Aslında Münir Özkul’u iki boyutuyla ele almak gerekiyor. Tiyatroda oyunlarıyla, sinemada filmleriyle. Bu sanatsal yaşam biçimi öylesine içiçe ki. Ve Özkul’un dünyasında bu ikiliyi birbirinden ayırabilmek çok zor. Münir Özkul’un tiyatro dünyamızdaki serüvenini ve durduğu yeri, tarihsel bir bakış açısıyla ele almak, özellikle de tiyatro yazarlarının görevi olmalı, bizim değil. Konumuz ağırlıklı olarak Özkul’un sineması. Bu ikili ortak yaşam öyküsünün akışı içinde tiyatroculuğundan, yalnızca bilgilendirme nedeniyle söz etmeye çalışsak da.

0501-munir-ozkul-filmleri-mavi-boncuk-bizim-aile-hababam-sinifi-neseli-gunler-kel-mahmut (1)
Münir Özkul, eski dostlarından Sadri Alışık, Mücap Ofluoğlu ve Orhan Boran ile birlikte. (Kaynak: Türk Sinemasının Marjinalleri)
0501-munir-ozkul-filmleri-mavi-boncuk-bizim-aile-hababam-sinifi-neseli-gunler-kel-mahmut (4)
Hababam Sınıfı, yönetmenliğini Ertem Eğilmez’in üstlendiği, Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı romanından uyarlanan 1975 çıkışlı Türk filmidir. YÖNETMEN: Umur Bugay // ARZU FİLM

MÜNİR ÖZKUL’A TİYATRO HAYATINI SORSAK
“— 1941 senesinde, Bakırköy Halkevi’nde amatör olarak ilk defa sahneye çıktım. Profesyonel olarak ise 1948’de Ses Tiyatrosu’nda başladım. İki sene devam ettikten sonra ayrıldım. Bir dönem istirahatle geçti. Sonra da Küçük Sahne’ye girdim. 1958-59 döneminde İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda, 1959-1960 yılında ise Ankara Devlet Tiyatrosu’nda çalıştım. 1960-61 yıllarında ise İstanbul Aksaray’da Bulvar Tiyatrosu’nda çalışmalarımı sürdürdüm.” şeklinde cevap verecektir.

0501-munir-ozkul-filmleri-mavi-boncuk-bizim-aile-hababam-sinifi-neseli-gunler-kel-mahmut (7)
Münir Özkul, Vasfi Rıza Zobu’yla ikili oluşturduğu “Edi ile Büdü” filminin bir sahnesinde. (1952)

MÜNİR ÖZKUL’UN PROFESYONEL YAŞAMI
Sonraki yıllarda Karaca, Site ve İstanbul Tiyatrosu sahnelerinde sürüp gidecektir Özkul’un tiyatro yaşamı. Profesyonelliğe adımını attığı ilk oyun, “Aşk Köprüsü”dür. Sinema hayatına başladığı yıl ise 1950’dir. İlk filmi, Ziya Şakir’in “Sadullah Ağa” adlı romanından uyarlanan “Üçüncü Selim’in Gözdesi”dir. Özkul, küçük ve silik bir rolle kamera karşısına çıkmıştır. Vedat Ar’ın yönettiği filmin başrollerini Münir Nurettin Selçuk ile Perihan Altındağ paylaşır. Özkul’un ilk dönem çalışmaları tarihsel konulu filmlerden oluşmuştur. “Lale Devri”, “Vatan ve Namık Kemal” ve “Yavuz Sultan Selim Yeniçeri Hasan” gibi.

0501-munir-ozkul-filmleri-mavi-boncuk-bizim-aile-hababam-sinifi-neseli-gunler-kel-mahmut (2)
Ertem Eğilmez’in yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği ve aynı zamanda Zeki Alasya ve Sadık Şendil ile birlikte senaryosunu yazdığı, Başrollerinde Emel Sayın, Tarık Akan, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Halit Akçatepe, Münir Özkul, Kemal Sunal, Adile Naşit ve Perran Kutman’ın oynadığı film. (Vikipedi)

1950 ve 1952 yılları arası tarihsel filmlerin ve Osmanlı Sultanı tiplemelerinin egemen olduğu bir dönemde sinemaya girmiştir Özkul. Çok küçük ve de ses getirmeyen rollerle yetinmek zorundadır. Ve yine de “Barbaros Hayrettin Paşa” filmindeki küçük rolüyle, dönemin sinema tenkitçisi Sezai Solelli’den geçerli not almıştır.

