Geçen haftanın en mühim haberi hiç şüphesiz Zeki Müren’in Maksim gazinosu sahipleriyle yaşanan anlaşmazlıklardı. Onun bu gazinodan ayrılışı etrafta çok çeşitli söylentilere yol açtı. Öyle ki gündelik hadiselerimizin pek çoğunda, bu güzel sesli yıldızımızın gazino sahiplerini aldatıp yurtdışına kaçtığı bile ifade edilmekteydi. Tabii ki yazılanların çoğu birbirini tutmamaktaydı. Zeki Müren bugün ses ve film yıldızları arasında en zengin olanıdır. Onun Etiler’de iki milyon lira değerinde bir arsayı alıp, memleketimizde en moda bir müzik salonu kurmak istediğini herkes bilir. Böyle bir durumda olan kimseye kaçacağına dair isnatlarda bulunmak oldukça gülünçtür.

0356-zeki-muren-roportaji-1962-artist-dergisi (1)
SALI GÜNLERİ ÇIKAR. Sahibi: Eşref Ekicigil (1962, Artist Dergisi)

Yazan: Zeki Müren
Sevgili okuyucularım,
Takdir edeceğiniz gibi size hitap eden bu konuşma yazımı geçen haftanın benimle ilgili hadisesine ayırmamazlık edemezdim. Biliyorsunuz, günlük basınımız birinci sayfalarında hadiseler dolayısı ile yurt dışına kaçan birtakım kötü şöhret sahiplerinden bahseder gibi, bana dair haberler verdiler. Bu haber halk efkârında, bilhassa beni sevmek ve takdir etmek lütfunda bulunanlar üzerinde heyecan uyandırıcı bir tesir yaptı. Ben bir gazino sahibinin 150 bin lirasını almış ve sırra kadem basmışım. Savcılık ve emniyet harıl harıl beni arıyormuş. Nihayet, İzmir’de bulunduğum yine bazı gazetelerde verildi. Ben bu haberleri yazdıkları için kendilerine çok şey borçlu bulunduğumu hiçbir zaman hatırımdan çıkarmadığımı ifade etmek isterim. Gazetelerimize sitem edecek değilim. Böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmek istemem.

0356-zeki-muren-roportaji-1962-artist-dergisi (2)
Bursa’nın Hisar semtinde, Ortapazar Caddesi’ndeki 30 numaralı ahşap evde Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi.

Bununla beraber, sizlere ve bu arada gazetelerimize bu satırlar ile gerçeği bildirmeyi bir borç, bir vazife biliyorum. Çünkü sizler, takdirlerinizi esirgememek lütfunda bulunduğunuz bir sanatkârdan bu şekilde bahsedilmesini arzu etmeyeceğiniz bir yana, böyle bir hüviyette huzurlarınıza çıkarılmasına da tahammül göstermezsiniz. Bunda da elbet haklısınız.

0356-zeki-muren-roportaji-1962-artist-dergisi (3)
Ailesi Üsküp’ten Bursa’ya göç etmişti. Babası kereste tüccarıydı. Ufak tefek ve çelimsiz bir çocuktu. 11 yaşında Bursa’da sünnet oldu.

Gazino sahibinin isminin etrafında yersiz dedikodular çıkarmak için, isnat ve iftiralarını itirazla karşılayamadım. Bu da benim şehirden uzaklaştığım bir zamana tesadüf ettirilmekte olurdu. O zaman da hakkımdaki dedikodular birkaç gün boyunca pervasızca ortalıkta dolaşabilecekti.

0356-zeki-muren-roportaji-1962-artist-dergisi (5)
Maksim Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne aldı. 1976’da Londra’daki Royal Albert Hall’da konser vererek bu mekânda sahne alan ilk Türk sanatçı oldu.

Sizlerin de yakından bildiğiniz gibi, yıllarca aralıksız, adeta nefes alamayacak bir çalışma hayatım olmuştu. Ayrıca son aylarda gazinoların oradan oraya san’atkâr transfer etmek için giriştikleri tertipler ile üzerimde moral bozucu bir tesir yapmıştı. Yeni bir film çevirecektim. Böylece ayrı bir çalışma tarzı başlıyor demekti. Gazinodan bir tanıdıkla haber göndererek ilgimi kesmiş duruma gelince:
— Şehirden tamamiyle uzaklaşmak kararını vermiştim. Böylece tam bir dinlenme imkânı bulacak, ayrıca tekrar gazinoya dönmemi sağlamak üzere birbirini takip edecek aracıların bitip tükenmek bilmeyen konuşmalarından, ikna etme gayretlerinden kurtulacaktım.

0356-zeki-muren-roportaji-1962-artist-dergisi (4)
300 dolayında şarkı besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği “Zehretme hayatı bana cânânım” mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır.

Kararımı kat’i olarak vermenin rahatlığı içerisinde böyle arabulucularla karşılaşmayı elbette istemezdim. Bunun için de huzursuz olmamamın tek bir yolu vardı:
— OLDUKÇA UZAK, BAŞKA BİR ŞEHRE DOĞRU YOLA ÇIKMAK!
Nitekim, hakikat olduğu gibi anlaşılacak ve hakkımda yalan yanlış isnatları ileri sürenler, eğer kendilerinde zerre kadar utanma duygusu varsa, kaçacak delik arayacaklardır. Cemiyet ve adaletimizin her zaman haklı ile haksızı kolayca birbirinden ayırdığını misalleriyle görmüşümdür. Sırf benimle ilgili bir hadise yüzünden bunları sıralayışımın sorumluluğunu bende aramamanızı rica ederken, haftaya tekrar buluşmak ümidiyle yazıma son veriyorum.





0356-zeki-muren-roportaji-1962-artist-dergisi (7)

 Kaynak: 1962, Artist Dergisi