KUDUZ DEHŞET SAÇTI
Geride bıraktığımız yıl belki de cumhuriyet tarihimizde kuduz vakalarına en çok rastladığımız yıl oldu. Gün geçmedi ki gazete manşetlerinde kuduz olayı yer almasın. Buna bir bakıma da utanç tablosu diyebiliriz. Çünkü artık dünyada, özellikle de gelişmiş ülkelerde bu tür «vakalar» artık tarihe karıştı. Cumhuriyetimizin 60’ıncı yılını kutladığımız günlerde kuduz mikrobunu kapan insanlarımız ölüm odalarında bekletilirken, köyler ve hayvanlar karantinaya alındı. Bu sırada uzak mekiği Challenger uzayda yerini alıyordu.
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ KURULDU
Geçtiğimiz yıl gerek Türkiye’de, gerekse uluslararası planda en çok tartışılan konulardan biri de Kıbrıs Türkleri’nin bağımsızlıklarını ilân etmeleri oldu. Olurdu, olmazdı derken nihayet geçtiğimniz yılın kasım ayında bağımsızlığını bir bildirge ile dosta düşmana açıkladı. Kıbrıs Türk Federe Meclisi olağanüstü yaptığı tarihi toplantısında KTFD Başkanı Rauf Denktaş’ın okuduğu KKTC’nin bağımsızlık bildirgesi, federe meclis üyelerinin oybirliği ile ayakta alkışlanarak onaylandı. Yeni devletin BM ilkelerine bağlı olduğu, bağlantısız bir dış politika uygulayacağı ve hiçbir devletle birleşmeyeceği açıklanmıştı. Şimdi 1984’e girerken KKTC topraklarını büyük problemler bekliyor.
ERMENİ CANİLERİNİN KATLİAMLARI SÜRDÜ
Çeşitli ülkelerle açıkça işbirliği yapan Ermeni terör örgütleri Türkiye’ye karşı başlattıkları terör olaylarını geçtiğimiz yıl alçakça devam ettirdi. Çoluk-çocuk, kadın-erkek ayrımı yapmadan süregelen saldırılarda birçok vatandaşımız hayatını kaybetti. Orly Katliamı’yla birlikte Ermeni terör örgütleri rastgele hedef seçmeye başladılar. Özellikle dış ülkelerdeki diplomatik ve ticarî görevlerde bulunan Türk görevlilerine karşı yapılan saldırılara kimi ülkeler kayıtsız kalırken, kimileri de terörizm ve Ermeni terör örgütlerine taviz vermediler. Yugoslavya bu konuda takındığı tavırla terörizmin her türlüsüne karşı olduğunu bir kez daha gösterdi.
DEPREM FELAKETİ
Tarihler 30 Ekim 1983’ü gösteriyordu. O günün sabahı milyonlarca insan uykusundayken Doğu Anadolu bölgesinde, Horasan, Norman, Pasinler ve Sarıkamış ilçelerinin bütün köyleri inanılmaz bir felaket yaşadı. Doğunun bundan önceki deneylerine karşılık değiştirilmeyen kaderi bir kez daha buldu onları. Şiddeti 7.1 olan büyük bir sarsıntıyla neye uğradıklarını bile fark edemeyen 1300’ü aşkın çoğu çocuk ve kadın zamansız ecele yakalandılar. Ölü sayısının 1000’e yakını Erzurum’un Horasan ilçesine bağlı Gerek, Muratbağı, Kızlarkale ve Çamlıkale köyleri veriyordu. Yeni bir yılı soğuk kış günlerinde karşılarken, felaketzedelerimiz hâlâ çadırda yaşıyor.
