Geçenlerde Hilton oteli salonlarında muhteÅŸem bir düğün vardı. Eski Afgan Kralı Amanullah Han’ın zevcesi Kraliçe Süreyya, kızı Prenses Naciye’yi bir Türk genci ile evlendiriyordu. AÅŸağıdaki yazıda bu düğünün tafsilatı ile birlikte Kraliçe Süreyya’nın Türkiye’ye ilk seyahatine ait bazı hatıraları bulacaksınız.

Hilton otelinin en güzel köşelerinden birinde pastadan bir kule yükseliyordu. Bunun Türkiye tarihinde ÅŸimdiye kadar yapılan en büyük pasta olduÄŸu tahmin edilmekteydi. Söylenilenlere göre pasta için 350 yumurta, 20 kilo kakao, 1 buçuk kilo vanilya gitmiÅŸti. Öteki harçların hesabını kimse bilmiyordu. Dört katlı pastadan kule 5000 liraya mal olmuÅŸtu. Åžaka deÄŸil, o gün Hilton’da hakiki bir kral kızı evleniyordu.

afgan-krali-amanullah-han-in-kizi-sureyya-nin-istanbul-hilton-otelinde-yapilan-dugunu (4)25 yaşındaki güzel gelin eski Afgan Kralı Amanullah Han’ın en küçük kızı Prenses Naciye idi. Gül dalları ile iÅŸlemeli krem rengi, saten bir elbise giymiÅŸti. Duvak takmamıştı. Prensesin maddi güzelliÄŸinin yanında manevi güzellikleri de büyüktü. Altı dil konuÅŸuyordu. Roma Ãœniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirmiÅŸti. Kendine koca olarak seçtiÄŸi, esmer, uzun boylu, gözlüklü, yakışıklı Türk genci Ayvalık’ta tanınmış bir fabrikatördü: BAY Ä°LTER DOÄžAN.

Bir ara gözler şadırvanın kapısına doğru çevrildi. Salonda bir fısıltı dolaştı:

— Kraliçe geliyor! Kraliçe Süreyya!
Evet birkaç haftadan beri NiÅŸantaşı’nda eski fakat güzel bir evde sessiz sedasız hatta kimsenin haberi olmadan eski bir kraliçe yaÅŸamakta idi: Kraliçe Süreyya.

Bugünün genç nesilleri <Kraliçe Süreyya> denilince belki sadece Ä°ran’ın güzel kraliçesini hatırlarlar Lakin biraz daha yaÅŸlılar için 30 yıl önce tanıdıkları güzel bir kraliçe daha vardır.

afgan-krali-amanullah-han-in-kizi-sureyya-nin-istanbul-hilton-otelinde-yapilan-dugunu (3)
Amanullah Han ve ailesi Gazi Mustafa Kemal’in misafiri olmuÅŸlardı. (1928)
afgan-krali-amanullah-han-in-kizi-sureyya-nin-istanbul-hilton-otelinde-yapilan-dugunu (1)
Hayat Dergisi (1958)

O kraliçe Süreyya ki, kocası Amanullah Han ile birlikte Türkiye’ye geldiÄŸi zaman, bütün manası ile yer yerinden oynamıştı. Cumhuriyet idaresinden sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk ecnebi hükümdar ve ilk müslüman kral ve kraliçe oldukları için memleket onları hiçbir misafire gösterilmemiÅŸ bir ÅŸekilde karşılamıştı. Daha iki buçuk ay önceden karşılama programları yapılmıştı. Haftalardan beri Ä°stanbul’da, Ankara’da, Ä°zmir’de bütün yorgancılar, hatta büyük terziler siyah Afgan bayrakları dikmekte idiler. Ä°stanbul’da her maÄŸaza, hatta her ev birer Afgan bayrağı tedarik etmiÅŸti. Rusya üzerinden gelmekte olan kral ve kraliçeyi almak üzere Sivastopol limanına üç Türk gemisi gönderilmiÅŸti.

Bütün gazeteler haftalarca Amanullah Han’dan olduÄŸu kadar genç ve güzel kraliçeden bahsettiler. Ä°ÅŸte Hilton otelindeki düğünde karşımıza çıkan kayınvalide, otuz yıl önce bir masal prensesi gibi karşılanan bu eski kraliçeydi.

afgan-krali-amanullah-han-in-kizi-sureyya-nin-istanbul-hilton-otelinde-yapilan-dugunu (5)
Hayat Dergisi (1958)

Ne yazık ki salonu dolduran mesut insanlar arasında kayınbaba ve Atatürk’ün candan dostu Amanullah Han’ı görmek kabil deÄŸildi. Atatürk inkilaplarını yakından gören Amanullah Han, memleketine dönünce bunları orada tatbik etmek istemiÅŸ, fakat çıkan isyan üzerine tahtını kaybederek Ä°talya’ya geçmiÅŸ ve gurbette vefat etmiÅŸti.

Amanullah Han, Atatürk’ün ölümünde büyük ve insanca bir harekette bulunmuÅŸtu. Kendisi de hasta olduÄŸu halde Emin ismi ile Ä°talya’dan Türkiye’ye kimseye haber vermiÅŸ, kalabalık ortasında Ata’nın katafalkı önünde gözyaÅŸları ile geçerken gazeteciler ve devlet adamları tarafından tanınmıştır.

O gün Hilton’da buluna yaÅŸlılar bütün bunları birer birer hatırlamıştı.

Prenses Naciye ile birlikte bu asil ailenin memleketimize verdiğiş gelin ve damatlar beşe yükselmiştir. Hepsi de Türklerle evlilikte mesut bir izdivaç hayatı bulmuşlardır. Prenses ile zevci, balayı seyahatinden sonra Ayvalığa yerleşeceklerdir.
afgan-krali-amanullah-han-in-kizi-sureyya-nin-istanbul-hilton-otelinde-yapilan-dugunu (7)

Kaynak: 1958, Hayat Dergisi