Teşrifat-ı Umumiye Nazırı Münir Bey, Zonaro’nun resimleriyle ve sanatıyla yakından ilgilenmekteydi. Sultan II. Abdülhamid’in resim zevkini iyi bilen Münir Bey, bir gün Zonaro’ya, padişahın deniz ressamı Ayvazovski’nin suluboya tablolarını çok beğendiğini, adeta hayranı olduğunu hatırlatarak, kendisinin de padişaha sunulmak üzere liman ve Boğaziçi konulu sunuluboya tablolar yapmasını tavsiye eder. Eserlerini padişahın görmesini çok arzu eden Zonaro, bu tavsiyeyi dikkate alarak söz konusu tablolalara öncelik verip titizlikle tamamlar. Boğaz’da Gemiler isimli tablosunun fonunda Sarayburnu, Eyüp temalı olanında ise servilerin ardında Haliç gözükmektedir. Resimler, Münir Bey vasıtasıyla saraya sunulduğunda, padişahın beğendiğini ve memnun kaldığını öğrenen Zonaro, çok sevinmiş hatta içinde sarayda görevlendirilme ümidi bile doğmuştur.

0354-fausto-zonaro-odalik-cariye-yagliboya-tablosu
FAUSTO ZONARO — Odalık/Cariye tablosu (Déri Séadet, s. 74)

Ressamın 1892’de yaptığı birçok tablodan en çok dikkat çekenler şunlardır:
— Odalık/Cariye tablosunda, başı kapalı genç bir Gürcü kadına ait duru, güzel bir yüz tasvir edilmiştir. Adolphe Thalasso Zonaro’nun bu tablosunu Venedikli kadın ressam Rosalba Carriera’nın (1675-1757) tarzını hatırlattığını vurgulamaktadır. Thalasso, bunları Rosalban’nın flu tekniğine benzetir.
— Kayıkta, Dört Müslüman Kadın suluboya olarak resmedilmiş olup, fonda Haliç görülmektedir. Gemi Yolculuğu/Yüklenmesi de dikkat çeken tablolardan biridir.
1893’te çok sayıda canlı renklerde pastel ve suluboya tablolar da yapmıştır. Bunlardan İmam Başı ve Bir Caminin İçi tabloları öne çıkanlardır. Bu arada Zonaro, ilk oryantal sergisini Padova’da açmak üzere yeni hazırlıklar yapar.

Zonaro ailesi 1893 yılında İstanbul’dan ayrılır; kendisi Padova’daki sergiye katılacak, eşi Elisa da Paris’e giderek özel bir fotoğraf kursuna devam edecektir. Elisa, bu kursu tamamladığında İstanbul’da küçük bir fotoğraf atölyesi açmayı planlamaktadır.

0354-fausto-zonaro-1893-mecidi-nisani-berati
Fausto Zonaro’ya verilen 7 Safer 1311/20 Ağustos 1893 tarihli Mecidî Nişanı beratı (Öndeş-Makzume, s. 34)

Zonaro için sâdır olan 7 Safer 1311 tarihli nişân-ı şerîf başlıklı berat şöyledir:
Nişân-ı şerîf-i âlî-şân-ı sâmî-mekân-ı sultânî ve tuğrâ-yı garrâ-yı cihân-sitân-ı hakanî nefese bi’l-avni’r-Rabbânî hükmü oldur ki, İtalya devlet-i fahîmesi tebe’asından Ressam Mösyö Zonaro’nun evsâf-ı makbûle ittisâli cihetiyle sezâvaâr-ı telattufât-ı seniyye-i şâhânem olduğuna binâen şeref-efzâ-yı sünûh u sudûr olan emr ü fermân-ı Hûmayun-ı padişâhânem mûcebince cânib-i seniyyü’l-cevânib-i mülûkânemden kendüsüne Mecidî nişân-ı zîşanının dördüncü rütbesinden bir kıt’ası inâyet ve ihsân kılınmış olduğunu mutazammın işbu berât-ı âlî-şânım tastîr olundu. Hurriye fî yevmi’s-sâbi’min şehri saferi’l-hayr li-sene ihdâ aşer ve selâse-mie ve elf.