0501-munir-ozkul-filmleri-mavi-boncuk-bizim-aile-hababam-sinifi-neseli-gunler-kel-mahmut (8)
Münir Özkul, Mine Soley, Nuri Sesigüzel, Muzaffer Nebioğlu ve Yıldız Tezcan ile birlikte. (1953)

EDİ VE BÜDÜ İLE GELEN İLK BAŞROL
Münir Özkul’un sinemaya girdiği 50’li yıllarda “komik oyuncu” bolluğu vardır. Vahi Öz, Muzaffer Hepgüler, Renan Fosforoğlu, Zeki Alpan, Orhan Erçin, Aziz Basmacı, Kenan Büke, Osman Zıt, Mehdi Zıt, Tevhit Bilge, Özcan Bilge, Salih Tozan ve Mahmut Arseven dönemin el üstünde tutulan belli başlı komedi oyuncularıdır. Orhan Erçin “Çeto” ile “Şaban” tiplemelerini oynar. Mahmut Arseven “Memiş”i, Osman ve Mehdi Zıt ise “Zıt Kardeşler”i. Ama bu bir dizi ünlü ismin önünde bir hızlı koşanı vardır ki, güldürü sinemasının ve dönemin asıl yıldız oyuncusu İsmail Dümbüllü idi.

0501-munir-ozkul-filmleri-mavi-boncuk-bizim-aile-hababam-sinifi-neseli-gunler-kel-mahmut (5)
Mahmut Hoca: Otur yerine! Söz vermeden de konuşma bir daha! Okulda patırtı, gürültü, kavga istemem. Canınızı yakarım. Derslere saatinde girilecek, yemek saatinde yenilecek, tam saatinde yatılıp tam saatinde kalkılacak! (1976, ARZU FİLM)

KAVUK DEVİR TESLİMİ
Türk tiyatrosunun ve sinemamızın tipik bir halk komiği ve ortaoyunlarının son temsilcisi İsmail Dümbüllü’den söz ederken de, Zeynep Oral’dan alıntılanan bir olay aktaralım. Elbette konumuz yine Münir Özkul ile ilgilidir. Dümbüllü, bir gece Özkul’un oynadığı “Kanlı Nigâr”ı izlemek üzere Arena Tiyatrosu’na gider. Oyunu izledikten sonra sahne arkasında Özkul’u bulup tebrik eder. Ardından Münir Özkul’a şöyle der:

— Bana göre sen kitaplı tiyatrocusun. Ortaoyunun, kavuklunun altından kalkma, kitaplı tiyatrocunun kolay başaracağı bir iş değildir. Ortaoyunu başka bir şeydir. Başka bir tarzdır. Sen bu tarzı bilmeden dalıp gitmişsin. İyi becerdiğin için sana kavuğumu veriyorum. Benden sonra, bu işi sen sürdüreceksin.
Dümbüllü İsmail de yıllar önce, tuluat tiyatrocularından Kel Hasan Efendi’den teslim almıştır bu ünlü kavuğu. Ustadan çırağa doğru sürüp giden bir gelenektir bu. Ve şimdi teslim alma sırası Özkul’dadır. Aktör Münir Özkul, “Kanlı Nigâr”la yılın en başarılı erkek oyuncusu seçildiğine göre, yanılmıyorsak bu, “kavuk verme” olayının geçtiği yıl 1967’dir.

