Son çalışmalarınızdaki hüzünlü ve biraz da pişmanlık gösteren tavrı, bazıları eski eşiniz Sinan Özer’den ayrılmanıza bağlıyorlar. Şarkı sözleri gerçekten de bu savı doğruluyor gibi. “Hiçbir şarkının tek bir olayı ifade edebileceğine inanmıyorum. Böyle bir şey olamaz. ‘Sen Ağlama’ gerek söz, gerekse müzik olarak çok iyi tanıdığım bir konuda yaşadığım, denediğim ve o deneylerden süzdüğüm bir duygunun ifadelendirilmesidir. Yani yalnızca tek bir olayın özeti ya da tarifi değildir.”

0418-bir-evlilik-yildonumu-cek-kart-pamukbank-reklami-1985-yili-kadinca-dergisi

SEN AĞLAMA ŞARKISININ HİKÂYESİ
Şarkı ile ilgili ayrılığa dair tanıdığım bütün duygular var. Ayrılığı böyle tanıyorum ki, böyle ifade ediyorum.
Geri dön şarkısına ne demeli?
— Bunu da öyle, yaşamımın içinde yaygın bir süre yaşadıklarımın hepsinden süzülenlerin bir özeti diyebiliriz. Ama dediğim gibi tek bir olay, tek bir etkileşim değil. Çok tanıdığım duyguları ifade ediyorum. Tanımadığım duyguları ifadelendirmekten kaçınırım. Çünkü içinde gerçeklik duygusu olmaz.

0418-sezen-aksu-1985-yili-roportaji-sen-aglama-sarkisi-hikayesi-kadinca-dergisi (1)

Ayrılık sanatçılığınızın dışında nasıl etkiledi sizi?
— Ayrılmaktan tabii ki çok etkilendim. Tüm ayrılık süresinde birçok şey yaşadım. Bunları yaşamamam mümkün değildi. Ama tüm bunları ilk kez yaşamıyordum. İnsan böyle şeyleri yaşamı boyunca dönem dönem yaşıyor. Sonra gün geliyor ayrılıkla ilgili bir şarkı sözü yazılması gerektiği zaman tabii ki ayrılığı nasıl yaşamışsam, nasıl hissetmişsem sözleri de öyle ifadelendiriyorum. Yani kendi bildiğim, tanıdığım gibi.

0418-sezen-aksu-1985-yili-roportaji-sen-aglama-sarkisi-hikayesi-kadinca-dergisi (3)

GERİ DÖN VE GİTME
Yani ‘Geri Dön’ ya da ‘Gitme’ dediğiniz anlar oluyor.
— Olmuştur, demek istediğim de diyemediğim zamanlar da mutlaka olmuştur. İnsanların birtakım mefhumları var, bazen duygulara yeniliyor insan. Bu çelişkileri herkes gibi ben de yaşadım. Bu şarkıların bu kadar tutulmasının nedeni belki de ortak çelişki noktası. Tüm insanlar aynı çelişkileri yaşıyor. Gurur yüzünden bir ilişkiyi sürdürmek istediğiniz halde, biriktirdiğiniz çok olmuştur. Bir sürü insan bunu yaşamıştır, bu duyguyu iyi biliyordur. İki insan arasında mutlaka kişilik çatışmaları oluyor. İnsanların her zaman küçük hesapları vardır.

sabah gazetesi arşivleri

Evlilikleriniz hep bu küçük hesaplardan mı bozuluyor acaba?
— Eğer bu hesapların tarifini yapabilseydim ve sağlıklı bir yere gelip uyguluyor olabilseydim evliliklerimden birinden beri şimdi devam ederdi. Sürmediği için bu soruya en sağlıksız yanıt benden gelir.

0418-sezen-aksu-1985-yili-roportaji-sen-aglama-sarkisi-hikayesi-kadinca-dergisi (2)

Neden?
— Bilemiyorum. İnsan teorik olarak yani mantığı, aklı bildikleri ile düşündüğü zaman birtakım doğrular buluyor. Bu işin en doğrusu bu diyor. Ama iş uygulamaya gelince hiçbir zaman düşüncede yakalanan ‘doğru’ yaşanamıyor. Bir şeyler aksıyor, bozuluyor. Bütün bunları neler hazırlıyor bilemiyorum. İki insanın nasıl beraber olacağı ve bu beraberliği nasıl sürdüreceği konusunda düşünsel olarak çok güzel şeyler biliyorum. Ama şimdi bunları söylemek istemiyorum çünkü, şimdiye kadar bunu başarabilmiş değilim. İnsan ilişkilerinde ne kadar başarılı isem, iş kadın-erkek ilişkisine gelince o kadar da başarısızım.