15 Kasım 1893’te Padova’da açılan sergide Zonaro’nun eserleri de sergilenir. Burada başarıyı yakalar ve zengin armatörler tablolarını satın alır ve yüksek mevkilerdeki dostlarından önemli tavsiyeler almaya başlar. Bu kişilerden birisi de Arnavut asıllı Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa’dır (1903-1908 döneminde sadrazamlık yaptı). Mehmet Ferid Paşa, İtalyan ressamlarının eserlerinden oluşan koleksiyonunu Zonaro’nun da tablolarını alarak geliştirir. İtalyan kralı Humbert ve Yunanistan kraliçesi Olga’nın koleksiyonlarından da Zonaro’nun tabloları yer alır. Bu sırada, Milano sergisine göndermek üzere dört tablo hazırlar; Galata Köprüsü’nü tasvir eden çalışmalar yapar.

0354-fausto-zonaro-1897-hucum-tuval-uzerine-yagli-boya
FAUSTO ZONARO — Hücum, 1897. Tuval üzerine yağlıboya. (Millî Saraylar Tablo Koleksiyonu, Env. No. 11/715)

Zonaro’nun İtalya’ya gelişiyle ilgili olarak basında haberler ve makaleler yayımlanır. Bu yazılardan en dikkat çekici olanı, dostu Attilo Centilli’nin kaleminden çıkandır:
[…] Geçen ağustos ayında cepleri altın Türk liralarıyla dolu İtalya’ya döndü. Şu anda Padova’da, cebinde altın liralarla güven içinde, mutlu bir fani bulunuyor. İnanılmaz görünüyor, ama gerçek. Ressam, Avrupa’nın en güzel ülkesine, gerçeğe dayalı çalışılmış bir eskizler hazinesiyle, İstanbul’da Kapalıçarşı’dan, Galata’dan parfüm kokan dükkânlarından zamanla satın aldığı sandıklar dolusu giysi, silah ve kumaşlarla döndü.

Bu arada, gerçek bir self made man (kendi kendini yetiştiren kişi) olan, alçak gönüllü, neşeli sanatçı, resimleri sergilenen Üsküdar Meydanı ya da Galata Köprüsü’nü konu edinmeyi düşündüğü çalışmalarını bitirir bitirmez, yeniden döneceğini yerlerin adını tekrarlıyor ve onları açıklıyordu. Bir ay önce, Fausto Zonaro’ya padişahın iradesiyle, Mecidî Nişanı da verilmiş bulunuyor.

0354-fausto-zonaro-1900-yili-sehzade-abdurrahim-efendi-yagli-boya-tablo
FAUSTO ZONARO — Şehzade Abdürrahim Efendi, 1900. Tuval üzerine yağlıboya. (Suna ve İnan Kıraç Vakfı)

İstanbul’dan ayrıldığı sıralarda, suluboya iki tablosu için padişah, kendisini dördüncü dereceden Mecidî Nişanı’yla onurlandırılmıştı. Bu haber, Münir Bey tarafından bir mektupla Zonaro’ya bildirilir. 13 Kasım 1893 tarihli Münir Bey’in mektubu mealen şöyledir:
— Aziz Mösyö. 31 Ekim tarihli nazik mektubunuzla beraber, yakınlarda yaptığınız, Galata Köprüsü’nü tasvir eden tablonun fotoğrafını aldım. Bu eserde ortaya koyduğunuz yeteneğinize hayran kaldım. Bana bir fotoğrafınızı gönderme inceliğini gösterdiğiniz için size yürekten teşekkürlerimi bildirmek isterim. Onu, İstanbul’da geçirdiğiniz süre boyunca aramızda gelişen dostluğun bir nişanesi olarak saklayacağım. Padişah Hazretleri, yüksek teveccühlerinin bir delili olarak, sizi, dördüncü dereceden Mecidî Nişanı’yla taltif etti. Hükümdarın söz konusu teveccühleri dolayısıyla sizi yürekten tebrik eder; İstanbul’da bulunan, bana bildireceğiniz kimseye teslim etmek üzere verilen nişan ve beratın bende bulunduğunu size zaman kaybetmeden bildirmek isterim.

