38 yaşında, bir anda yıldızı parlamaz insanın. Mutlaka iyi bir şeyler yapması gerekir. Ama Türkiye’de kötü şeyler yapınca da ünlü olunuyor ve bu ün paraya dönüştürülebiliyor. Hatta son dönemlerin en hızlı yükselen trendlerinden biri bu. “Ne yaparsan yap ama mutlaka ses getirecek türden olsun” deniyor ve şöhret yolunda ilk adımlar atılıyor. Levent Oran, son aylarda Türkiye’nin parlayan isimlerinden. Talk şovlara çıkıyor, bağırıyor, küfür ediyor, insanlara dalaşıyor, işin açıkçası kim gelirse önüne sataşıyor. Ünlü olmanın tek yolunun dikkat çekmek olduğunu fark etmiş ya da birileri ona bunu fark ettirmiş. Her nasılsa o artık her talk şovun kadrolu elemanı gibi. Kim programına dikkat çekmek istiyorsa onu çağırıyor ve planlı ya da plansız Levent Oran mutlaka olay çıkarıyor.
TEMPO: Seni asıl mesleğin olduğunu iddia ettiğin tiyatro oyunlarından değil de televizyon oyunlarından tanıdık. Senin hoşuna gidiyor mu böyle tanınmak?
ORAN: Tabii, tabii. Ben talk şovlarımdaki çıkışlarımda tanındım ama bu benim de hoşuma gitmiyor. Gerçekten gitmiyor. Her zaman için bundan utanç duyuyorum. Ben bu işe Ayşe Özgün ile başladım.
TEMPO: Evet, senin için Ayşe Özgün’ün parayla tuttuğu adam deniyor.
ORAN: Hayır, kesinlikle ben Ayşe Özgün’den dizim hariç, ki benim dizimin yapımcısıydı. Beş kuruş almadım. Nedim Saban’dan, Savaş Ay’dan da almadım. Aslında ben Savaş Ay’da patlayana kadar birçok talk şovda çıktım. Kısmet Savaş Abi’ye imiş. Tabii ki tiyatrocu olarak tanınmamak beni üzdü ama zaten Türkiye’de kaç tane tiyatrocu, tiyatrocu olarak tanınıyor ki?
TEMPO: “Gerekiyorsa kadını döveceksin” diyorsun. Ne demek oluyor bu?
ORAN: Şimdi Kur’an-ı Kerim’de bile bunun yeri var. Ben kadını günde beş sefer döveceksin demiyorum. Kaşındığı zaman döveceksin diyorum. Önce ikaz edeceksin. Ama o ikazları dinlemiyorsa döveceksin. Yedi kere ikaz edeceksin, eğer anlamıyorsa… Bu gayet normaldir. Kadınların %90’ı aptaldır. Akıllı kadın oranı %10’dur. Aptallar ise eşitlik yarışına girer. O zaman döversin onu. Kadınlar, erkekleri sigorta olarak görüyor. Erkeğin dirisi de ölüsü de para onlar için.
ORAN: Kadınlar aptaldır diyorum. Çünkü bakın bir ülkenin kadından sorumlu devlet bakanı, “Ben bakireyim” diyor. Bunu duymaya kimin ihtiyacı var?
TEMPO: Gamze Bulut da sanırım seni ikaz etti. Sen anlamayınca dövdü, öyle mi?
ORAN: Hayır, o kadın beni dövmedi. Kendi kendine bir şov yaptı aslında. Yazık, zavallı bir kadın o. Hasan Kaçan ile ikisinin ve menajerinin bir komplosuydu. Daha önce Hasan Kaçan’dan bir tahrik vardı. Kendisine vurmamı istedi ama ben yapmadım. Bu kadının da kaseti çıkmış, ne yapacak? Tabii ki Levent Oran’a vuracak ki adından söz edilsin.
TEMPO: Senin için “Çok aşağılık bir adam” deniyor. Böyle bir sıfatla tanınmak zor değil mi?
ORAN: Aşağılık ne demek? Bu tanım benim için doğruysa medya ve sanat dünyasında aşağılık olmayan kaç kişi var, sorarım size. Cinayet işlemedim, vergi kaçırmıyorum, niye aşağılığım? Sonuçta söylediklerim fikrimdir. Katılırsınız veya katılmazsınız.
ORAN: Reha Muhtar’ı da sevmiyorum mesela. Haber spikerliği yapmak zorunda değil. Sevdiği işi yapsın lütfen. Mesela limon satsın. Neden bana bağlanıp sormuyor olayları? Tunç Erden Yakar’a konuşması için 20 milyar teklif etmiş Reha Muhtar. Bir de Ulvi Yanardağ’a, Savaş Ay’ın proıgramında olanların komplo olduğunu söylemeleri için. Bunu yalanlayabilir mi? Ben çok açık ve dobra bir insanım. Böyle bir olay olmadı. Yok Ayşe Özgün bana ev almış. Neler söylüyorlar.
