Uzayın ve Ay’ın Kristof Kolomb’u Neil Armstrong, 7 Ağustos 1930 yılında Orta Amerika’da, şirin bir çiftlikte dünyaya geldi. İnsanoğlunun dünyada var olduğu günden beri büyük bir merakla gözlemlediği Ay, onun da düşlerinde yer almaya başladı. Daha küçük bir çocukken Armstrong’un rüyalarını Ay ve uzay süslüyordu. Baba Armstrong bulunduğu eyaletin muhasebecisiydi. Oğlunun gökyüzüne olan tutkusunu o da biliyordu. Çünkü Neil, sık sık uçağa binmek istediğini söylüyor ve babasından bu konuda yardım istiyordu. Ve baba-oğul bir gün uçakla küçük bir seyahat yaptılar. Neil’in en büyük mutluluğuydu bu. Babası onun korkacağını, ürkeceğini sanıyordu ama, uçak havalandıktan sonra yanıldığını anladı. İşte o gün baba Armstrong oğlunun ileride mutlaka pilot olacağını tahmin etti.
Gökyüzüyle, uçaklarla ve bitip tükenmeyen bir araştırmayla süslenen Neil Armstrong’un yaşamı Ay’a gidip geldikten sonra renklendi ve düzen girdi. Bu da gerçeği, yani İslam dinini seçişiyle mümkün oldu. Sizlere Neil Armstrong’un nasıl Müslüman olduğunu anlatmak istiyoruz. Dilerseniz yıllar öncesine, 1969 Temmuz’unun 16’ıncı gününe dönelim.
Florida’nın sıcak ve boğucu havasına rağmen dünyanın her yanından gelen ve sayıları 3493 olan gazeteciler, birkaç kilometre ötede duran «Apollo 11»’in kalkışını beklemektedirler. Dünyada milyonlarca insan adeta nefeslerini tutmuş, neler olacağını merakla bekliyorlar. Bu, insanoğlunun Ay’a ilk gerçek ziyareti olacaktır. Jules Werne’in kitaplarındaki masallar artık gerçek olmak üzeredir. Aracın güçlü satürn motorlarından fışkıran alev ve dumanlar Ay’a ilk adımını atacak olan Neil Armstrong’u dünyadan ayırdı. 102 saat 47 dakika sonra Apollo 11 Ay’a indi ve Neil Armstrong Ay’da yürüyen ilk insan oldu.
Ve insanlık için çok önemli olan bu olaydan tam 14 yıl sonra, Neil Armstrong, kendisine Ay’a ulaşmanın sağladığı şereften çok daha büyüğünü kazandı. Müslüman oldu. Bu olayı şöyle anlatıyor Armstrong:
— 1983 yılının Şubat ayında bir konferans vermek için ilk kez bir İslam ülkesine, Mısıra’a gittim. Konferansın sonuna yaklaştığım sırada, pencerelerden süzülüp içeri gelen bir sesle donup kaldım.
Bu ses ne sesidir? diye sordum. Şu cevabı verdiler:
+ Ezan sesidir. Allah’ın kudretini kâinata ilân eden ve bizleri kurtuluşa çağıran ilahî davet.
Bu ses Ay’a ilk ayak bastığım zaman duyduğum ve ürperdiğim sesti. Önceleri yalnızca kulaklarımın uğuldadığını sanmıştım. Fakat tekrar duymuş ve ürpermiştim. Böylece Neil Armstrong, İslam dinini seçip Müslüman olur. Oldukça sakin bir yapısı olan Neil Armstrong, «Apollo 11» ile dünyadan ayrılmadan önce ellerini açıp şöyle dua ediyordu:
— Tanrım sen büyüksün. Koruyucu ve yol göstericisin. Beni ve arkadaşlarımı koru ve bizi başarılı kıl. Ailelerimizin heyecanını ve korkusunu hafiflet.
Kaynak: 1984, Hayat Dergisi