İTALYA’DAN ÖDÜL: Şövalye Zonaro
Zonaro, İtalya’dayken 25 Mart 1894’te İtalya kraliyet makamı tarafından Cavalliere della Corona d’Italia, yani şövalye ilan edilir. Bu sırada, ülkesinde kalmak ya da İstanbul’a dönmek hususunda bir süre kararsız kalır. Ancak maddi açıdan sıkıntıya düşebileceği endişesini göz önünde bulundurur. Beraberinde götürdğü eşi Elisa ise Paris’te Piero’nun atölyesinde devam ettiği fotoğraf derslerini tamamlamış, Zonaro’dan iki ay önce İstanbul’a dönmüştür.

Ülkesinde şövalye ûnvanıyla ödüllendirilmesine rağmen Zonaro, burada daha fazla kalmak istemez, bir an evvel İstanbul’a dönmeye çalışır. Dönüş nedenini “Taksim’in suyunu bir kere içen, mutlaka tekrar içmek ister, vecizesine uyarak nihayet güçlü mıknatısa doğru yola çıktım” şeklinde ifade eder. İtalya’dan hareket eden Zonaro, bu kez cüzdanının üç yıl önceki yamyassı olmadığını da vurgular.

0354-fausto-zonaro-evladi-suheda-1893-asakiri-sahane-iane-sergisi
FAUSTO ZONARO — Evlâd-ı Şühedâ ve Ma’lûn-i Guzât-ı Asâkir-i Şâhâne İâne Sergisi, 1898. Kâğıt üzerine suluboya. (Millî Saraylar Tablo Koleksiyonu, Env. No. 12/2704)

1894 BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ
Zonaro’nun yolculuğu sırasında, İstanbul’da 10 Temmuz 1894’te bir deprem meydana gelir. Zonaro da eşi ve oğlunu ev sahibi aile ile birlikte Ayaspaşa’daki mezarlıkta bir çadırda bulur. İki katlı ahşap evleri, deprem sırasında kısmen hasar görmüştür. Felaketin boyutu, Kapalıçarşı’nın tahribatından da açıkça anlaşılmaktadır. Ressam, depremin üçüncü günü Kapalıçarşı’yı gezdiğinde gördüğü yıkıntılar karşısında hislerini şöyle anlatır:
— İstanbul’a dönüşüm neşeli olmadı. Yolda olduğum sırada yaşanan depremin korkusu içinde hemen evime koştum, kapalıydı. Sarsıntının üstünden kırk sekiz saat geçmişti, artık tehlike bitmiş omlalıydı. Ahşap bir evin depremden kolayca etkilenmeyeceğinden emindim. Ertesi gün, Kapalıçarşı’nın hüzün verici yıkıntılarını görmeye gittim. Binlerce dükkânın bulunduğu sonu gelmeyen kemerli dehlizlere çullanıp yerle bir etmiş görünüyordu. Daha iyi görebilmek için Beyazıd Kulesi’ne gittim ve oradan çarşının uğradığı felâketi, yıkıntılar üzerinde gezinenleri, bazı dükkân sahiplerinin çeşitli mallarını çıkartmak için enkaz kaldırmaya çalıştıklarını, ana yolları temizlemek, sayıları gittikçe artması tahmin edilen kurbanları enkaz altından çıkartmak için çalışan işçileri ve başlarındaki görevlileri görebiliyordum.