0501-munir-ozkul-filmleri-mavi-boncuk-bizim-aile-hababam-sinifi-neseli-gunler-kel-mahmut (9)
Pek bilinmeyen “Don Kişot Sahte Şövalye” filminden bir sahne. (1971, UMUT FİLM)

ÖZKUL’UN SİNEMADAKİ İLK YILLARI
Edi ile Büdü adlı senaryo, Özkul’un imdadına yetişir. Senaryonun yazarı Burhan Felek’tir. İlk kez başrol, yani “jön komik” oynayan Özkul’un ismi, filmin afişlerine Vasfi Rıza Zobu’dan sonra ikinci yazılır. Ünlü “Laurel-Hardy” ikilisinin yerli bir benzeri olan Edi tiplemesini Zobu, Büdü’yü de Özkul canlandırır. Şadan Kamil’in yönetmenliğini yaptığı “Edi ile Büdü”, gösterime girdiği 1952 yılında halkın ilgisini çeker. Film iş yapar. Film ile ilgilli bir tenkit yazısında:
— Küçük Sahne’de ve Lâle Devri filminde pek beğendiğimiz Münir Özkul’u burada bir parça harcanmış bulduk. Acaba bu kendisine verilen nankör tipten mi, yoksa hiç oturmayan dublaj sesinden mi ileri geliyordu?
Oysa, ardından sıcağı sıcağına ikincisi çekilen ve bu kez oyuncu kadrosuna Neriman Köksal’ın da katıldığı “Edi ve Büdü Tiyatrocu” adlı bu devam filmi inadına yine iş yapacaktır.

— Her okulda öğretmenlerin de sizin olduğu gibi bir takma adı vardır. Zahmet edip isim aramayın. Bana Kel Mahmut derler. Bu saçları 25 yıllık öğretmenlik hayatımda döktüm. Sınıfınız hakkında duyduklarım ve gördüklerim pek de hoş değil. Okuldan kaçıyormuşsunuz, kaçırtmam! Gördüm. Ön bahçede top oynuyorsunuz, oynatmam! (1978, ARZU FİLM)

BİRAZ DRAM, BİRAZ DA MELODRAM
İki filmlik “Edi ile Büdü” dizisinden sonra önü giderek açılır Özkul’un. Bu açılım sonrası kimi filmlerde başrol üstlenir, kimi filmlerde ise ikinci adamı. Tarihsel bir sıraya göre gidersek Mualla Kaynak’la (Bir Aşk Hikâyesi), Sezer Sezin’le (Kalbinin Şarkısı), Muhterem Nur’la (Yaman Gazeteci), Sadri Alışık’la (İftira) başrolleri paylaşacaktır.

1955’ten 1960’lı yılların sonlarına dek, yeni tiplemelere doğru yol aldığını görürüz. İlk kez bir “jön komik” olarak tırmanışa geçen Münir Özkul’un bu döneminde asıl dikkat çekici yanı, karakter değiştirip farklı bir kimlikle kamera karşısına çıkmasıdır. Bir oyuncunun yeteneklerini sergileme açısından tek düzeliğin dışına çıkıp, tipolojik yapısına uygun düşen her tür rolü üstlenmesi doğaldır.

0501-munir-ozkul-filmleri-mavi-boncuk-bizim-aile-hababam-sinifi-neseli-gunler-kel-mahmut (6)
Neşeli Günler, 1978 yapımı bir Türk filmidir. Senaryosunu Sadık Şendil’in yazdığı filmin yönetmeni Orhan Aksoy’dur. Başrollerini, Türk sinemasının iki büyük emektarı Münir Özkul ve Adile Naşit’in turşucu rolünde oynadığı film, geçimsiz bir çiftin ayrılmasını ve gelişen olayları komik bir dille anlatmaktadır. (Vikipedi)

FARKLI BİR ÇİZGİ: Tuş-Bir Aşk Hikâyesi
Edi ile Büdü filmlerinin yönetmeni Şadan Kamil, bu kez Münir Özkul’a çok farklı bir çizgide rol verir. “Tuş-Bir Aşk Hikâyesi” adlı filmde sigara ve içki bayiliği yapan aşık bir genci oynar. Aynı mahalleden sevdiği kız, zengin bir aile çocuğu tarafından tecavüze uğrar. Senaryosunu Haldun Taner’in yazdığı filmin sonunda, tecavüz kurbanı genç kız, umumhaneye kadar düşer. Ve dönemi bir film tenkitçisi de Özkul’un dramatik ağırlıklı oyunu için “Münir Özkul, rolünde çok muvaffak olmuştu” diye yazar.

