AVRUPA’DA PEK İYİ ANILMAYAN TİTAN, TÜRKİYE’DE GAZİANTEP’TEN SAMSUN’A KADAR TÜM YURDA YAYILIYOR: EN BÜYÜK İLGİ KIBRIS’TAN.

Ne korkunç bir benzetme!” Az sonra çıkacağı canlı yayın öncesinde televizyondan geçen altyazı bandını okuyor: “Para tarikatının lideri konuştu.”

130 kiloluk cüssesiyle ne kadar sinirlense de, tombul insanların o yumuşak tevekkülüne sahip Kenan Şeranoğlu. “Tarikat filan ne demek, benim dinle ne alakam var” diyor. Ama insan çok da fazla zorlamadan, bu tuhaf sakallı dev adamı bir şeyhe, etrafımdakileri ise müride benzetmeden edemiyor.

Onları biraraya getiren ulvi amaç ise “para.” Ona tapıp mutlak mutluluğun onun eseri olduğuna inanıyorlar. Kendilerine “Titanlı” diyen grubun sayısı şu anda 30 bin. Ancak bu sayı her geçen gün artıyor.

Aslında durumu garip karşılamak yersiz; zaten sokaktaki vatandaşından işadamına ülkedeki hemen herkes “Parama kısa zamanda ne kadar çok para katarım” telaşı içinde değil mi? Kısa sürede köşeyi dönme fikri toplumsal bir saplantı. Bu yüzden, belki bir dini tarikattan daha da hızlı yayılmasına hiç şaşırmamak lazım para tarikatının.

Titanlılar tarafından “seçilmiş” binlerce kişi, gruba dahil olup para kazanmanın yöntemini öğrenmek için üç milyon lira para ödeyerek haftalık toplantılara katılıyor. En az bin kişilik mekânlarda insanların sisteme 2.450 Alman Markı “hibe” etmelerinin karşılığında,
hayallerini gerçekleştirebilecek kadar çok para kazanabilmelerinin sırları anlatılıyor.

Gizlice..
Ancak gizlilik şartı şu günlerde biraz zedelenmiş durumda. Türkiye’de Titan sistemini kuran, şirketin Türkiye Direktörü Kenan Şeranoğlu son günlerin en popüler kişisi olarak her gün ekranlarda, gazetelerde. İzmir Hilton’da Titan üyelerinin düzenlediği şaşaalı doğumgünü partisi televizyonlara yansıyınca Türkiye’nin gündemine oturdu. Bir yandan bir tarikat lideri gibi itibar görürken, bir yandan da dolandırıcılıkla suçlanıyor. Durumun tehlikeli bir boyut aldığını gören ve 20 günlüğüne medyanın kapsama alanından uzaklaşmayı hedefleyen Şeranoğlu şu sıralar İstanbul sınırları dışında dinleniyor. Peki ama para tarikatının lideri bu genç adam kim?

Tek ideali zenginlikti
1967 Üsküdar doğumlu, oğlak burcundan. 6 yaşındayken ailesiyle Almanya’ya taşındı. Ortaokuldan sonra üç yıl kuaförlük okuluna devam etti ama, en büyük hayali ne doktorluk ne de işadamlığıydı. O yalnızca “zengin” olmak istiyordu. Ne pahasına olursa olsun.
Uzun süre kuaförlük yaptı. Bir ara Türkiye’ye geldi. Dört yıl İzmir’de kaldıktan sonra Almanya’ya döndü. Sonra hayatını değiştiren fırsatla karşılaştı. Alman ekonomi doktoru 30 yaşındaki Andreas Methzer’in kurduğu Titan saadet zinciriyle tanıştı. Şansı, bundan beş yıl önce ilk Titan toplantısına gitmesiyle dönüyordu. Yeni Aktüel’in sorularını yanıtlarken şöyle anlatıyor o günü: “İlk toplantının başlarında bunlar kesin kafadan atıyor dedik. Üç saat bir sürü çamur attık. Sonunda da üye olup çıktık.”

