+ Neden öteki erkekler gibi askere gitmedin sen?
— Askere mi? Oh, benim biraz değişik bir durumum var. Ben savaş gördüm.
+ Anlamıyorum. Hem asker değilsin, hem de savaş görmüşsün. Ne biçim savaştı o?
— Çin’de. Orada da savaş olduğunu ve uzun zamandan beri sürüp gittiğini biliyorsundur herhalde.
+ Evet, biliyorum. Fakat sen Almansın. O savaşta ne işin vardı?
— Bir gazetenin muhabiriydim. Evet, gazeteciydim. Yaralandım da. Bilmiyor musun?
+ Oh, gazetecilik herhalde çok güzel bir iştir.
— Tabii, öyledir.
+ Ben gidiyorum.
— Rica ederim bir saniye daha kal.

0336-fotoroman-1973-dergi-sayfalari (1)

— Akşam saat 10’da yine burada olurum. Seni görmeliyim.
+ Beni neden görmek istiyorsun?
— Geleceksin değil mi?
+ Bilmiyorum.
Genç adam yoluna devam etti. Kasabada lastiğini değiştirdi ve iki saat sonra otomobilini Friburg’un bir sokağunda durdurdu. Eski bir binaya girdi. Yarı bodrum katına giden merdivenlerden aşağı indi. Burnuna hemen mikrop giderici bir ilacın kokusu geldi.

0336-fotoroman-1973-dergi-sayfalari (2)

Bir dairenin kapısını açtı. Yazı masasnın başında oturan bir adam, yavaş bir hareketle puroyu dudaklarının arasından alıp delikanlıya baktı. Bakışları soğuk, sesi düşmanca idi adeta.

+ Ne istiyorsun?
— İnsan dostlarını böyle mi karşılar? Sana bir iş teklif etmeye geldim. Bu müsabakanın hatırası kolayca silinmeyecek. “Hamburg Kaplanı”nın adını işittin mi hiç?
+ Hiç işitmedim. İyi cesaretin var, biliyor musun? Dolandırıcılar ile işim yok. O karşılaşmayı unuttuğumu mu sanıyorsun? Söylediğin adamın o zamanlar adı neydi? “Hannover Panteri” veya ona benzer bir şey.
+ Hiç bu kadar palavracı ve içki düşkünü bir boksör görmedim. Az kaldı seyirciler beni linç edeceklerdi. Bilet paralarını geri vermek zorunda kaldım.

0336-yildiz-erkek-camasirlari-1973-yilinda-camasir-reklamlari
YILDIZ ERKEK ÇAMAŞIRLARI — Üstün kaliteli ipliklerle Türkiye’nin en büyük örgü mamûlleri kombinesinde imâl edilmiştir.

— Dinle, o işte bir talihsizlik oldu. Olabilir, ama bu benim hakkımda kötü kaanat edinmeni doğrulamaz. Bana bir imkân daha ver. Benim de bir şeyler yapmam lâzım.
+ Çek git buradan. Senin için daha iyi olur. Yoksa tekmeyle dışarı atarım seni.
— Dur. O Hamburg Kaplanı Bauer, gerçekten yamandır. Demir gibi kasları ve keskin bir zekâsı var. Biraz acemi olabilir.
— Fakat doğuştan mücadeleci. Birkaç müsabakadan sonra gazetelerin hepsi ondan bahsedecek ve sayende hepsi tanınmış olacak.

0336-fotoroman-1973-dergi-sayfalari (3)

— Hem açık konuşalım. Adam seçmenin zamanı değil. Çocukların çoğunu Büyük Reich’in ordusu topladı. Hepsi asker elbisesini giydiler. Bulunmaz bir fırsattır bu.

+ Hiç olmazsa altıncı raunda kadar dayanacağına beni temin eder misin?
— Altıncı raunda kadar mı? Karşılaşmayı sonuna kadar götürür, hem de nasıl!
+ Hikâyeyi biliyorsun. Bak, bu defa sesimi çıkarmıyorum. Altıncı raundu atlatırsa iki yüz mark veririm, yoksa mükemmel bir sopa yer. Hem bu defa, peşin olarak metelik vermem, anlaşıldı mı?

0336-pop-deterjanlari-1973-vakko-fular-reklamlari-her-sali-fotoroman-gununuzdur
FOTO ROMAN — Her hafta 52 sayfa • Dünyanın en güzel fotoromanları • Çeşitli hediyeler • Kurutmalı modern ofset baskı.

— Senin canın alay etmek istiyor. İki yüz markı ne yapayım ben?
+ Ya al, yahut da vazgeç.
— Peki, peki. Ama insanı sömürmek derler buna.
Delikanlı jimnastik salonundan ayrılır. Kendini o gün iyimser hissediyordu. Bu heyecanı belki de bahçe kapısının arkasında gördüğü küçük kız veriyordu ona.

0336-fotoroman-1973-dergi-sayfalari (4)

Rudolf akşam yine kasabaya gelip “Kara Kartal” oteline yerleşti.
+ İşte yemek hazır. Sizi beklettiğim için özür dilerim. Yalnız kaldım. Oğullarım savaşta. Yapılacak bir sürü iş var.
— Aldırmayın. Acelem yok. Asıl bu gün sokak üzerinde, büyük bir bahçe kapısının arkasında atlı güzel bir kız gördüm. Kimdir o?
+ Van Mandersen ailesinin şatosunun bahçesidir o. Kız, küçük kontesten başka biri olamaz.
+ Babasının hava albayı ve general Goering’in dostu olduğunu biliyorsunuzdur. Bütün vadi onlarındır. Kasaba da onlara aittir. Adları eski derebeyleri Mandersen’lerden alıyorlar.
Rudolf hafif bir ıslık çaldı. Şimdi yalnız ve düşünceliydi. Küçük kızın gelişi güzel bir kimse olmadığını daha önce anlamıştı. Geniş bir bahçe içinde atla gezmesinden belliydi.

0336-fotoroman-1973-dergi-sayfalari (5)

Bu arada, tepedeki şatoda şunlar yaşanıyordu
+ Nen var Margareta? Bugün her zamankinden daha dalgın ve sessizsin. Neden yemiyorsun? Ne düşünüyorsun?
Genç kız silkindi. Fakat yine daldı. Gözlerinin önünde otomobilinin tekerleğini değiştiren bir delikanlı vardı. Onun sesini işitiyor gibiydi. “Çok hoş ve güzel olduğunu sana söyleyen olmadı mı hiç?”
— Nedir anne? Hayır, hiçbir şeyim yok.

0336-fotoroman-1973-dergi-sayfalari (6)

Fotoroman sayfalarının devamını indirmek için tıklayın.

YİNE BOŞ YOK!
Bu sayımızdaki hediyeler:
• Vakko fularları,
• Çift taraflı eye liner fırçaları,
• Türk ve hafif batı müziği plakları,
• Ayrıca: POP deterjan ve binlerce hediye!




0336-fotoroman-dergisi-29-mayis-1973-kapagi

 Kaynak: 1973, Fotoroman Dergisi