TEMPO: Peki bu sansasyondan kazancın ne oldu?
ORAN: Ben ne istiyorum biliyor musun? Ekrana çıkan insanlar olduğu gibi çıksın konuşsunlar. Fahişe ise hanımefendiyi oynuyorlar. Katilse temiz adamı. Mesela Romalı Perihan menopozdan üç sefer kesilmiş. Bu kadını neden ekrana çıkarıyorlar? Ne verir ülkeye? Adam gibi adamları çıkarsınlar. Diyeceksin ki sen adam gibi adam mısın? Benim kendime göre doğrularım var, onları söylüyorum. Mesela bir kadın çiçektir, onu seveceksin desem kimse beni dinlemez ama döveceksin dediğim an ilgi görüyor. Erkeklerin %90’ı, kadınların da %60’ı destekliyor beni. Yalnız benim üslubumu beğenmiyorlar.
TEMPO: Seni kim keşfetti?
ORAN: Çok enteresandır. Bir gün bana bir kadın geldi ve Seda Sayan bir program yapıyor sen de konuk olarak katılacaksın dedi. Ya ben o programda ne konuşacağım dedim ama giyinip gittim. Bir baktım ki biz orada izleyici olarak varız. Çok sinirlendim. Sonra Seda Sayan bana mikrofonu uzattı ve ben konuşmaya başladım. Ondan sonra Tuna Serim’in programına katıldım. Nedim Saban’ın programında Türk erkeğinin cinselliğini bilmediğini savundum.
TEMPO: Yeteneklerinle değil sansayonlarınla çıkıyorsun ortaya.
ORAN: Bu ülkede Çankaya’da soyunan ünlü oluyor, Kumkapı mağduru şarkıcı oluyorsa, onların hiçbir alt yapıları yokken benim neyim eksik? Ben neden çıkmayayım. Ama ben daha para kazanmadım. Arabam yok. Gaziosmanpaşa’da oturuyorum. Hiçbir zaman mağazadan alışveriş yapmam. Minibüse, otobüse binerim.
TEMPO: Sana eşcinsel diyorlar, ne diyorsun?
ORAN: Neyi istiyorlarsa onu düşünsünler. Bu benim cinsel hayatım, kimseyi ilgilemndirmez ama eşcinsel diyenler ne olduğumu anlamak istiyorlarsa benimle birlikte olur ve anlarlar.
TEMPO: Bu çıkışlarınla Türkiye’de neye katkıda bulunacağını sanıyorsun?
ORAN: Ben bir tartışma ortamı başlattım Türkiye’de. Ama bu Türkiye’ye 20 yıl büyük geldi. Doğuda 13-14 yaşındaki kız çocukları dört öküze satılıyor, bunu hangi milletvekili dile getiriyor? Terbiyesiz gay Tarkan’ı konuşsunlar. Onunla uğraşsınlar. Onlat utanmıyorsa ben bu yaptığım işten asla utanmıyorum. Bunları paraya çevirmekten de utanmıyorum. Alnımın akıyla kazanıyorum ama doğru ama yanlış.
TEMPO: Film teklifleri geliyor mu?
ORAN: Evet geliyor. Bir dizi teklifi var ama kabul etmedim, çok saçmaydı. Bir gecekonduda maganda bir tipi oynayacağım. Karısını döven bir tip. Ben kesinlikle oynamayacağım böyle bir tipte. Bir kaset teklifi geldi mesela. İsmi “Vurun Kahpeye” olacakmış. Çok saçma teklifler.
TEMPO: Türkiye’de en beğendiğin kadın sanatçı kimdir?
ORAN: Muazzez Ersoy ve Zuhal Olcay, ikisini de çok beğeniyorum. Hatta Muazzez Ersoy’u öyle çok beğeniyorum ki elimden gelse kaçıracağım onu. Çok tatlı bir kadın.
TEMPO: Karın kızmayacak mı bu söylediklerine?
ORAN: Hiçbir şey diyemez ki. Ben kaç kişiyle basıldım bugüne kadar. Bunu ekranda da söylerim. Bunu saklayan aşağılıktır. Karım beni aldatamaz, bunu çok iyi biliyorum. Erkeklerin %99’unun metresi vardır. Aptal kadınlar aldatıyor ve sütçülerle yapıyorlar bu işi. Ondan sonra cinayet oluyor. Yapmıyorum desem, yalan söylemiş olurum. Hatadır, iğrenç bir olaydır ama yaptım ne yapayım? Hâlâ da yapıyorum. Karım hanımefendi bir insandır. Mesela bir gazinoda 11 gün boyunca birçok kadınla çalışacağım, bu kadar günde yapılmaz mı? İnsan hasret çekiyor. Bir sürü manken bana telefon açıyor mesela. “Basılalım da ünlü olalım” diyorlar. Ben bu tartışma ortamını bundan sonraki kuşaklar için sürdürüyorum.
Kaynak: 1999, Tempo Dergisi