İlk katıldığı toplantıda kürsüye çıkan 21 yaşındaki genci hiç unutmuyor Şeranoğlu. “Sistemin çekiciliğini anlatırken ‘Kapının önünde Ferrari’m duruyor’ diyordu.
— Benim de en büyük merakım arabalar. İnanmadım, kiralamıştır falan dedim, ama doğruymuş. O yapıyorsa ben de yapabilirim deyip başladım.”

Ancak her ayı borç harçla bitiren, bir sonraki ayın maaşından yiyen Şeranoğlu için 6.500 markı bulmak kolay olmaz. — Zaten 250 mark borcum vardı, sisteme girebilmek için 6.500 mark borçlandım. Üye oldum ama, masrafımı çıkarsam yeter, , diyordum.” Titan’a üye yaptığı kişiler sayesinde kısa sürede kademeleri geçip en üst düzeye, sistem müdürü görevine gelir.

1997 Temmuz’unda İzmir’de “Titan Uluslararası Bilgi İşlem ve Matematiksel Sistemler ve Ticaret Danışmanlık Hizmetleri”  olarak faaliyetini belirler ve ticaret odasına kaydolur.

İşte bu tarihten itibaren Titan’ın Türkiye’deki yükseliş dönemi başlar. İşin ucunda para olması üye çeker. Kenan Şeranoğlu İzmir’de, babası ise İstanbul’da mürit toplamaya hız verir. Almanya’daki 6.500 marklık katılım payı Türkiye için 2.450 marka indirilir. Her bir üyenin 2.450 mark ödeyecek iki kişi bulup üye yapması sistemine dayanan Titan’a katılanların sayısı kısa sürede 30 bine ulaşırken, bir yandan da grup, farklı ritüelleri ile bir çeşit tarikata dönüşür.

Macarena’yla ibadet
Titan insanlara öyle çok şey vaadediyor ki, toplantılarına katılabilmek bile başlı başına mesele. Örneğin sizi oraya götürecek arkadaşınız “sistem gereği” sizi iyice meraklandırmak zorunda. Sisteme katıldığında şu kadar mark vereceksin, lafı asla telaffuz edilmiyor. Size inanılmaz bir “hacet kapısı” açılmakta olduğu her ritüelde vurgulanıyor. Her adımda “organize bir mistisizm” hâkim. Titan üyeleri her cumartesi, pazar saat 16.00’da buluşuyor. Bu toplantılarda Kenan Şeranoğlu tam bir lider gibi kürsüden konuşuyor. Multivizyon tekniklerini de kullanarak yaptığı matematik hesapları dinleyenlerin gözünde bir anda banknotlara dönüşüveriyor.

Müritler için çeşitli kurallar da sözkonusu. Bir kere öğrenci ve işsizler asla sisteme alınmıyor. Hem sistem yöneticileri hem de konuklar açısından kıyafet şartı var. Sistem yöneticilerinin hepsi siyah takım elbise giymek zorunda. Lüks araba kullanmaları da kural gibi. Ayrıca liderler dışında sistemin tüm çalışan elemanlarının cep telefonu olması ve bunu 24 saat boyunca açık tutması gerekiyor. Toplantı sırasında verilen aralarda dahi sigara içmek yasak. Yerel kıyafet veya blucin de. İyi giyim ve zenginlik, tarikatın alamet-i farikası.

Şeranoğlu “zengin olacağım” sözünü tutmuş olmanın verdiği zevkle, Versace kravatları, altın Rolex saati ve Lamborgini, Ferrari, Chrysler, Excalibur arabalarıyla gurur duyuyor.
Star’ın Gece Hattı’na konuk olduğunda söylediğine bakılırsa da, Türkiye’ye gelirken bir milyon markı olan Şeranoğlu bu servetini 2.5 milyon marka çıkarmış. İzmir’deki doğum günü partisi, Şeranoğlu’nun müridlerine “zenginlik nasıl olurmuş’u gösterdiği, gerçek bir gövde gösterisi niteliğindeydi.