ALMAN BASKISI VE BÜYÜK DÖNÜŞ
Ne yazık ki yeni bir yılı yurtdışında çalışan gurbetçilerimiz sevinç içinde karşılayamıyor. Almanya’da Türkler’e karşı başlayan ırkçılık ve işsizlik gurbetçilerimizi geri dönüşe zorladı. Geride bıraktığımız yılın ortalarında, Almanya İçişleri Bakanı Zimmermann tarafından hazırlanarak mecliste kabul edilen, Türk işçileriyle ilgilli kesin dönüş kararı üzerine onbibnlerce gurbetçimiz büyük dönüşü başlattı. Kohl hükûmetinin kurulmasından bu yana, «Geri dönüşün para verilerek teşvik edileceği»nin açıklanmasıyla birlikte yıllardır Alman ekonomisinin en ağır yükünü omuzlarında taşıyan işçilerimiz, suyu sıkılmış limon gibi geri gönderiliyor. Büyük göç 1984 yılında da devam edecek.
İRAN-IRAK SAVAŞI
1980 yılında başlayan İran-Irak savaşı ne zaman biteceğine dair hiçbir belirti otaya koymadan devam ediyor. Dergimizde üç yıldır vermekte olduğumuz yılın olaylarında bu savaş baş köşeyi alıyor. Geçtiğimiz yıl da bu duruma dikkat çekmiş ve savaşın yakında bitmesi dileğini belirtmiştik. Ancak bu dilek gerçekleşmediği gibi, önümüzdeki yıl gerçekleşeceğine ilişkin de hiçbir ümit vermedi.
Şu duyrumda savaşta üstün olan taraf İran, savaşın sona ermesi için Saddam Hüseyin’in devrilmnesini ve savaş tazminatı ödenmesini şart koşuyor. Bu plan uyarınca, Körfez ülkeleri tazminatın kendileri tarafından ödenmesiniteklif ediyor. Söylentilere göre Saddam Hüseyin için çeşitli anlaşmalar yapılmış ve Saddam bunu haber almış.
MÜSLÜMAN KIYIMI
Hindistan’da zaman zaman patlak veren Hindu-Müslüman çalışmalarına 1983’te de tanık olundu. Hindistan’ın Assam eyaletinde yerel parlamento seçimlerinde çıkan olaylarda yüzlerce Müslüman öldürüldü. Olayların sürdüğü bir haftalık zaman süresince Müslümanların evlerine, camiilerine saldırıldı ve toplu halde öldürüldüler. Olaylar genişleyince Hindistan Başbakanı İndra Gandi duruma el koymak zorunda kaldı.
KORE UÇAĞI DÜŞÜRÜLDÜ
1 Eylül 1983 günü ajanslara geçilen haber herkesi ürküttü. Olay gerçekten de korkunçtu. Güney Kore Havayolları’na bağlı bir uçak, Sovyetler Birliği tarafından içinde bulunan 269 yolcusuyla birlikte düşürülmüştü. Olay bütün dünyada geniş yankılar uyandırdı. Hemen bütün ülkeler olayı nefretle kınadı. Sovyetler Birliği ise yaptığı açıklamada, Güney Kore uçağının hava sahalarına casusluk amacıyla girdiğini öne sürdü. Daha sonra elde edilen birtakım kanıtlar da bu kuşkuyu güçlendirdi. Ancak tüm bunlar 269 kişinin öldürümesini haklı çıkarmaya yetmedi.
BİTMEYEN ÖLÜM, BİTMEYEN KATLİAM
Lübnan. Ölümle hayatın birbirine karıştığı, hayatın bitip ölümünün ne zaman başlayacağının hiç kimse için belli olmadığı bir ülke. Her köşe başında bir bomba patlayabilir, her arabaya bir bomba yerleştirilmiş olabilir. Bomba yüklü her kamyon bir elçilik binasına dalabilir. Bin parçaya bölünmüş ülkede her biri ayrı bir silahlı kuvvetler oluşturmuş gruplar günlerce, haftalarca birbirleriyle çarpışır, ilân edilen ateşkesler ise en uzunu bile birkaç günden fazla sürmez.
★
Burası öyle bir ülkedir ki, kaderi üzerine Lübnanlılardan başka herkes bir şeyler söyler, birtakım kararlar alır. Farklı çevrelerin ve farklı devletlerin kendi çıkarlarına uygun olarak aldıkları kararlar da birbiriyle hiçbir zaman uyuşmadığı için hiçbir zaman bir anlaşmaya varılamaz. Bu arada olan Lübnanlılara olur.
Kaynak: 1984, Hayat Dergisi
