Sahne tekliflerine inatla «hayır» diyen Sezer Güvenirgil’in yeni yılda en büyük rüyası gerçekleşti ve yeni evine taşındı. Bu arada 1973’ün filmleri için gardırobunu yenileyen genç sanatçı, az film çevirme prensibini bozmayacağını söylüyor ve şöyle ilâve ediyor:
— Bugün benim için en büyük doğru, az, ama kaliteli filmlerde rol almak. Bunu gerçekleştirmek için çalışacağım.

Hava şöyle böyle değil, bayağı soğuktu. Ali Sami Yen stadının arka tarafından gelen rüzgar, insanın içini burgu gibi deliyordu. Halbuki Tunç Oral, telefonda «Mecidiyeköy’e gelince hemen Hakimler Sitesi’nin yanından sapın, biraz yürüdünüz mü bizim evi bulursunuz, numarası şu..» demişti.

Aşağı yukarı 20 dakika yürüdükten sonra ve donmak üzereyken apartmanı bulduk ve daire 5’in ziline dokunduk.

— Doğrusunu söyleyeyim mi? Kurtuluş’taki evi hiç mi hiç sevmiyorduk. ‘Neden oturdunuz o halde?’ diyeceksiniz. O sıralarda arabamız olmadığı için merkeze, yani Taksim’e yakın bir yer olsun istedik. Fakat şehir çok gürültülü. Çocuk, satıcı sesleri, araba klaksonları insanın sinirlerini allak bullak ediyordu. Dediğim gibi araba aldıktan sonra il işimiz ev aramak oldu. Sonra burayı bulduk. Gördüğünüz gibi geniş, rahat, iç açıcı.

SAHNEYE HAYIR, KALİTELİ FİLMLERE EVET
— Dikkat ettiyseniz geçen yıl çok az filmde oynadım. Onun için bol zamanım oldu. Şu anda fazla paraya ihtiyacımız yok. Önemli olan filmde oynamak değil, iyi ve kaliteli film bulabilmek. Onun için bekliyorum. Bu bekleme süresince yeni kıyafetler yaptırdım. Duyanlar ‘bu kadar kıyafet ne oluyor, yoksa Sezer sahneye mi çıkıyor?’ dedi. Sahneyi hiç düşünmedim. Bir keresinde öylesine astronomik teklif yaptılar ki dilim tutuluyordu. Ama sakin bir şekilde düşündüğüm zaman ‘sinema’ dedim kendi kendime. Sinema, sonuna kadar sinema!


Kaynak: 1973, SES Dergisi