AVRUPA’DA TİTAN
Saadet zinciri, saadet lotaryası ya da piramit sistemi adı altında en büyük voliyi vuran Andreas Metzler’in kurucusu olduğu “Titan Marketing Gesellschaft” şirketi Avrupa’nın hiçbir ülkesinde iyi anılmıyor. Almanya’da yasadışı loto oynattığı suçlamasıyla Titan’a 1997 Sonbaharında Federal Mahkeme tarafından oyun düzenleme yasağı getirilince, şirket yöneticileri Titan’ı lağvederek başka bir “lotarya ortaklığı şirketi” kurdu. Bu kez de 5.900 mark karşılığında tüm “oyunculara” bir “loto lisansı” veriliyor. Alman Focus dergisinde yer alan habere göre, kuruluşun amacı, Titan yöneticilerinin Metzler’e karşı ifade vermemesi amacıyla bu kişilere
yeni bir para akışını sağlamak. Dergiye demeç veren uzmanlar da “hızlı ve çok para” hayalinin yalnızca yöneticiler ve ilk katılanlar için gerçek olabildiğine, katılımın artmasıyla sistemin çökmeye mahkûm olduğuna dikkat çekiyor.

Arnavutluk’taki bankerlik sisteminin 1996 sonlarında halk isyanıyla sonuçlanmasına piramit sisteminin yol açtığı belirtiliyor. Almanya’da 1997 sonunda alınan mahkeme kararı gereği saadet zincirine dayalı lotaryaların düzenlenmesi artık yasaklanmış durumda. Avusturya’da ise aralık ayında sekiz kişi Titan için sattıkları sahte hisse senetleri yüzünden tutuklandı.

SİSTEM NASIL İŞLİYOR?
Katılımcı, sistemdeki belli insanlara dağıtılması amacıyla iki bin 450 markı hibe ederek sisteme giriyor.

• Para sistem içinde “katılımcının talimatı doğrultusunda” dağıtılıyor.
• Sisteme giren kişi “lider” olarak sıfatlandırılıyor.
• Lider iki yeni katılımcı daha getirdiğinde “grup lideri” oluyor. Grup lideri olduğu anda ise sistem içinde kendi bağımsız sistemini kurmuş oluyor.
• Daha sonra kendi sistemiyle çalışmaya başlıyor.
• Gelen her yeni üyeyle birlikte piramit aşağıya doğru genişliyor.

2.450 MARKIN DAĞILIMI
Grup lideri 700 DM
Lider 300 DM
Sistem yöneticisi 300 DM
Müdür yardımcısı 100 DM
Sistem müdürü 150 DM
Direktör 150 DM
Sistem danışmanı 200 DM
Bilgisayar sistemi 500 DM

Kazanç sistemi sayesinde araba, ev, mücevher, kürk; zenginliğe dair aklınıza gelebilecek her şeye sahip olmanın hayaliyle yola çıkan Titan tarikatının üyeleri arttıkça artıyor. Sistemin ünü öylesine yayılmış ki, Gaziantep’ten Kayseri’ye, Kars’tan Trabzon’a kadar hemen her şehirden faksla, telefonla “para tarikatı’na üyelik talebi geliyor. Şeranoğlu “En büyük ilgi Kıbrıs’tan” diye anlatıyor. Ancak bir şehirde Titan organizasyonu oluşturmak için en az 100 kişilik bir topluluk isteniyor. Bu topluluktan Titan’da lider olarak yetiştirilenler eşliğinde, istenen yerde seminerler düzenlenip üye kabul edilebiliyor.

Bu arada Hazine Müsteşarlığı da Titan hakkında araştırma başlattı. Sistemin hukuk danışmanı Avukat Bora Ergüden, yaratılan spekülasyonlardan sonra geçtiğimiz günlerde Hazine’ye kendilerinin başvuruda bulunup “Bizim şirketi araştırın” dediklerini anlatıyor. Çıkacak karardan sonra istenen değişiklikleri yapacaklarını da sözlerine ekliyor.

