Orhan Pamuk artık kendi deyimiyle “meşhur bir yazar”. Kara Kitap gibi olumlu ve olumsuz, büyük yankılar uyandırmış bir kitabın ardından herkesin merakla ne yapacağını beklediği Yeni Hayat’ı çıkardı. Dante’nin ünlü eseri ve bir karamela markası ile eş isimli kitap birkaç günde sekiz baskı yaparak beklendiğini gösterdi. Alışılmadık konusu, naif kahramanlarıyla Yeni Hayat da tartışmalar başlatacak gibi görünüyor. Orhan Pamuk ile hayat, Yeni Hayat ve edebiyat üzerine konuştuk.

0211-orhan-pamuk-yeni-hayat-ilk-baskisi-1994-vizyon-dergisi (6)
Pamuk’un aldığı ödüller: 1979 Milliyet Roman Yarışması Ödülü “Karanlık ve Işık” (iki yazarlı) / 1983 Orhan Kemal Roman Ödülü “Cevdet Bey ve Oğulları” / 1984 Madaralı Roman Ödülü “Sessiz Ev

Orhan Pamuk: Yürüyerek de konuşabilir miyim?
Barbaros Altuğ: Tabii.
O: Teybiniz size dönük olsun, ışıklarını kontol edin, pilleri bitmesin.
B: Bir şey olmaz. (Gülüşmeler) Kitabınız uzun bir bekleyişin ardından çıktı. Entelektüelin yüceltildiği bir kitap olarak görüyor musunuz Yeni Hayat’ı?
O: Hayır, öyle görmüyorum. Bilakis benim kahramanım kitabın sonunda kitapları çok seviyor, kitap kurdu oluyor ama, bunu gazete karıştırmak, sinemaya gitmek, dalgın dalgın televizyona bakmak gibi, hayatın sıradan hazları gibi yaşıyor. Kitap okuduğu için kendini başkalarından üstün görmüyor ya da entelektüel eğitimleri olduğu için ya da gene çok tipik bir entelektüel özentiler taşıyan insanları da küçümsemiyor. Ama kitapta yazı yazmak, yazıyla bir hayal kurup buna bağlanmak biraz yüceltiliyor derseniz, bazı insanların üzerinde ne kadar şiddetli bir etkisi olabileceği bir veri olarak kabul ediliyor derim.

B: Gündelik hayatınız bu kadar sıkıcı mı?
O: Hayatımız mı, hayatınız mı?
B: Hayatımız, çünkü kitaptaki hepimizin bir yerlerden aşina olduğu, bir şekilde içinde yaşadığı gündelik hayat. Kitaptaki herkesin hayatı tekdüze, değişmez ve yorucu.

0211-orhan-pamuk-yeni-hayat-ilk-baskisi-1994-vizyon-dergisi (2)
Orhan Pamuk’un aldığı ödüller:
1990 Independent Yabancı Roman Ödülü (Birleşik Krallık) “Beyaz Kale” 1991 Prix de la Découverte Européene (Fransa) Sessiz Ev (Fransızca çevirisi nedeniyle) /
1991 Antalya Altın Portakal film festivali en iyi senaryo “Gizli Yüz” /
2002 Prix du Meilleur Livre Etranger (Fransa) “Benim Adım Kırmızı” /
2003 Premio rinzane Cavour (İtalya) “Benim Adım Kırmızı” /
2005 Alman Kitap Sanatı’nın Barış Ödülü (Almanya) /
2005 Prix Medicis Etranger (Fransa) “Kar” /
2006 Nobel Edebiyat Ödülü

B: Romanın adı niçin Yeni Hayat?
O: Bu gündelik hayatın ötesinde başka bir yerde, derin anlamlı, cennetten çıkma bir hayat olduğu umudu gündelik hayata fazla batmış insanların hepsinde vardır. Hepimizde vardır böyle bir şey. Yeni Hayat derken bir anlamda bunu kastdediyorum. Bir anlamda kitapta adı geçen bir karamela markasını, bir anlamda da Dante’nin eserini kastediyorum.

Neden Dante’yi seçtiniz?
Aşk üzerine yazılmış en güzel üç beş kitaptan biridir Dante’nin kitabı. Bir de kitabı yazarken başka kitaplara hafif hafif göndermeler yapmaktan, onlarla konuşmaktan hoşlandığım için. Başka kitapları, başkalarının düşüncelerini bir yere varmak için bir köprü olarak kullanmaktan hoşlanıyorum. Joyce’un dediği gibi.

Taşrayı nasıl tanımlıyorsunuz?
Merkezde olmama duygusu. Gerçek bir taşra yok, belki de dünyanın merkezi de yok. Ama yine de asıl ruhun, asıl tarihin, asıl hareketin, asıl zihnin Hegelci anlamda başka bir yerde hareket ettiği ve bizim kaderimizi belirleyen, zihinsel, entelektüel kıpırdanmaların bizden uzakta bir yerde olduğu duygusuyla tanımlıyorum taşrayı.

0211-orhan-pamuk-yeni-hayat-ilk-baskisi-1994-vizyon-dergisi (3)
Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi isimli romanını müzeye dönüştürmüştür. — tr.masumiyetmuzesi.org

Genel itibar ile Türkiye bir taşra mıdır?
Bunu böyle açıkça söylemek zor. Ben de bu taşra dediğim şeyin bir parçasıyım ve sanki bunun dışına çıkmışım gibi davranmak istemem. Ama bunu herkes biliyor, milli maçlarda ya da bir yarışma kazanınca sevinenler, küçük bir ülkenin, diyebilirim ki PTT bakanı, hakkımızda iyi bir şey söyleyince manşet yapanlar. Bütün bu insanlar aslında taşrada yaşadığımızı ve taşralı olduğumuzu biliyorlar. Son on yıldaki televizyon patlaması hepimize taşrada yaşadığımızı öğretti.

Otobüs garajlarında çok zaman geçirdiniz mi bu zamanlar?
Mesela elektrik düğmesiyle oynamayın, dışarıdan içki getirmeyin levhalarını görüp yazdım. (Gülüşmeler) Bakmak için gittim garajlara. Romanımın temel kahramanlarından biri onlar. Garajlara gidince hem levhalar ile dalga geçerim, hem de bir çorba içerim. Diyelim ki buzdolabındaki muhallebilerin her birinin 300 kilometre ötedeki bir başka midede sindiriliyor olmasını düşünürüm. (Gülüşmeler) Bu da bana eğlenceli gelir.





0211-orhan-pamuk-yeni-hayat-ilk-baskisi-1994-vizyon-dergisi (5)

 Kaynak: 1994, Vizyon Dergisi