Sen Sinod Meclisi’nin 6/7 Eylül Raporu:
Muayyen bir program ve plan mucibince teşkilatlandırılmış ve bir sevki idare altında hazırlanmış bulunan halk kitleleri şehrin muhtelif noktalarından gece vakti ve aynı zamanda bir işaret ile hareket ederek emirlerine amade her türlü vesaiti nakliye ve her türlü tahrip edici alet ile asayişi muhafazaya memur olanların gözleri önünde, dehşet verici bir savletle ırkımıza karşı tecavüze girmişlerdir. Asırların emaneti, insaniyetin malı, memleketin medârı iftiharı olan medeniyet eserlerimiz tahrip edilmiştir. Adedi 80’i bulan kilise ve ibadethanelerimizin 70’i müthiş tahribata mâruz kalmış, kısmı âzamı ateşe verilmiştir. Mukaddes kilise eşyası ve evâni tahrip edilmiştir. Aziz tasvirlerimizin gözleri oyulmuştur. Kıymeti biçilemez tarihi sanat eserlerimiz tahrip edilmiştir. İbadetimizin mukaddesatı utandırıcı bir şekilde kirletilmiş, talan ve yağma edilmiştir. Patrikhanedekiler de dahil olmak üzere ölülerin mezarları açılmış, henüz defnedilen ölüler parçalanmıştır. Ölülerin kemikleri istirahatgâhlarından çıkarılarak etrafa atılmış ve ateşe verilmiştir. Her tarafta ruhaniler aranmış, bulunanlara işkence edilmiş, ölümle tehdir olunmuş, hatta bir tanesinin canına kıyılmıştır.

M. Hulûsi Dosdoğru, 6/7 Eylül Olayları, 1993, s. 192-193

1958 yılının 29 Ocak’ında Türkiye’deki bütün gazetelerin birinci sayfasında yer alan bir haber vardı: Dimitrios Kalumenos’un
sınırdışı edilmesi. Bu haber o dönem medyanın gündemindeki Kıbrıs haberleriyle iç içe veriliyordu. Manşetlerde Lefkoşa’daki eyleme İngilizlerin müdahalesi bulunuyordu. Türkiye kamuoyunda Kıbrıs duyarlılığının başını çeken Hürriyet gazetesi, “İngiliz askerleri Kıbrıs’ta Türklerin üstüne ateş açtı. Şehitlerimiz dün 8’e yükseldi” manşetinin altında “Patrin’in hususî fotoğrafçısı dün hudut dışı edildi” haberini kullanıyordu. Haberde kullanılan fotoğrafın altında “Kalemenos pılısı-pırtısı elinde, ekmeğini yiyip aleyhine çalıştığı memleketimizden böyle kapı dışarı edildi” deniliyordu. Hürriyet başta olmak üzere Türkiye basınına göre Kalumenos bir “Türk düşmanı”ydı.

Atina’ya gitmek için uçağa binen Kalimenos, arkadaşımızın elini sıkmış ve:
— Tekrar pek yakında İstanbul’da yine sizinle görüşeceğiz. Allahaısmarladık! demek küstahlığını göstermiştir. Kalimenos kendisini uğurlamak için Yeşilköy Havaalanına gelen ve içinde Patrikhaneye mensup şahısların da bulunduğu kalabalığı, uçağın merdiveninden şapkası ile selamlamıştır.


DEVAMI GELECEK
Kaynak: 2015/2016, İstos Yayınları, Serdar Korucu