0501-hababam-sinifi-mahmut-hoca-ogrenciler-stadyumdan-donerken
Hababam Sınıfı 1 Nisan 1975 tarihinde vizyona girdiğinde izlenme rekorları kırdı ve tam yirmi sekiz hafta vizyonda kaldı. Daha sonra film çok tuttu ve ikinci film Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı vizyona girdi otuz hafta vizyonda kalan film ve serinin en çok hasılat yapan filmi oldu. 1970’li yıllarda sinemanın televizyona karşı verdiği mücadelenin öncüsü olmuştur. (Vikipedi)

BATI ÖZENTİLİ SAÇMASAPAN BİR FİLM
Lütfi Ö. Akad’ın 1956’da yönettiği “Kalbimin Şarkısı” adlı filmde “dramatik” oyunculuğunu sürdüren Özkul, iş yapmayan film için “batı özentili saçmasapan bir filmdi” cevabını vermiştir. Özkul, müzik tutkunu piyanist bir genci canlandırmıştır. Evlidir ve karısını da (Sezer Sezin) aynı tutkuyla sevmektedir. Ne var ki, aynı pavyonda çalıştığı konsomatris Hicran da (Altan Karındaş) Özkul’un peşindedir. Çok sevdiği karısının, kendisini birlikte çalıştığı kemancı arkadaşıyla aldattığını sanan Münir, Hücran’a sığınır. Öykünün sonu sürprizle karışık acı bir olayla sonuçlanmıştır. Alim Şerif Onaran’a göre oyuncu seçimindeki tutarsızlık, filmin başarısızlığında etkili olmutşur. Bu görüşe göre söz konusu etkenlerden biri, Özkul’un “tiyatro ve sinemada yaşattığı rollerin dışında” bir çizgide oynamasıdır.

0501-mahmut-hoca-guduk-necmi-hababam-sinifi
— Sigara içerken görmeyeyim, canınızı yakarım! Kopyaya gelince… Ne kendi dersimde çektiririm ne de başka bir öğretmeninizin dersinde. Haberiniz olsun. (1975, ARZU FİLM)

SIRRI GÜLTEKİN VE ERTEM EĞİLMEZ
Münir Özkul, 1965 ile 1971 yılları arasında sayısal açıdan oyunculuk kariyerinin en hızlı dönemini yaşar. 1965’te on, 1970’te on üç ve 1971’de ise on dört film çekerek kendi rekorunu yine kendi kırmıştır. 1960’lı ve 1970’li yılların ünlü yıldızlarından Öztürk Serengil’in (Cezmi Band 007), Yılmaz Güney’in (Kan Gövdeyi Götürdü), Vahi Öz’ün (Kart Horoz), Kartal Tibet’in (Senede Bir Gün) ve Tamer Yiğit’in (Sevecen Yiğit Sev) gerisinde oynar. Bundan böyle yan öykülerin karakter oyuncudusur. Ertem Eğilmez ise, 1965’de ilk kez iki filminde yardımcı oyuncu olarak denediği Özkul’u 10 yıl sonra afişlerin tepelerine tırmandıracaktır. “Hababam Sınıfı” ve “Bizim Aile” filmlerinin afişlerinde, Tarık Akan’ın önündedir Münir Özkul ismi. Aslında takım oyunculuğu egemendir Eğilmez’in filmlerinde ve ARZU FİLM ekolünün güldürülerinde. Yani bu takım anlayışı içinde her oyuncu başroldedir aslında. Nasıl ki Münir Özkul, “Hababam Sınıfı” serilerindeki “Kel Mahmut” tiplemesiyle öne çıkıp bu unutulmazlara damgasını vurmuşsa.

0501-turk-sinemasinin-marjinalleri-ve-orijinalleri-agah-ozguc

Kaynak: Türk Sinemasının Marjinalleri ve Orijinalleri