0418-gelisim-ask-romanlari-reklami-1985-yilinda-roman-reklami-beyaz-dizi-gorseli-ruya-gibi-asklar-gelisim-yayinlari

Evliliği sürdürmemenize karşın Sinan Özer ile birliktesiniz. Nasıl oluyor bu?
— Sinan ile ilişkimiz birçok insanın aklı almıyor. Uzun bir süre oynuyoruz zannettiler. Aramızda o kadar güzel bir dostluk ilişkisi var ki. Gerçekten de dışarıdan bakıldığı zaman insanın aklının alabileceği gibi değil. Kimse inanamıyor ama üç yıldır ilişkimiz çok güzel sürüyor Yerine kimseyi koyamayacağım kadar önemli bir insan benim için.
+ Belki de oğlunuz Mithat Can sizi birbirinizden ayırmıyordur.
— Biz insan olarak anlaşamasaydık Sinan’ın Mithat Can’ın babası olması bana vız gelirdi. Babasıysa babası, beni katiyen ilgilendirmez. Aynı şeyi çocuğum için de düşünüyorum. Oğlum eğer nitelikli olmazsa ve onu takdir etmezsem yalnızca onu doğurduğum için sevemem. Sevmek için hak etmeli, bu herkes için böyle.





AYRILMAK İSTEMİYORDUK
O zaman kim istedi peki?
— İkimiz de ayrılmak istemiyorduk. Bunun yanında çok acı çekiyor ve üzülüyorduk. Hayatımda bu kadar ağladığımı hatırlamıyorum. Çok acı çektim ve üzüldüm. Sonunda problemlerimizi çok samimi bir şekilde çözdük, birbirimizden hiçbir şey saklamadık. Tüm insanlar bu çelişkileri yaşıyor.
Oysa siz evlilikten yana oldukça deneyimli bir insansınız. Üç kez evlendiniz. Neden bir türlü yürümüyor bu evlilikler?
— Evlilikle ilgili düşünceler yalnızca benim kafamla, düşüncelerimle ilgili değil. Annemin rahmine düştüğüm andan itibaren evlilikle ilgili birçok şey insanın kafasına sokuluyor. Ben de evliliklerimde kaydettiğim ne var ne yoksa farkında olmadan hepsini yaptım. Toplumun belirli bir yapısı var, evliliğe belirli bir yaklaşımı var. Ayrıca çevreme bakıyorum da bir sürü insan bir sürü kuraldan dolayı evliliklerini sürdürüyor. Ama mutlu evlilik çok az. Neredeyse hiç görmedim diyebilirim.

0418-salat-yag-reklami-trakya-yag-sirketi-renault-9-gorseli-seksenlerde-yag-reklami

Özgür kadınlar tanımını yapabilir misiniz? Akla sadece cinsel yönden aktif kadınlar geliyor.
— Eğer bu özgürlükse bunu herkes başarabilir. Bunun yanında insan kendi gerçeğini reddettiği zaman başka bir ilişki yaşamaya başlar. Ve bu insanı müthiş şizoid bir noktaya getirir. Ben burada yaşıyorum, ne kadar rahatsız olayım buralıyım. Başka birini kendi içimden yargıladığım ya da değerlendirdiğim zaman bu toplumdan edindiğim nüvelerden, noktalardan hareket ederim. Türkiye’de istediği an istediği erkekle yatan bir kadının kendi içinde kendi zincirlerinin esiri olacağını düşünüyorum. Ne kadar sivri olursa olsun insan toplum basıncını her zaman hissediyor. Kişi ne kadar toplumun dışına çıkarsa o kadar da toplum tarafından dışlanır.

0418-kadinca-dergisi-1985-yili-arsivleri-gelisim-yayinlari

Kaynak: 1985, Kadınca Dergisi