Öcalan operasyonunun üzerinde Türkiye ve dünya basınında çok duruldu. Bunun nedeni, salt gazetecilik merakı değildi. Operasyonda hangi ülkenin hangi tutumu aldığı çok önemliydi. Çünkü “alışveriş”te kimin ne alacağını, kim ne vereceğini ülkelerin pozisyonları belirleyecekti. Süreç boyunca S-300’lerin Yunanistan’la Bakü-Ceyhan petrol boru hattının Rusya’yla pazarlık konusu yapıldığı haberleri Türk basınında hak ettiği ilgiyi görmedi, ama hükûmet ya da resmî makamlar bunların hiçbirini yalanlamadı.
Madem bu tür bir alışveriş ve madem bu tür pazarlıklara açık bir “piyasa” var, öyleyse Avrupa üzerinde kurduğu baskının, Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye götürülmesindeki yardımlarının ve PKK’ya karşı net bir tutum almasının karşılığında ABD Türkiye’den ne istemiş olabilir? Bunun için fazla düşünmeye gerek yok. Çünkü Amerika’nın Türkiye’den öteden beri ne istediği biliniyor zaten. ABD’nin Kuzey Irak’ta planladığı Kürt oluşumuna Türkiye’nin ses çıkarmaması ve Kıbrıs meselesinin çözüme kavuşturulması.
★
Türkiye’nin operasyon öncesinde ABD, Yunanistan ve Rusya’ya verdiği muhtemel sözlere geçmeden önce bu üç ülkenin operasoyndaki rollerine göz atmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin söz vermiş olması için, bu ülkelerin Türkiye’nin yanında yer almış olması gerekiyor.
FATİH ALTAYLI’NIN YAZISI
Adını vermediği Amerikalı editörden bahseden Altaylı, Öcalan’ın Yunanistan’dan Kenya’ya gönderilmesinden sonraki süreci şöyle özetliyor:
— Amerikalı meslektaşıma, “Yunanistan mı verdi, yoksa kaçırıldı mı?” diye sordum. Amerikan Dışişleri sözcülerinin son günlerdeki açıklamalarına dikkat edip etmediğimi sordu. Dikkat ettiğimi söyledim. “O zaman” dedi, “Apo yakalanmadan bir gün önce yapılan açıklamayı duymuşsundur. Biliyorsun, Rus S-300 füzelerinin Girit’e yerleştirilmesine ABD onay verdi.”
Kenya süreci boyunca kıran kırana bir pazarlığın yaşandığını Los Angeles Times gazetesi de doğruluyor: “Safari Operasyonu’nun sekiz gün gecikmesinin nedeni, Türkler’in Amerikalılar’a Kenyalı ve Yunanlılar ile işbirliği zemini hazırlaması için zaman tanımasıydı.”
ASIL PATRON NE İSTİYOR?
ABD’nin Kıbrıs’ın yanı sıra çözümünü istediği sorun da sır değil. ABD, Türkiye’nin kendi Kürt sorununa siyasi bir çözüm bulmasını ve Kuzey Irak’ta özerk bir Kürt devletine itiraz etmemesini istiyor. ABD, Öcalan’ın yakalanmasının hemen ertesinde resmî sözcüsü Foley aracılığı ile talebini şu şekilde duyurmuştu:
— Türkiye ile ortak isteğimiz gerçekleşti, Öcalan yakalandı. Şimdiki sorun adil bir yargılamanın yapılmasıdrı. Bu yargılama sonucunda tarafların ilişkileri zedelenmesin ve barışa hizmet etsin. Türkiye, Kürt sorunun çözümünde PKK’yı engel olarak görüyordu. Şimdi PKK bittiğine göre artık yapıcı adımların zamanı gelmiştir.
Abdullah Öcalan (d. 4 Nisan 1949, Halfeti) veya zaman zaman kullanılan kısa adıyla Apo, PKK’nın kurucularından biri ve bilinen ilk lideri. 1999 yılında Nairobi’de Kenya güvenlik birimlerince yakalanması sonrasında, 15 Şubat 1999 günü Türk güvenlik görevlilerine teslim edilerek Türkiye’ye getirildi. (Vikipedi)
— Öcalan memlekete hoş geldin. Sağlık durumun nasıl?
+ İyiyim.
— Şimdi bizim misafirimizsin. Rahat ol, istediğin bir şey varsa.
+ Eğer bir hizmet verilirse yaparım. Annem de Türk’tür.
— Ne istediğini söyle.
+ Türkiye’yi ve Türk halkını seviyorum. Kürt halkını da seviyorum ve hizmet edeceğime inanıyorum.
ABDULLAH ÖCALAN’IN 2013 YILINDAKİ BASIN AÇIKLAMALARI
— Bütün Kürtleri emrinize vereceğim.
— Tek arzum görevimi becermek.
— Benim derdim af değil hizmet.
— Hizmet aşkım sonsuz.
— Devleti tanımadan ona karşı koymaya yeltendik.
— Kürtler için anayasal hak istemenin anlamı yok.
— Kürtlere Atatürk’ü yeniden tanıtalım.
— Şehit yakınlarının ellerini öpeyim.
BEBEK KATİLİ
Ankara 2 No’lu DGM, sanık Öcalan’ın “Silahlı terör örgütü PKK’yı sevk ve idare ederek, devletin topraklarından bir kısmını ayırmaya çalıştığının sabit görüldüğünü” açıkladı. 30 bin kişinin kanına giren bebek katili Abdullah Öcalan, tarihi duruşmada “vatana ihanet” suçundan ölüm cezasına çarptırıldı.
İMRALI HAZIRLANIYOR
İmralı’da yoğun güvenlik önlemleri altında tutulan terör örgütü lideri, TCK’nın 125’inci maddesi gereğince vatana ihanet suçundan idamla yargılanacak. Sorgulama için görevlindirilen üç DGM savcısı, sorgulamayı beş günde tamamlayacak. Apo’nun sorgusu için gözealtı süresi yasal azami süre olan 7 güne çıkartılabilecek. Yargılama işlemi, güvenlik nedeniyle İmralı Adası’nda gerçekleştirilecek.
Serxwebun, PKK terör örgütünün yayın organlarından biridir. Serxwebun Kürtçe bir kelimedir, okunuşu “ser-khwe-buun”dur, anlamı ise “bağımsızlık / istiklal” dır. Yayınları Türkçe yapılmaktadır. İlk genel yayın yönetmeni Mazlum Doğan’dır.
PKK ve SOSYALİZM
Çıkış koşulları dikkate alındığında, koşullar ağır ve zordu. Hem ülkede, hem Ortadoğu’da ve hem de dünyada bu böyleydi. İki kutuplu bir dünya gerçeği yaşanıyordu. İki kutup arasında şiddetli bir mücadele vardı. Sosyalizmin gündeminde Kürt ve Kürdistan diye bir sorun yoktu. Emperyalizme göre bu sorun çoktan çözümlenmişti.
— Ne Mutlu Türküm Diyene!