Şeranoğlu’nun ise gelecekten ve sisteminden korkusu yok. Titan’ın, adını aldığı titanyum gibi, ender bulunan, kuvvetli ve pahalı “bir şey” olduğunu hatırlatıyor. Bizimse aklımıza Yunan mitolojisinde, Olympos Dağı’nın Zeus’tan önceki “yaramaz” sakinlerine de aynı ismin verilmiş olduğu geliyor.

Hani sahneyi doldurur derler ya, Şeranoğlu’nun cüssesi gerçek anlamda sahneyi dolduruyor. Fıkralar anlatıyor ve topluluğu kırıp geçiriyor. İkna kaabiliyeti ve karizması sınırsız bir şovmen bile diyebiliriz onun için. Öyle ki, hakkında yapılan şikayetlerden bile kazançlı çıkmayı başarmış. Şu ana kadar hakkında
altı soruşturma var. Çeşitli illerden sekiz kişi “dolandırıldığı” iddiasıyla şikayette bulundu. Hatta en son bir kişi bu yüzden aklını oynattığı için Manisa Akıl Hastanesi’ne gönderildi. Ama o her seferinde soruşturmalardan, sorgudaki memurları Titan toplantısına katılmaya ikna ederek çıkmış! “Size dolandırıcı diyorlar” dendiğinde “Kimsenin benden alacağı filan yoktur, yasal bir firmayız, hayatta en büyük suçum yanlış yere park etmektir” diye yanıt veriyor.

En çok ilgi Kıbrıs’tan
Peki ama şu anda 30 bin üyesi olan Titan’ın (her bir kişinin iki kişi getirme esasına göre) ilk etapta 60 bin; onların da ikişer üye getirdiğini var sayarsak, kısa süre sonra neredeyse Türkiye nüfusuna yakın üye sayısına ulaşması gerekmez mi? Bu da sistemi kilitlemez mi?

Şeranoğlu “Titan sistemi tıkanmaz” iddiasında. “Programlı bir gelişim izliyoruz. Türkiye çapında işi büyüttüğümüzde katılımları haftada dört bin sınırında tutmayı planlıyoruz. Böylece ayda 16 bin, yılda 200 bin üye sayısı çıkıyor. 10 senede ise Titanlılar’ın sayısı iki milyona çıkıyor. Nüfus artış hızının yüzde dört olduğunu düşünürsek nüfus 10 sene sonra 170 milyona ulaştığında da Titanlılar’ın sayısı aynı kalıyor.”
(Bu hesabı pek anlamadık ama, en azından son verilere göre nüfus artış hızının yüzde 1.7 olduğunu biliyoruz!)

Şu ana kadar İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Antalya ve İzmit’te Titan organizasyonları kurulmuş. Liderler her toplantıya en fazla iki kişi davet edebiliyor ve salonda bu iki konuğun arasına oturuyorlar. Geçen saatlerin sonunda toplantı, müzik eşliğinde göbek atılan, Macarena yapılan ayinlere dönüşüyor. Hu çekmek yerine “hey, hey” naraları atılıyor. “Şu kadar mark şuraya” dendiğinde bütün yöneticiler refleks halinde ayağa fırlayıp “Heey” diye bağırıyor. Toplantının sonuna doğru aşka gelenler timsah yürüyüşü dahi yapıyor! Aralarında doktorlardan avukatlara, mühendislerden dansözlere kadar birçok katmandan insan var.

Titana üye olduğu iddia edilen Kerim Tekin ve Nadide Sultan, Titan toplantılarına davet edilip, imza attıklarını ama fiili olarak ne para yatırdıklarını ne de “ikişer kişi topladıklarını” belirtiyorlar.

Kaynak: 1998, Aktüel Dergisi