel-dergisi-gulten-kizilkaya-kumkapi-dulu-kimdir (5)

Kaynak: 1998, Aktüel Dergisi