0354-fausto-zonaro-yagli-boya-tablo-hucum-sirasindaki-er
FAUSTO ZONARO — Er Portresi. Kâğıt üzerine pastel. (Askerî Müze Koleksiyonu, Env. No. 811)
0354-fausto-zonaro-1897-atebe-i-felek-mertebe-i-hazret-i-padisahiye-arz-ve-takdim-kilinan-album
Zonaro, Akaretler’deki konuta yerleşmesini sağlayan Hücum tablosu ve etüdlerden platin baskıyla on iki adet güzel fotoğraf bastırır ve kartonlara yerleştirerek hazırladığı albümü camla çerçevelettirip saraydaki nâzır ve mabeyncilere hediye eder. Albümün dış kapağının üst kısmında padişahın tuğrarı ve “atebe-i felek-mertebe-i hazret-i padîşâhîye arz ve takdim kılınan albümdür” ifadesinin altında Hücum yazısı ve Eylül 1897 tarihi yer almaktadır. Alt köşesinde ise ay yıldız dikkati çekmektedir. (İstanbul Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi, No. 4982)

II. ABDÜLHAMİD’İN HİMAYESİ
Zonaro, bir süredir üzerinde çalıştığı Galata Köprüsü’nden geçen Ertuğrul Süvari Alayı’nı yansıtan Ertuğrul Süvari Alayı Köprüde isimli tablosunu tamamladıktan sonra, Rus Büyükelçisi Nelidov’un tavsiyesi ve saray teşrifatçısı Münir Paşa’nın vasıtasıyla padişaha takdime muvaffak olur. Tablonun sanatsal değerini takdir eden padişah tarafından kendisine birinci rütbeden Mecidî Nişanı verilir ve tablo Yıldız Sarayı’na asılır. Luigi Acquarone’nin ölümüyle boşalan saray ressamlığı görevine, 17 Nisan 1896 tarihli padişah iradesiyle Ressam-ı Hazret-i Şehriyari ûnvanıyla tayin edilir. Hazine-i Hassa’dan 35 lira maaş bağlanır.

0354-fausto-zonaro-yagliboya-galata-koprusu
FAUSTO ZONARO — Galata Köprüsü adlı tablosundan üretilen kartpostal. (SALT Arşivi, Dosya kodu: AHISTKARA074)

Zonaro’nun resmî işlemlerini yürüten ikinci kâtip İzzet Bey, ressama, “Devletlü padişah hazretleri sizi, kendi ressamı olarak atadı. Bugünden başlayarak haftada en az dört gün burada bulunacak ve her zaman zât-ı şâhânenin maiyetinde olacaksınız. Sarayda kendinize ayrılan dairede çalışacak, yemeklerinizi de orada yiyecek ve ayda yaklaşık 40 lira maaş alacaksınız” diyerek yeni görevini kısaca izah eder. Zonaro’ya 35 lira maaşla birlikte tayın bedeli ve resim malzemeleri masrafları için de ödeme yapılacaktır. Artık bir saraylı olan Zonaro, ayda yaklaşık 1000 frank tutan maaşın, bir ressam için az olmadığını ve buna çok sevindiğini belirtir. Gerçekten de o dönemde sarayda farklı bölümlerde çalışan diğer ressamların maaşları daha düşüktür. Mesela, Yıldız Sarayı’nın tamirhane kısmında istihdam edilen Ressam Manas Efendi’nin maaşı 1894’de 200 kuruş iken ancak 1900 senesinde rütbesi üçüncü dereceye ve maaşı da 1000 kuruşa çıkarılmıştır.

0354-fausto-zonaro-yagli-boya-tablosu-izzet-holo-pasa
FAUSTO ZONARO — İzzet Holo Paşa. (Millî Saraylar Tablo Koleksiyonu, Env. No. 12/2627)

Padişahın tahta çıkışının 25’inci yıldönümünde Yıldız Sarayı’na gelen Fransız Meclis Başkanı Paul Deschanel’in Süvari Alayı tablosunu çok beğenmesi üzerine kendisine hediye edilir (1901). Ardından Zonaro, padişahın emriyle aynı kompozisyonda ikinci tablosunu tamamlar. 14 Mayıs 1904’te maaşına zam yapılarak ayda 45 lira almaya başlar.


0354-son-saray-ressami-fausto-zonaro-ikbalden-idbara-fatma-urekli

 Kaynak: İkbâlden İdbâra — Fatma Ürekli
 Fausto Zonaro’nun bir önceki haberi